Tokat yemek deyiminin anlamı
* Kendine tokat vurulmak.
* Yenilgiye uğramak.
* Dolandırılmak.
Örnek: Sınıf ortasında tokat yemek zoruma gitti.
Örnek 2: Bu takımdan da bir tokat yedik.
Örnek 3: Senden tokat yiyeceğim aklıma gelmezdi.
Tokat aşk eylemek deyiminin anlamı
Ansızın el içi ile vurmak.
Örnek: Babası fazla dayanamadı, oğluna bir tokat aşk eyledi.
Örnek 2: Bir tokat aşk eyleyince, hepimiz merakla o yöne baktık.
Tokat atmak deyiminin anlamı
* El içi ile vurmak.
* Dolandırmak.
Örnek: Sana bir tokat atarsam, aklın başına gelir.
Örnek 2: Oğlu susmayınca bir tokat attı.
Örnek 3: Bana tokat atmaya çalıştığını fark ettim.
Örnek 4: Anlaşılan sana da tokat atmışlar, geçmiş olsun.
Tokat aşk etmek deyiminin anlamı
* Şiddetli bir şekilde tokat atmak.
* Hızla vurmak.
Örnek: Sandalyeyi elinden alıp iki tokat aşk etti. (S. F. Abasıyanık)
Örnek 2: … bir kenara çekmek ve meymenetsiz sarhoş suratına iki tokat aşk etmek istedi. (R. H. Karay)
Tokat patlatmak deyiminin anlamı
* El içi ile vurmak.
* Dolandırmak.
Örnek: Sana bir tokat patlatırsam, aklın başına gelir.
Örnek 2: Oğlu susmayınca bir tokat patlattı.
Örnek 3: Bana tokat patlatmaya çalıştığını fark ettim.
Örnek 4: Anlaşılan sana da tokat patlatmışlar, geçmiş olsun.