Gece silahlı gündüz külahlı deyiminin anlamı
* Gizliden ve kimseye hissettirmeden kötü işler yapan kimse.
* Gerçekte iyi olmadığı hâlde iyi gibi görünen kimseler için kullanılan bir söz.
Örnek: Sizin komşu için, gece silâhlı gündüz külâhlı diyorlar.
Örnek 2: Gece silâhlı gündüz külâhlı bir hali var, ne işler çeviriyor acaba.
Silah çekmek deyiminin anlamı
* Bir kimseyi silahla vurmaya kalkışmak.
* Silahını karşısındakine doğrultmak, karşısındakini silahla vurmaya davranmak
* Silahla vurmak.
Örnek: Silah çekince herkes korktu.
Örnek 2: Saldırganlar silah çekip iki kişinin yaralanmasına yol açmış.
Eli silah tutmak deyiminin anlamı
Silah kullanabilmek.
Örnek: Eli silah tutan her kişiyi cepheye yolladılar.
Örnek 2: Kasabayı savunacak, eli silah tutan adam bulmakta zorlanıyorduk.
Örnek 3: Allah muhafaza, bir savaş durumunda eli silah tutan herkes vazife başında olacaktır.
Örnek 4: Ailemizdeki eli silah tutan herkes harbe gitti, sadece yaşlılar ve çocuklar kaldı.
Örnek 5: O zamanlar eli silah tutan her erkek savaştaymış.
Silah atmak deyiminin anlamı
* Silahtan mermileri ateşleyerek boşaltmak.
* Silah sıkmak.
Örnek: Yerleşim yerlerinde silah atmak suçtur.
Silah başı etmek deyiminin anlamı
Askerlikte, verilen komut üzerine herkes görevi, silahı başına geçmek.
Örnek: Silah başı etmek için herkes hareketlendi.
Silah çatmak deyiminin anlamı
Silahları uç uca çapraz bir biçimde dayayarak durdurmak.
Örnek: Silah çatma emri yerine getirildi.
Silah patlamak deyiminin anlamı
* (ateşli bir silah) ateş almak, ateşlenmek.
* Savaş başlamak.
Örnek: Birden silah patlamasıyla herkes irkildi.
Örnek 2: Bugün yarın silah patlamak üzere.
Silah silaha girmek deyiminin anlamı
Karşılıklı olarak ateş etmek.
Örnek: Miras yüzünden silah silaha girmişler.
Silaha davranmak deyiminin anlamı
Kullanmak için silahına el atmak.
Örnek: Silaha davranmaya fırsat bulamadan yakalandı.
Silah altına almak deyiminin anlamı
* Askerlik görevine başlatmak.
* Askerlik görevine çağırmak.
Örnek: Onu silah altına almışlar.
Silah altında bulunmak deyiminin anlamı
Silahaltında olmak.
Örnek: Silahaltında bulunanların uyması gereken kurallar var.