Sıcak bakmak deyiminin anlamı
* Bir şeye karşı olumlu bir bakış açısı ile bakmak.
* Bir durumu olumlu karşılamak, bir şeye olumlu yaklaşmak.
Örnek: Bu toplantıya sıcak bakıyorum.
Örnek 2: Onlardan genelleme yaparak bütün kol emekçilerine sıcak bakma eğilimini edindim. (R. Erduran)
Sıcak kanlı deyiminin anlamı
* Hemen samimi olunabilen, yanında yabancılık hissedilmeyen kimse.
* Sevimli, cana yakın, sempatik.
Örnek: Ne kadar sıcak kanlı bir çocuk.
Sıcak yüz göstermek deyiminin anlamı
* Sıcakkanlı bir şekilde tanışmak, yakınlık göstermek.
* Yakınlık, ilgi göstererek, iyi karşılamak.
Örnek: Biraz sıcak yüz gösterseydin günaha mı girerdin?
Elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak deyiminin anlamı
* İş yaptırmamak, sıkıntıya sokmamak, rahat bir şekilde yaşamasını sağlamak.
* Çok nazlı olmak, evde hiçbir iş yapmamak, zor işlerden kaçınmak.
* Çok rahat bir hayat sürmek.
Örnek: Ne kadınmış o da, elini sıcak sudan soğuk suya soktuğunu görmedim daha!
Örnek 2: Kaynanası, gelininin elini sıcak sudan soğuk suya değdirmiyor.
Sıcağı sıcağına deyiminin anlamı
Hemen, olayın üzerinden fazla zaman geçmeden, unutulmadan.
Örnek: Sıcağı sıcağına gidip onları barıştırmayı düşündü.
Örnek 2: Sıcağı sıcağına gidip ona teşekkür etmelisin.
Sıcak bakmamak deyiminin anlamı
Bir durumu olumsuz karşılamak.
Örnek: Sizin bu işi yapmanıza sıcak bakmıyoruz.
Örnek 2: Okul bitmeden evlilik işine sıcak bakmıyorum.
Örnek 3: Böyle bir sisteme öğretmenler de sıcak bakmıyor.
Sıcak yüzlü deyiminin anlamı
Yakınlık gösteren, samimi ve güler yüzlü davranan.
Örnek: Sıcak yüzlü davrandığı için misafiri eksik olmaz.
Sıcak olmak deyiminin anlamı
Sıcak artmak
Örnek: Bu oda çok sıcak oldu, biraz pencereleri açalım.
Örnek 2: Sıcak olmadan işimizi bitirmeye çalışalım.
Sıcak basmak deyiminin anlamı
Hava çok ısınmak.
Örnek: Sıcak basınca eve döndük.
Örnek 2: Sıcak basmadan bahçedeki işleri bitirmeliyiz.
Örnek 3: Gel içeride oturalım, zaten sıcak basmak üzere.
Sıcak çökmek deyiminin anlamı
Hava çok ısınmak.
Örnek: Sıcak çökünce mecburen eve döndük.
Örnek 2: Sıcak çökmeden bahçedeki işleri bitirmeliyiz.
Örnek 3: Gel içeride oturalım, zaten sıcak çökmek üzere.
Sıcak karşılamak deyiminin anlamı
* Kabul etmek, olumlu bakmak, beğenmek, benimsemek.
* İlgi ve yakınlık göstermek.
Örnek: Verdiğimiz fiyat teklifini sıcak karşıladılar.
Örnek 2: Bu görevi senin yapmanı sıcak karşıladı.
Örnek 3: Konukları elimizden geldiğince sıcak karşılamaya çalıştık.
Örnek 4: Bizi çok sıcak karşıladı, giderken de kapıya kadar geldi.
Sıcak bastırmak deyiminin anlamı
Hava çok ısınmak.
Örnek: Sıcak bastırınca eve döndük.
Örnek 2: Sıcak bastırmadan bahçedeki işleri bitirmeliyiz.
Örnek 3: Gel içeride oturalım, zaten sıcak bastırmak üzere.