Yalan yere yemin etmek deyiminin anlamı
* Tutmayacağını bile bile yemin etmek.
* Gerçeğe uygun olmayarak, doğru olmadığını bile bile yemin etmek.
Örnek: Yalan yere yemin etme herkes senin ne düzenbaz olduğunu çok iyi biliyor.
Yalancı pehlivan deyiminin anlamı
* Yapabileceği şeyleri çok abarttığı hâlde bir şey yapamayacak olan.
* Kendisini büyük işler yapmış gibi gösterdiği halde hiçbir şey yapamayan kimse.
* Sözde kahraman, palavracı.
Örnek: Yalancı pehlivanın biridir o, ona güvenmeyin.
Yalancısı olmak deyiminin anlamı
* Bir kimseden aktarılarak söylenen şeyin doğru çıkmaması hâlinde söylenir.
* Doğruluğu bilinmeyen, inanılmayacak sözleri bir başkasından işiterek söylemiş olmak.
* Doğruluğu bilinmeyen bir bilgiyi başkasından duyup iletmek.
Örnek: Ben şefin yalancısıyım, müdür ihalelerde insiyatifini kullanıyor ve rüşvet yiyormuş.
Kuyruklu yalan deyiminin anlamı
* Başka yalanlarla desteklenerek büyüyen yalan, çok büyük yalan.
* İnsanın kanması için süslenmiş büyük yalan.
Örnek: İnanmayın ona, söyledikleri kuyruklu yalandan başka bir şey değil!
Yalan dolan deyiminin anlamı
Hile, düzen, dalavere, yolsuz davranış.
Örnek: Yalan dolanla iş görmeye kalkanların başına işte bunlar gelir.
Örnek 2: Yalan dolanla yaşlı kadından üç bilezik almışlar.
Yalan yanlış deyiminin anlamı
Yanlış şeylerle dolu; doğru, düzgün olmasına önem verilmeyerek, üstünkörü.
Örnek: Yalan yanlış yazılarla insanların beynini bulandırma.
Örnek 2: Bu konuda yalan yanlış bilgiler edinmişsin.
Örnek 3: Öyle konuştuğuna bakma, yalan yanlış bir iki dil biliyor.
Yalan çıkmak deyiminin anlamı
* Bir haberin yalan olduğu anlaşılmak.
* Bir kimsenin yalan söylediği anlaşılmak.
Örnek: Bu haber yalan çıktı.
Örnek 2: Onun söyledikleri yalan çıktı.
Yalanını yakalamak deyiminin anlamı
Bir kimsenin yalan söylediğini anlamak.
Örnek: Pek güvenilir biri değil, birkaç kez yalanını yakaladım.
Örnek 2: Bugün konuşurken yalanını yakaladım, benden ne gizliyorsun?
Yalancı dünya deyiminin anlamı
Dünyada her şeyin gelip geçici olduğunu anlatmak için kullanılan bir deyim.
Örnek: Ömür biter de, şu yalancı dünyanın dertleri bitmez.
Yalana şerbetli olmak deyiminin anlamı
Çekinmeden yalan söyleyebilmek.
Örnek: Yalana şerbetli olduğu için her yalanı beklerim.
Örnek 2: Sen hangi ara yalana şerbetli oldun?
Yalanını tutmak deyiminin anlamı
Bir kimsenin yalan söylediğini anlamak.
Örnek: Pek güvenilir biri değil, birkaç kez yalanını tuttum.
Örnek 2: Bugün konuşurken yalanını tuttum, benden ne gizliyorsun?
Yalan yere deyiminin anlamı
Gerçeğe uygun olmayarak.
Örnek: Yalan yere adamı şikâyet ettiler.
Örnek 2: Yalan yere yemin edip günaha girme.
Yalancı çıkmak deyiminin anlamı
* Bilmeyerek yalan söylemiş bulunmak.
* Sözünü yerine getirememek.
* Yalan söylediği anlaşılmak.
Örnek: Yalancı çıktım, bak baban evdeymiş.
Örnek 2: Kusura bakmayın yalancı çıktım, işim çıktı gelemedim.
Örnek 3: Hani paran yoktu, yalancı çıkman pek uzun sürmedi.
Yalancı sarışın deyiminin anlamı
Saçlarının doğal rengi sarı olmadığı halde, bu renge boyatan kadınlar için söylenir.
Örnek: Akıllı konuş! Aklını alırım senin yalancı sarışın.
Örnek 2: Yeni sevgilisi o yalancı sarışın kadın mıymış?
Yalanı çıkmak deyiminin anlamı
Bir kimsenin yalan söylediği anlaşılmak.
Örnek: Arkadaşı gerçekleri anlatınca, çocuğun yalanı çıktı ortaya.
Yalancı dolma deyiminin anlamı
Zeytinyağlı dolma.
Örnek: Yalancı dolma yemek isteyen buraya gelsin.
Yalan dünya deyiminin anlamı
Dünyada her şeyin gelip geçici olduğunu anlatmak için kullanılan bir deyim.
Örnek: Ömür biter de, şu yalan dünyanın dertleri bitmez.
Yalancı çıkarmak deyiminin anlamı
Birinin yalan söylediğini ortaya koymak veya yalan söylememesini sağlamak.
Örnek: Sen böyle konuşunca, beni yalancı çıkarıyorsun ama!
Örnek 2: Umarım saçma sapan konuşup beni yalancı çıkarmaz.
Örnek 3: Şimdi seni yalancı çıkarmak ayıp olur, dediğin gibi olsun.
Bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek deyiminin anlamı
Çok kısa sürede pek çok yalan söylemek.
Yalan atmak deyiminin anlamı
Yalan söylemek.
Sana yalan, bana gerçek deyiminin anlamı
Söylediğim şeyi sen bilmiyorsun ancak doğrudur, ben biliyorum anlamında kullanılan bir söz.
Örnek: Sana yalan, bana gerçek, ben de işin içindeydim.
Bir ayak üstünde bin yalan söylemek deyiminin anlamı
Çok kısa sürede pek çok yalan söylemek.
Örnek: Bir ayak üstünde kırk yalanın belini büktüğü hâlde para hesabına bir türlü akıl erdiremez, bakkala bozdurulan paranın gerisini daima eksik getirirdi. (R. N. Güntekin)