Tatlı dil deyiminin anlamı
* Yumuşak ve karşıdakini memnun edecek şekilde konuşmak.
* Tatlılıkla konuşma.
* İncitmeyen, gönül alıcı söz.
* Gönül alıcı, hoşa giden, kırmayan, cana yakın konuşma biçimi ya da söz.
Örnek: Tatlı dil her zaman iş görür.
Örnek 2: Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
Örnek 3: Duvardaki saatleri yaylar işletiyorsa ev hayatındaki eşref saatlerini de tatlı dil işletir. (Ş. Rado)
Tatlıya bağlamak deyiminin anlamı
* Bir tartışmanın olumlu bir şekilde sonlanması.
* Bir anlaşmazlığı tarafları memnun edecek biçimde bir çözüme ulaştırmak.
* Bir anlaşmazlığı, her iki tarafı da memnun edecek şekilde bağlayıp sonuçlandırmak.
* Kavgalı bir işi gönül hoşluğuyla bitirmek.
Örnek: Nihayet işi tatlıya bağladık.
Örnek 2: Ben kahvemde çocukça siyasi iddialardan korkarken, bir de felsefe çıktı. Rica ederim bugün işi tatlıya bağlayalım. (Ö. Seyfettin)
Örnek 3: Hayır kardeşim, istemez diye tatlıya bağladım. (O.V.Kanık)
Tatlı sert deyiminin anlamı
* Karşıdakine onu kırmadan ve incitmeden kızmak.
* Kırmamakla birlikte yumuşak da olmayan söz ya da davranış. Ne çok yumuşak, ne çok sert.
Tatlı su frengi deyiminin anlamı
* Avrupalı gibi davranmaya çalışan insan. Frenk kelimesi çok eskilerde Fransız yerine kullanılırdı.
* Batılı gibi görünmek isteyen, Doğulu Hristiyan kişi. Batılının olumsuz yönlerini alıp Batılı gibi görünmek istemek.
Canı tatlı deyiminin anlamı
* Canına bir zarar gelmesini riske almayan ya da en ufak bir yaralanma ya da incinmede çok büyük tepki gösteren, sıkıntıya katlanamayan kimse.
* Acıya, üzüntüye ve sıkıntıya katlanmayan.
Örnek: Öyle de canı tatlı ki ne zaman bir şey taşınacak olsa bir bahane bulup ortadan kayboluyor.
Tatlı dilli deyiminin anlamı
Gönül alıcı ve hoşa giden sözler söyleyen, cana yakın konuşmasıyla kırıcı ve incitici olmayan.
Örnek: Tatlı dilli bir kişi olduğundan yanından insan eksik olmaz.
Örnek 2: Bazen tatlı dilli olmandan dolayı kaybediyorsun.
Örnek 3: Tatlı dilli sohbetine doyum olmuyor.
Tatlı bela deyiminin anlamı
Sevildiklerinden dolayı verdikleri sıkıntı ve üzüntülere katlanılan kimseleri nitelemek için söylenir.
Örnek: Tatlı bela yine karşıma çıktı.
Örnek 2: Yine ne istiyorsun tatlı belam?
Tatlı su balinası deyiminin anlamı
Çok şişman ve korkak kimse.
Tatlı canından olmak deyiminin anlamı
Ölmek.
Örnek: Trafik kurallarına uy, tatlı canından olma.
Tatlı yerinde bırakmak deyiminin anlamı
Bir işi, konuşmayı can sıkıcı bir duruma sokmadan, uzatmadan sona erdirmek.
Örnek: Dizi güzeldi, tam da tatlı yerinde bıraktılar.
Örnek 2: Bence bu muhabbeti tatlı yerinde bırakıp dağılalım.
Tatlı yerinde kesmek deyiminin anlamı
Bir işi, konuşmayı can sıkıcı bir duruma sokmadan, uzatmadan sona erdirmek.
Örnek: Dizi güzeldi, tam da tatlı yerinde kestiler.
Örnek 2: Bence bu muhabbeti tatlı yerinde kesip dağılalım.
Tatlı dilli olmak deyiminin anlamı
Gönül alıcı ve hoşa giden sözler söylemek, cana yakın konuşup kırıcı ve incitici olmamak.
Örnek: Tatlı dilli bir kişi olduğundan yanından insan eksik olmaz.
Örnek 2: Bazen tatlı dilli olmandan dolayı kaybediyorsun.
Örnek 3: Tatlı dilli sohbetine doyum olmuyor.
Tatlı para deyiminin anlamı
Rüşvet ya da havadan kolayca kazanılan para.
Tatlı canından etmek deyiminin anlamı
Öldürmek.
Örnek: İki bilezik için kadını az daha tatlı canından edeceklermiş.
Tatlı canını sıkmak deyiminin anlamı
Gereksiz şeylere üzülmek ve bunları dert edinmek.
Örnek: Kalemim kayboldu diye tatlı canını sıkma, yarın yenisini alırız.
Tatlı su deyiminin anlamı
Acı veya tuzlu olmayan, içilebilen su.
Örnek: Bu çeşmeden tatlı su almaya geldik.