Limon gibi deyiminin anlamı
Sarı, çok sarı.
Örnek: Limon gibi bir mont almış.
Örnek 2: Limon gibi saçlarıyla, çok sevimli görünüyordu.
Limon sıkmak deyiminin anlamı
Olumsuz yönde etkileyecek bir söz veya davranışta bulunmak.
Örnek: Sen de işimize limon sıkma lütfen.
Örnek 2: Dostluğumuza limon sıkmaya çalışıyorlar.
Limoni tabiatlı deyiminin anlamı
Mızmız.
Örnek: Ne limoni tabiatlı bir çocuk bu!
Limon kabuğu gibi deyiminin anlamı
Küçük ve biçimsiz şapka.
Örnek: Limon kabuğu gibi şeye bak, ne kadar pahalı.
Limon küfü deyiminin anlamı
* Yeşile çalan mavi renk.
* Bu renkte olan.
Örnek: Bu duvarı da limonküfü boyayalım.
Örnek 2: Limonküfü bir tişört aldım.
Limoni tabiatlı adam deyiminin anlamı
Beklenmedik bir zamanda parlayıveren kimse.
Limoni olmak deyiminin anlamı
İnsani ilişkileri iyi olmamak, araları biraz bozuk olmak.
Örnek: Senin yüzünden ailemle limoni olmaya başladım.
Örnek 2: Onlar biraz limoni olduğu için pek görüşmüyorlar.
Limonata gibi deyiminin anlamı
Sıcak günlerde serin serin esen hafif rüzgâr.
Örnek: Limonata gibi serinlik geldi, az rahatladım.
Limoni hava deyiminin anlamı
Yağmur yağıp yağmayacağı belli olmayan kapalı hava.
Örnek: Bu sabah da limoni bir hava var.
Örnek 2: Limoni havalarda dikkatli ol.
Zurnacının karşısında limon yemek deyiminin anlamı
Uygunsuz bir davranışta bulunarak, bir kimsenin dikkatini dağıtarak, onu çalışamaz hale getirmek, işine engel olacak davranışlarda bulunmak.