Sokak süpürgesi deyiminin anlamı
* Sürekli sokaklarda olan kimse.
* Evinde oturmayıp sokak sokak gezen yada çok gezen kadın, sürtük.
Ötesi çıkmaz sokak deyiminin anlamı
* İçinde bulunulan yol yanlıştır, bu yolla bir yere gidilemez, sonuç alınamaz ya da bir yere kadar gidilir ama daha fazla gidilemez gibi anlamlarda kullanılan bir söz.
* Tutulan yol doğru değildir, sonuca ulaştırmaz yada takip edilen yol yanlıştır, bu yolla bir yere gidilemez, sonuç alınamaz, bir yere kadar gidilir ama daha fazla gidilemez anlamında kullanılır.
Canını sokakta bulmamak deyiminin anlamı
* Bir işi başarmak için tüm gücünü harcamak, büyük zorluk ve tehlikelere girmek.
* Olur olmaz şeyler için vücudunu yıpratmamak, sağlığının değerini bilmek, korumak.
* Sağlığını koruması, kendini yıpratmaması ve tedbir alması gerektiğini anlatmak için kullanılır.
Örnek: Valla bütün evi tek başıma temizleyemem. Canımı sokakta bulmadım.
Örnek 2: Böyle havalarda işe gitme, canını sokakta bulmadın.
Örnek 3: Biraz soluk almama izin ver. Ben canımı sokakta bulmadım.
Örnek 4: Canımı sokakta bulmadım, öyle her gün 16 saat çalışıp duramam.
Sokaktan toplamak deyiminin anlamı
Kolayca sağlamak, masrafsız ve zahmetsiz elde etmek.
Örnek: O paraları sokaktan toplamıyoruz, biraz daha dikkatli harcama yap.
Sokaklara dökülmek deyiminin anlamı
Kalabalık hâlde sokakta olmak.
Örnek: Sokaklara dökülen insanlar, olayları protesto etti.
Sokak çocuğu deyiminin anlamı
Vaktini sokaklarda geçirip eğitimsiz kalan çocuk.
Sokakta bulmamak deyiminin anlamı
Herhangi bir şey değer ve önem vermek.
Örnek: Ben bu kadar malı mülkü sokakta bulmadım; alnımın teriyle çalıştım, çabaladım.
Sokaklara düşmek deyiminin anlamı
* Bir şey çoğalıp değerini yitirmek.
* Kötü yola sapmak.
Örnek: Bu telefonlar da artık sokaklara düştü.
Örnek 2: Kimsesiz olduğu için itilip kakıldı, sonunda sokaklara düştü zavallı.
Sokakta kalmak deyiminin anlamı
Sığınacak yeri olmamak, bakacak kimsesi bulunmamak.
Örnek: Anahtarı unutmuşuz, bu saatte çilingir bulamazsak sokakta kalacağız.
Sokağa düşmek deyiminin anlamı
* Bir şey çoğalıp değerini yitirmek.
* Kötü yola sapmak.
Örnek: Bu telefonlar da artık sokağa düştü.
Örnek 2: Kimsesiz olduğu için itilip kakıldı, sonunda sokağa düştü zavallı.
Sokağa dökülmek deyiminin anlamı
* Bir olayı protesto etmek amacıyla dışarı çıkmak.
* Herhangi bir sebeple dışarı çıkmak.
Örnek: Zeytinliklerini korumak için halk sokağa döküldü.
Örnek 2: 15 Temmuz hain darbe girişimi, halkın sokağa dökülmesiyle engellendi.
Örnek 3: Bizimkiler genelde bu saatlerde işe gitmek için sokağa dökülürler.
Sokağa atsan deyiminin anlamı
En aşağı fiyatla satılsa.
Örnek: Sokağa atsan elli lira eder.
Sokağa atmak deyiminin anlamı
* Birini düşkün, yoksul kalacak şekilde evden, iş yerinden uzaklaştırmak, kovmak.
* Gereksiz yere para, eşya harcamak.
Örnek: Altı aydır kirayı ödeyemeyince sokağa atıldılar.
Örnek 2: Çocuklarının rızkını sokağa atmana izin vermem.
Sokağa çıkmak deyiminin anlamı
Gezmek veya bir iş görmek için evden çıkmak.
Örnek: Ben sokağa çıkıyorum, bir saat sonra gelirim.
Göbeği sokakta kesilmiş deyiminin anlamı
Evde durmayıp hep sokaklarda gezen, sürtük.
Örnek: Bu çocuğun göbeği sokakta kesilmiş kesin, beş dakika evde oturamıyor.
Örnek 2: Benim çocuklarımın göbeği sokakta mı kesildi acaba?
Alt yanı çıkmaz sokak deyimin anlamı
Sonuç alınmayacak iş, umutsuz durum.
Örnek: Çobanlık mı, dağ tepe dolaş dur, alt yanı çıkmaz sokak vesselâm.