Başının çaresine bakmak deyiminin anlamı
* Kendi işini kendisi halledebilmek, başkasına ihtiyaç duymamak.
* Kimsenin yardımı olmadan kendi işini kendi yapmak, kendini zor durumdan kurtarmak.
* İnsanların yapmadıkları işleri için yardım isterler. Fakat yardım alamayınca insan tek başına bu işi başarmak zorunda kalır.Buna başının çaresine bakmak denmektedir.
Örnek: Benden sana fayda yok, başının çaresine baksan iyi olacak.
Örnek 2: Ailesi başının çaresine bakması gerektiğini söylüyor.
Örnek 3: Bundan sonra ona ne yardım edeceğim, kendi başının çaresine baksın.
Ne çare deyiminin anlamı
Çaresi yok, elden birşey gelmez, mecburen anlamında kullanılır.
Örnek: Olan oldu ne çare, işi oluruna bırak.
Örnek 2: Ne çare ki onu durdurmamız mümkün değil.
Çare bulmak deyiminin anlamı
Çözüm yolu sağlamak, sorunu çözmek, zorluğu atlatmak, çaresizliği yenmek.
Örnek: Birlik beraberlik oldukça her şeye çare buluruz.
Örnek 2: İki yıldır hastalığına çare bulmaya çalışıyoruz.
Çare olmak deyiminin anlamı
* Sorunu çözmek, sıkıntıyı gidermek.
* Sağlık sorununu ortadan kaldırmak ya da önlemek.
Örnek: Bendeki para çare olacaksa alıp getireyim.
Örnek 2: Bu bitkisel karışım sana çare olacak.
Çaresine bakmak deyiminin anlamı
Çözüm yolu bulmak, gerekeni yapmak.
Örnek: Doktor, hastalığının çaresine bakar.
Çaresi tükenmek deyiminin anlamı
Zorluklar karşısında denenen her yol sonuçsuz kalmak, çözüm yolları tükenmek.
Örnek: Çaresi tükenmiş değil, benim bir planım daha var.
Çaresiz kalmak deyiminin anlamı
Çözüm yolu, çıkar yolu bulamamak.
Örnek: Çaresiz kalınca bizden yardım istediler.
Örnek 2: Parası tükenip çaresiz kalınca gündelik işlere gitmeye başladı.
Çaresiz dert deyiminin anlamı
Ölüm kadar önlenemez ve kaçınılmaz dert.
Örnek: Allah çaresiz dert vermesin.
Çare aramak deyiminin anlamı
Sıkıntıyı ortadan kaldırmak için çözüm yolu bulmaya çalışmak.
Örnek: Eşyaları taşımak için çare arıyor.
Örnek 2: Doktor doktor gezip çare arıyorlar.