Felekten bir gün çalmak deyiminin anlamı
Çok keyifli ve eğlenceli bir gün geçirmek.
Örnek: Arkadaşlarla felekten bir gün çalmak için anlaştık.
Örnek 2: Bugün hiçbir iş yapmayacağım, felekten bir gün çalacağım.
Felek yâr olursa deyiminin anlamı
Bir terslik çıkmazsa, şartlar uygun giderse anlamında kullanılan bir söz.
Örnek: Her zamân insâna felek yâr olmaz.
Örnek 2: O büyük kazada felek yâr oldu, ikisi de hayatta kaldı.
Felekten bir gece çalmak deyiminin anlamı
Çok keyifli ve eğlenceli bir gece geçirmek.
Örnek: Arkadaşlarla felekten bir gece çalmak için anlaştık.
Örnek 2: Bugün hiçbir iş yapmayacağım, felekten bir gece çalacağım.
Felek, kimine kavun yedirir kimine kelek deyiminin anlamı
Bu dünyada kimi insanlar mutluluk içinde yaşarlar, kimileri de talihsizdirler anlamında kullanılan bir söz.
Örnek: Felek, kimine kavun yedirir kimine kelek; bize de düştü bir kelek.
Felekten kâm almak deyiminin anlamı
Güzel vakit geçirmek, istediği gibi eğlenmek.
Örnek: Bu gece hep beraber, felekten kâm almaya ne dersiniz?
Örnek 2: Felekten kâm almak için gitmişlerdi oysa, bizi kandırmışlar.
Feleğin çemberinden geçmiş deyiminin anlamı
Yaşamında iyi, kötü birçok hallere uğrayarak gözü açılmış, tecrübeli, bilmiş.
Örnek: O ihtiyar mı? Feleğin çemberinden geçmiş biridir o.
Feleğin sillesine uğramak deyiminin anlamı
Büyük bir felakete, yıkıma uğramak.
Örnek: Feleğin sillesine uğradığından beri insanlarla ilişkileri bozuldu.
Örnek 2: Feleğin sillesine uğradım işte, şu gencecik yaşımda.
Örnek 3: Anlıyorum ki, sen daha feleğin sillesine uğramamışsın.
Feleği şaşmak deyiminin anlamı
Ummadığı bir durumda kalmak, şaşkınlık içine düşmek.
Örnek: Bela öyle bir yerden gelir ki, feleği şaşar insanın.
Örnek 2: Sana öyle bir cevap veririm, feleğin şaşar kalırsın.
Örnek 3: İkiz beklerken, beşiz çocuğu olan adamın feleği şaştı.
Feleğe küsmek deyiminin anlamı
Talihten yakınmak, şanstan ümidini kesmek.
Örnek: Feleğe küsmüşüm, dertlerimle baş başayım.
Feleğin sillesini yemek deyiminin anlamı
Büyük bir felakete, yıkıma uğramak.
Örnek: Feleğin sillesini yediğinden beri insanlarla ilişkileri bozuldu.
Örnek 2: Feleğin sillesini yedim işte, şu gencecik yaşımda.
Örnek 3: Anlıyorum ki, sen daha feleğin sillesini yememişsin.
Feleğin çemberinden geçmek deyiminin anlamı
Hayatta çok günler görmüş, acı tatlı olaylar yaşayıp tecrübe kazanmış, olgunlaşmış.
Örnek: O ihtiyar mı? Feleğin çemberinden geçmiş biridir o.
Örnek 2: Feleğin çemberinden geçmiş bir insanları, eften püften şeylerle korkutamazsın.
Feleğini şaşırmak deyiminin anlamı
Ummadığı bir durumda kalmak, şaşkınlık içine düşmek.
Örnek: Bela öyle bir yerden gelir ki, feleğini şaşırır insan.
Örnek 2: Sana öyle bir cevap veririm, feleğini şaşırırsın.
Örnek 3: İkiz beklerken, beşiz çocuğu olan adam feleğini şaşırdı.