Şöhret bulmak deyiminin anlamı
Ün sahibi olmak, üne kavuşmak, ünlenmek.
Örnek: Günümüz gençleri, kısa yoldan şöhret bulma peşinde.
Örnek 2: Oynadığı iki filmle şöhret bulmuş bir sanatçı.
Şöhret salmak deyiminin anlamı
Ünü yayılmak.
Örnek: Ekranlarda güzelliğiyle şöhret salmış bir oyuncu.
Şöhreti afakı tutmak deyiminin anlamı
Herkes tarafından bilinir hale gelmek.
Şöhret kazanmak deyiminin anlamı
Ün sahibi olmak, üne kavuşmak, ünlenmek.
Örnek: Günümüz gençleri, kısa yoldan şöhret kazanma peşinde.
Örnek 2: Oynadığı iki filmle şöhret kazanmış bir sanatçı.
Şöhret kapısı açılmak deyiminin anlamı
Meşhur olmaya başlamak.
Şöhreti dünyayı tutmak deyiminin anlamı
Çok tanınmak.