Tuz biber ekmek deyiminin anlamı
* Olumsuz bir olayın şiddetini arttıracak bir davranışta bulunmak.
* Bir üzüntünün acısını, bir kusurun ağırlığını daha da artırmak.
* Bir yemeğe tuz ya da biber dökmek.
Örnek: İyi yaptın sanki, o günleri hatırlatarak tuz biber ektin kadının yüreğine.
Biber gibi yanmak deyiminin anlamı
* Deri, göz vb.ni çok acımak, şiddetli bir yanma duyumsamak.
* Çok üzülmek, dertlenmek.
Biber gibi yakmak deyiminin anlamı
* Deri, göz vb.ni çok acıtmak.
* Çok üzmek, dertlendirmek.
Yaraya tuz biber ekmek deyiminin anlamı
Bir derdin, üzüntünün acısını, bir kusurun ağırlığını artıran şeyler yapmak.
Örnek: Sözlerinle adamın yarasına tuz biber ektin resmen.
Arnavut biberi deyiminin anlamı
Acı biberin kızarmışı.
Örnek: Arnavut biberini ağzıma sürmedim.
Biber gibi deyiminin anlamı
Çok acı.
Üstüne tuz biber ekmek deyiminin anlamı
* Bir üzüntüyü, derdi, kusuru artıracak durum oluşturmak.
* Bir acının ağırlığını, kötü bir durumun üzüntüsünü artıracak davranışta bulunmak ya da ek bir acı, üzüntü vermek.
Tuzu biberi olmak deyiminin anlamı
* Bir şeye lezzet, tat vermek.
* Sıkıntıyı arttırıcı ilave sorun yaşamak.
Örnek: Yemeğin tuzu biberi olsun diye baharat kattım.
Örnek 2: Bugün çok yoruldum, gelirken burkulan ayak bileğim de tuzu biberi oldu.
Örnek 3: Zaten üşüyordum üstüme su dökmem de tuzu biberi oldu.