Hesapsız kitapsız deyiminin anlamı
* İyice düşünmeden, bir plan yapmadan.
* Sorumsuz, tutumsuz, ölçüsüz.
* Deftere geçirilmeden, herhangi bir belgeye dayanmadan.
Örnek: Bu hususta hesapsız kitapsız bol para sarfediyordu. (R. H. Karay)
Örnek 2: Ne hesapsız kitapsız işlerin içine girmişiz de haberimiz yokmuş.
Hesap kitap yapmak deyiminin anlamı
* Plan yapmak.
* Hesap sonunda, düşünüp taşındıktan sonra.
Örnek: Hesap kitap, baktım işler kötüye gidiyor; hemen sizi çağırdım.
Kitabına uydurmak deyiminin anlamı
* Yasal olmayan bir işi hile, düzen vb. ile kanuna uygun gibi göstermek.
* Kanunî olmayan bir işi kimi boşluklardan yararlanarak kanunî imiş gibi göstermek.
Örnek. Müfettiş Bey güldü ama babacan gülüşü değildi bu; tam tersine, işini kitaba uydurmuşların güveni vardı onda. (T. Buğra)
Örnek 2: İşi kitabına uydurmuşlar, çok zengin olmuşlardı.
Hesaba kitaba gelmez deyiminin anlamı
* Beklenmedik, umulmadık.
* Sayılmayacak kadar çok, pek fazla, sayısız.
Örnek: Hesaba kitaba gelmez hatalar yaptık ve yenildik.
örnek 2: Onun sahip olduğu servet hesaba kitaba gelmez
Hesabını kitabını bilmek deyiminin anlamı
Boş yere para harcamamak, tutumlu davranmak.
Örnek: Ayşe hesabını kitabını bilir, tutumlu bir ev kadınıydı. (Halikarnas Balıkçısı)
Örnek 2: Her ev kadını hesabını bilmek zorundadır.
Hesap etmek, kitap etmek deyiminin anlamı
Bütün ayrıntılarıyla düşünmek.
Örnek: Bu ay hesap etmeden, kitap etmeden hareket etmeyelim.
Hesap kitap etmek deyiminin anlamı
Bütün ayrıntılarıyla hesap edip düşünmek.
Örnek: Bu ay hesap kitap etmeden hareket etmeyelim.
Örnek 2: Hesap kitap ettim, işler biraz kötüye gidiyor.
Örnek 3: Hesap kitap ettikten sonra, bu işe girip girmeyeceğimize karar vereceğiz.
Örnek 4: Oturup hesap kitap ettim, yedi bin lira alacağımız var.
Hesap kitap yapmak deyiminin anlamı
Ayrıntılarıyla hesap edip düşünmek.
Örnek: Yıllardır ilk defa hesap kitap yapmadan etrafına para saçıyordu. (E. Şafak)
Hesaplamak kitaplamak deyiminin anlamı
Hesap kitap yapmak.
Örnek: Hesapladım kitapladım, işin içinden bir türlü çıkamadım.
Kitaba el basmak deyiminin anlamı
Elini kutsal kitap olan Kur`ân-ı Kerim üzerine koyarak yemin etmek.
Kitabı kapamak deyiminin anlamı
Herhangi bir konu ile ilgiyi kesmek.
Örnek: Ben üniversite kitabını kapatmak istemiyorum.
Örnek 2: Ben askerlik kitabını kapatalı dört yıl oldu.
Kitap devirmek deyiminin anlamı
Bir veya birden çok kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek.
Örnek: “… zengin bir tasvir ve izah yapabilmek için evde kitaplar devirdi.” (M. Ş. Esendal)
Örnek 2: Bilgisayar konusunda çok kitap devirdim.
Örnek 3: Yıllarca sayısız kitap devirmiş uzman bir hocamız vardı.
Kitapta yeri olmak deyiminin anlamı
Din veya yasa kitaplarında bulunmak, konusu geçmek.
Örnek: Söylediklerinin kitapta yeri olsa, açar gösterirsin.
Örnek 2: Kitapta yeri olmayan şeylerle milletin kafasını bulandırma.
Kitabında yer almamak deyiminin anlamı
Aklına ve mantığına aykırı düşmek, defterinde yazmamak.
Örnek: Dostu satmak bizim kitabımızda yer almaz.
Örnek 2: Belli ki dürüstlük senin kitabında yer almıyor.