Ateş açmak deyiminin anlamı
Ateşli silahla mermi atmaya başlamak.
Örnek: Düşman ateş açmakta gecikmedi.
Örnek 2: Düşman askerleri ateş açmaya başlayınca, hemen siperlere girdik.
Örnek 3: Düğünlerde havaya ateş açmaktan vazgeçmiyorlar.
Ateş almak deyiminin anlamı
* Yanmak, tutuşmak, alevlenmek.
* Ateşli silah patlamak.
* Coşmak, telaşlanmak, heyecanlanmak, öfkelenmek, acele davranmak, acele etmek.
Örnek: Bir sözden, bir asker geçişinden, bir düşünceden yüreği parlar, gönlü ateş alır. (M. Ş. Esendal)
Örnek 2: Biz geldiğimizde evdeki eşyalar ateş almıştı.
Örnek 3: Elimdeki silâh birden ateş aldı.
Örnek 4: Hayırdır! seni bir ateş aldı sanki.
Ateş almaya mı geldin deyiminin anlamı
* Uğradığı yerden hemen gitmeye kalkan kimseye sitem olarak söylenen bir söz.
* Uğradığı yerde çok az kalıp hemen gitmeye kalkan kimseye “Neden böyle çabuk gitmek istiyorsun? Olur mu bu?” anlamında bir sitem sözü olarak söylenir.
Örnek: İki laf etseydik be gülüm, ateş almaya mı geldin?
Ateş bacayı sarmak deyiminin anlamı
* Bir olay, önüne geçilemez, tehlikeli bir durum almak.
* Tehlikeli bir durum, önüne geçilemez, önlenemez bir biçim almak.
* Bir gönül işi, oldukça ilerlemek.
Örnek: Ateş bacayı sarmadan çabuk gidelim buradan!
Örnek 2: Ateş bacayı sarmış, bu kız bu oğlandan vazgeçmez artık.
Ateş gibi deyiminin anlamı
* Çok sıcak.
* Zeki, çalışkan, işini çabıcak yapıveren ve becerikli.
* Kıpkırmızı.
Örnek: Simit ateş gibiydi.
Örnek 2: Ateş gibi bir öğrenciydi.
örnek 3: Bugün hava ateş gibi, işi yarına bırakalım.
Örnek 4: Çocuğun alnı ateş gibi olmuş.
Örnek 5: Yanlışlarınızı söyledik diye hemen ateş gibi oldunuz.
Örnek 6: Eleştiriler karşısında yüzü ateş gibi oldu.
Ateş basmak deyimi
Bir sıkıntı dolayısıyla yüzünde, vücudunda sıcaklık artmak.
Ateş çıkmak deyimi
Yangın çıkmak.
Ateş kesilmek deyimi
* İlkin pek öyle değilken, sonradan çok çalışkan, hareketli ve becerikli olmak.
* vücut ısısı çok yükselmek.
* Ateşli silahlarla yapılan atışa son verilmek.
* Çok kızgın, öfkeli davranışlarda bulunmak.
örnek: Bir süre ateş kesildi, sonra yine başladı.
örnek 2: Çocuk ateş kesildi, böyle giderse birinci olur.
örnek 3: Durup dururken ateş kesildi, zor yatıştırdık.
örnek 4: Çocuğun elleri ateş kesilmişti.
Ateş olsa cirmi kadar yer yakar deyimi
Bütün gücüyle saldırsa da ondan korkmuyorum, bana bir şey yapamaz anlamında söylenir.
Ateş pahası deyimi
Pek çok pahalı, fiyatı çok yüksek.
örnek: Pazarda her şey ateş pahası, el yakıyor.
Ateş parçası deyimi
* Çok çalışkan, becerikli, çok canlı, hareketli (kimse). * Çok yaramaz, ele avuca sığmaz (çocuk).
Ateş püskürmek deyimi
* Çok öfkelenmek, çok kızmak, kızıp kötü sözler söylemek.
örnek: Babası ateş püskürmekteydi, çocuksa bir köşeye sinmişti.
Ateş saçmak deyimi
* Aşırı derecede öfkelenmek, pek çok kızmak, ateş püskürmek.
örnek: Baktım, gözleri ateş saçmaktaydı, sustum.
Ateşe atmak deyimi
* (kendini) çok tehlikeli bir işe bu tehlikeyi bile bile girişmek.
örnek: Kendini ateşe atmak için çırpınıyordu sanki.
Kendini ateşe atmak deyimi
Bilerek zor ve tehlikeli bir işe girişmek.
Örnek: Kendisini ateşe atmasına izin mi vereceksiniz?
Ateşe vursan duman çıkmaz deyimi
* Çok eli sıkı, çok cimri.
Ateşle oynamak deyimi
Çok tehlikeli bir işin üstüne üstüne gitmek.
örnek: O, ateşle oynamaktan hiç korkmaz.
Ateşten gömlek deyimi
Dayanılamayacak denli güç ve sıkıntılı durum ya da iş. örnek: Bu iş ateşten gömlektir, kimse yaklaşmaz.
Bağrına ateş düşmek deyimi
Çok yoğun bir acı duyumsamak.
örnek: Adamın bağrına bir ateş düşmüştü.