Rahat durmamak deyiminin anlamı
* Bir yerde sıkıntı çıkarmadan ve rahatsızlık vermeden durmamak.
* Yaramazlık etmek, kımıldayıp durmak.
Örnek: Rahat durmadın, beni zor durumda bıraktın.
Örnek 2: Misafirliğe gittiğimizden beri çocuk rahat durmadı.
Rahat yüzü görmemek deyiminin anlamı
* Ömrü sıkıntı içinde geçmiş olmak, hiç rahat etmemek.
* Huzur, bolluk, hiç rahatlık görmemek; sürekli sıkıntı, darlık içinde bulunmak.
* Yaşamı boyunca ya da belli bir süre hiç rahat etmemek.
Örnek: Şu yaşıma geldim, hiç rahat yüzü görmedim desem yeridir.
Örnek 2: Garibim rahat yüzü görmeden göçtü gitti bu dünyadan.
Örnek 3: Derler ki bugünden itibaren Zeliha”nın kalbi rahat yüzü görmedi. (Y. K. Karaosmanoğlu)
Örnek 4: Babamın dırdırından annem hiç rahat yüzü görmedi.
Rahat batmak deyiminin anlamı
* Rahat bir durum içindeyken kendine zarar verecek, rahatını kaçıracak davranışlar içine girmek.
* İyi bir durumdayken bu durumu olmayacak sebepler yüzünden bırakanlar için sitem yolu söylenen bir söz.
* Rahat, iyi bir yerdeyken o yeri olmayacak nedenlerden ötürü terkeden insanlar için sitem biçiminde söylenir.
Örnek: Rahatlık mı battı, ne işin var bu karda kışta burada.
Rahatına bakmak deyiminin anlamı
* Rahat bir durum içinde olup bu durumun keyfini çıkarmak.
* Hiçbir şeye aldırış etmeksizin kendi rahatını sağlamaya çalışmak ya da rahat olan yaşamını sürdürmek.
Örnek: Boş ver, rahatına bak, sen mi düzelteceksin diyenlerden nefret ederim.
Örnek 2: Yeter ki sen rahatına bak, herşey olacağına varır.
Örnek 3: Burada hiçkimse seni rahatsız edemez, sen rahatına bak.
İçi rahat etmek deyiminin anlamı
* Bir tehlikenin ortadan kalkması sonucu rahatlamak.
* Bir şeyin olmasıyla rahatlık duyumsamak, kaygılanacak bir şey olmadığını öğrenerek ferahlamak.
* Endişelenecek bir durum bulunmadığını öğrenerek sıkıntıdan kurtulmak, rahatlamak.
Örnek: Ne yapayım, ben anneyim, onlar sağ salim dönerlerse içim rahat edecektir ancak.
Rahat yüzüne hasret kaldı deyiminin anlamı
Huzursuz olmak, rahat edememek.
Örnek: Şirketi iflas etti, bir yıldır rahat yüzüne hasret kaldılar.
Rahatlık batmak deyiminin anlamı
Rahat olan yaşantısını olmayacak nedenlerle bırakmak, yaşantısını zora sokmak.
Örnek: Evden ayrılıp tek başına yaşamak istiyor. Rahatlık battı galiba!
Örnek 2: İş buyurmuyoruz ya, rahatlık batıyor.
Rahat bırakmak deyiminin anlamı
Daha rahat ve huzurlu oturmayı sağlamak.
Örnek: Beni rahat bırakırsanız, odamda kitap okuyacağım.
Rahat durmak deyiminin anlamı
Yaramazlık etmemek veya kımıldamamak.
Örnek: Benim biraz işim var, burada rahat durursan sana bir dondurma alırım.
Rahat olmak deyiminin anlamı
Üzüntülü, sıkıntılı veya tedirgin durumda olmamak.
Örnek: Evine hırsız girmiş, bu kadar rahat olmana anlam veremiyorum.
Rahata kavuşmak deyiminin anlamı
Rahatlamak.
Örnek: Sınavları atlatıp, rahata kavuşmak istiyorum.
Örnek 2: Rahata kavuşmak için engellerle çarpışırız, rahata kavuşunca da rahatı çekilmez buluruz. (Henry B. Adams)
Rahatsızlık vermek deyiminin anlamı
Rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak.
Örnek: Size rahatsızlık vermek istemem, ben gideyim dilerseniz.
Örnek 2: Rahatsızlık vermekten zevk mi alıyorsun?
Rahat kıçına batmak deyiminin anlamı
Bulunduğu rahat durumun kıymetini bilmemek.
Örnek: Kış günü evde rahat kıçına batmış, habersiz çıkıp gitmiş.
Rahat vermemek deyiminin anlamı
Tedirgin etmek, rahatsızlık vermek.
Örnek: Kardeşi evde hiç rahat vermiyor.
Örnek 2: Komşular iki gündür bize rahat vermiyor.
Örnek 3: Vicdanım rahat vermiyor, ders çalışmaya gidiyorum.
Rahatı kaçmak deyiminin anlamı
Tedirgin olmak, üzülmek.
Örnek: Komşusu yüzünden rahatı kaçıyordu.
Örnek 2: Babası eve gelince rahatı kaçtı.
Rahat bırakmamak deyiminin anlamı
Tedirgin etmek, rahatsızlık vermek.
Örnek: Kardeşi evde hiç rahat bırakmıyor.
Örnek 2: Komşular iki gündür bizi rahat bırakmıyor.
Örnek 3: Vicdanım rahat bırakmıyor, ders çalışmaya gidiyorum.
Rahat etmek deyiminin anlamı
Sıkıntısız durumda olmak, ferahlanmak, dinlenmek.
Örnek: Yaşlılıkta rahat etmek isteyen, gençliğinde çok çalışsın.
Rahata ermek deyiminin anlamı
Rahatlamak.
Örnek: Emekli olunca, rahata erdi kadıncağız.
Rahatsızlık duymak deyiminin anlamı
Tedirgin olmak, huzurunun ve rahatının kaçtığını hissetmek.
Örnek: Ödevini yapmadığı için rahatsızlık duyması normal.
Örnek 2: Rahatsızlık duymayın lütfen, biz az sonra gideceğiz.