Ensesi kalın deyiminin anlamı
* Güçlü, kuvvetli ve güçlü birileri tarafından desteklenen.
* Parası çok, varlıklı, sözü geçer, ödeme gücü yüksek.
Örnek: Neden şu ensesi kalın adamlardan yardım istemiyorsunuz.
Ense yapmak deyiminin anlamı
* Hiçbir iş yapmadan keyfine bakmak, yan gelip yatmak.
* Yemek, içmek ve keyfine bakmak, hiç iş yapmamak.
* Tembellik yaparak; yemek, içmek, yatmak, keyfine bakmak. Yapması gereken işleri yapmamak.
Örnek: Ense yapmayı bırak da biraz işle ilgilen.
Örnek 2: Beyim ense yapsın, biz burda çalışalım, didinelim ne güzel memleket!
Ensesinde boza pişirmek deyiminin anlamı
* Bir kimseyi azarlayıp, hakaret ederek zor duruma düşürmek.
* Birini bir iş yapması için sürekli sıkıştırmak, onu kızgın duruma getirmek.
* ısıtmak, kızgın duruma getirmek. Birini çok üzmek, tedirgin etmek, sürekli çalıştırmak.
* Sıkıştırıp tedirgin etmek, eziyet etmek.
Örnek: İşlerin yavaş gittiğini gören patron işçilerin ensesinde boza pişirmeye başladı.
Örnek 2: Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı. (H. Taner)
Örnek 3: Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyor. (R. N. Güntekin)
Ensesine yapışmak deyiminin anlamı
Yakalamak, yakalayıp sıkıştırmak.
Örnek: Bir hamlede ensesine yapıştı çocuğun.
Örnek 2: Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar, seni deliğe tıkarlar.(Y. K. Beyatlı)
Ense kulak yerinde olmak deyiminin anlamı
* İri yarı olmak.
* Kelli felli olmak.
Enseyi karartmak deyiminin anlamı
Ümitsizliğe kapılmak, karamsarlığa düşmek.
Örnek: Daha her şey bitmeden enseyi karartmanın anlamı yok.
Örnek 2: Enseyi karartmak doğru olmaz, daha tüm sonuçlar açıklanmadı.
Ensesini çevirememek deyiminin anlamı
Boynu, ensesi kalın olmak.
Ensesine binmek deyiminin anlamı
Birine bir işi yaptırmak için sürekli baskı altında bulundurmak.
Ense kökü deyiminin anlamı
Ensenin gövde ile birleştiği yer.
Ensesini kaşımak deyiminin anlamı
Ne yapacağını bilemez durumda kötü kötü düşünmek.
El ense etmek deyiminin anlamı
* Güreşte, kolunu hasmın boynuna getirip başparmağı gırtlağa, dört parmağı da enseye geçirerek hasmı yıkmak amacıyla çekmek.
* Yenmek, mağlup etmek.
Örnek: Birkaç kez elense etti, ama başarılı olamadı.
Örnek 2: Bana elense etmek o kadar kolay değil.
Dili ensesinden çekilsin deyiminin anlamı
Bıktıracak kadar çok konuşan veya kötü sözler söyleyenler için kullanılan bir ilenme sözü.