Isaac Newton Kimdir? Isaac Newton hayatı, Isaac Newton biyografisi, Isaac Newton çalışmaları, Isaac Newton buluşları, Isaac Newton ile ilgili detaylı bilgi.
Isaac Newton; İngiliz matematikçi, fizikçi ve gökbilimcisidir (Woolsthorpe/ Lincolnshire 1642-Kensington/ Middlesex 1727).
Üvey babası 1956′da ölünce, 16 yaşından başlayarak ailesinin mal varlığını yönetmek zorunda kaldı. Grentham”daki King”s School”da öğrenim görmeye başladı. King”s School”u 1661′de bitirince, Cambridge Üniversitesindeki Trinity College”a girdi. 1665′te yüksek lisans çalışmalarına başlayacağı sırada ortalığı kasıp kavuran veba salgını yüzünden üniversite kapatılınca, salgından korunmak amacıyla annesinin çiftliğine sığındı. Burada geçirdiği 18 ay içinde, sonsuz küçükler hesabının temellerini attı, beyaz ışığın renkli ışınları ayrıştırılabileceğini gösteren prizma deneylerini gerçekleştirdi, merkezkaç kuvvet yasasını buldu. Ay”ın ve gezegenlerin hareketlerini bu yasanın ışığında inceleyerek kütlelerin birbirlerini aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak çektikleri sonucuna ulaştı.
1667′de Cambridge”e döndü, Trinity College”da öğretim üyeliğine seçildi. 1671′de ilk aynalı teleskobu yaparak bilim çevrelerinde tanındı ve ertesi yıl Royal Sociey üyeliğine seçildi, sunduğu ve renk olgusunu incelediği bildirisinin büyük eleştirilere hedef olması üzerine, içine kapanarak bilim dünyasıyla ilgisini kesti. Bu dönemden sonra renk olgusuyla ilgili incelemeleri bir yana bıraktı. 1675′te geliştirdiği renk kuramının sonunda Hooke tarafından kabul edildiğini öğrenince, Royal Society”ye iki yeni bildiri sundu. İkisi de optik konusunu işleyen bu bildirilerden özellikle ışığın yapısına ilişkin olanı yeni tartışmalara yol açtı. Hooke, makalelerdeki bazı sonuçların aslında kendi buluşu olduğunu, Newton”un bunlara sahip çıktığını ileri sürdü. Bu tartışmalar, 1678′de ciddi bir ruhsal bunalım geçirmesine yol açtı. Bir yıl sonra annesinin ölümü bu bunalımı daha da artırdı. Bundan sonra bilim çevreleriyle tüm ilişkilerini keserek 6 yıl boyunca felsefe üzerinde çalıştı ve Platoncu gizemciliğin etkisi altında kaldı. Yakın dostu Halley”in çabalarıyla 1684′te yeniden bilimsel çalışmalara dönerek, iki yıl gibi kısa bir sürede mekaniğin üç temel yasasını ve evrensel çekim yasasını içeren Philosophiae Naturalis Principa Mathematica (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri) adlı kitabını yazdı.
Kısaca Principa diye adlandırılan bu eser, onun başeseri olduğu gibi doğabilimcileri ve matematik tarihinde taşıdığı önem açısından ilk sıralarda yer alır. 1687′de Latince yayımladığı eserini üç ciltte topladı. Birinci cildi genel matematik ilkeleri ve hareket yasalarına, ters kare yasasından elde edilen eliptik gezegen yörüngelerine ve daha birçok astronomi olaylarının açıklamasına ayırdı. İkinci ciltte sıvıların hareketlerine ve bu yolla da eliptik Kepler yörüngelerinin elde edilebileceğini gösterdi. Üçüncü ciltte ise gezegenlerin kütlelerini hesapladı, Dünya” nın basıklığını matematiksel olarak açıkladı, uzayda gaz kürelerini karşılıklı çekim etkilerini inceledi, Ay yörüngesinde Güneş çekiminin neden olduğu düzensizlikler üzerinde durdu ve Dünya”nın dönme ekseninin presesyon hareketini hesapladı. Bu eserin yayımlanmasıyla Newton ülkesinde ve Avrupa”da büyük üne kavuştu. Bu yorucu çalışmalarından sonra Hooke”un ters kare yasasını (genel çekim yasası) kendisinin bulduğunu, Newton”un ise yalnızca bu yasanın uygulanmasını yaptığını ileri sürmesine çok üzülerek, eserinin üçüncü cildinin yayımlanmasını bu yüzden geciktirdi. 1693′te yeniden bir ruhsal bunalıma girdi. İki yıl köşesine çekildikten sonra sağlığına kavuştuysa da, yaşamının bundan sonraki döneminde bilimsel çalışmalara eskisi kadar ilgi duymadı.
1696′da Londra”ya yerleşmek amacıyla darphane denetmenliğine atandı; 1699′da kurumun müdürü oldu. 1703′te Royal Society”nin başkanlığına seçildi ve ölünceye kadar her yıl başkanlığı seçimle yenilendi. 1704′te Opticks adlı eserini yayımladı. Bu eserde, kitabına ek olarak koyduğu iki makale, ise otuz yıl kadar önce bulup geliştirdiği diferansiyel ve integral hesap yöntemlerini içeriyordu. Bu makalenin yayımlanması, Leibniz ile arasında bilim dünyasında o güne kadar görülmeyen şiddette bir tartışmanın başlamasına yol açtı. Diferansiyel ve integral hesabı bulmada önceliğin kime ait olduğu konusundaki bu tartışma yaşamının son 20 yılını aldı. Bugün bilim tarihçileri diferansiyel ve integral hesabın hem Newton, hem de Leibniz tarafından birbirlerinden bağımsız olarak bulunduğu konusunda birleşirler.
Dinsel inanışa fazla bağlı olan Newton, genel çekimin nedeninin önce tüm uzayı doldurduğu düşünülen elastik eter maddesinin basıncında aradı, ancak sonradan bu nedeni Tanrı”ya bağladı. Evrenin yapısı üzerine çalışırken de evrenin, kendi bulduğu genel çekimle çökeceğine inanmayıp İncil”in ve eski mistik düşüncenin etkisinde kalarak durağan bir evren modeli geliştirdi. Evrenin durağan olduğuna inandığı düzenin büyük bir güç tarafından oluşturulduğuna inandı.