Ünlü Sunucu Zahide ile Yetiş hayata kimdir? Zahide Yetiş evlendi. Peki Zahide yetiş nereli ve Zahide yetiş kocası kim? İşte Zahide Yetiş hayatı ve hakkında tüm detaylar…
Zahide Yetiş, 1979 yılında Avusturya, Viyana”da doğmu Türk Televizyon Sunucusudur. Babası burs kazanıp okul için Viyana”ya gittiğinde yeni evli imiş ve Zahide orada doğmuştur. “Allah”ın emir ve yasaklarına uyan” demekmiş Zahide”nin anlamı. Anne tarafı Yunanistan – Selanik, baba tarafı Kütahya”dan İzmir”e gelmiştir. Bir kız, üç erkek kardeşi vardır. Zahide Yetiş çok küçükken anne babası boşanmışlar, o babaannesinin yanında İzmir”de büyümüştür. Ortaokul ve Lise yıllarında Güzel Konuşma, Şiir Okuma ve Kompozisyon Yarışmalarında birincilikler aldı. Lise eğitimini İzmir Özel Fatih Koleji”de tamamladı. Ardından 9 Eylül Üniversitesi Satış Yönetimi ve İşletme Bölümü”nden mezun oldu.
Çocukluk yıllarında TRT”de belgesel seslendirmeleriyle televizyonculuk hayatı başladı. Reklam Seslendirmeleri yanı sıra Haber Spikeri ve Metin Yazarı olarak görev yaptı.
TV8 “de “Kentlerin Dili” adlı programla Türkiye”yi dolaşarak 25 ayrı şehrin yarı belgesel programını yaptı. Altı yıl boyunca Türkiye”nin ilk Teknoloji Programı olan “İnternet TV” yi sundu, “İnternet Dünyası” adlı bir gazete köşesi hazırladı.
İzmir Fatih Kolejinde Diksiyon Güzel Konuşma ve Artikülasyon dersleri verdi.
TRT Kurumunda, İzmir ve Ankara televizyonlarında “Genç Gözüyle Tartışma” , “İnternet TV”, “Türk Site”, “Gün Başlıyor”, “Şans Karesi” ve “İzlenimler” gibi kadın, eğitim, kültür, eğlence ve tartışma ve yarışma programlarının sunuculuğunu yaptı.
2009 yılında Kanal D’de yayınlanan Doktorum programıyla tanındı. Türk Televizyonlarında bir ilk olan Doktorum Programını 4 sezon Kanal D de sundu. Günümüzde ATV’de yayınlanan Zahide ile Yetiş Hayata isimli programda sunuculuk yapmaktadır. Daha önce bir defa evlilik yapan ve boşanan Zahide Yetiş, Dinle! Hayat Sana Fısıldıyor! isminde bir kitap yazdı. Ayrıca Zahide Yetiş yeni sezonda kendi sunduğu programda iş adamı sevgilisiyle evleneceğini açıkladıktan bir süre sonra iş adamı Cem Arısoy ile 16 Eylül 2014 tar,h,nde Paris’te evlendi. 19 Eylül 2014’te ise İstanbul Kuruçeşme’de düğün yaptı.
Zahide Yetiş ilgi alanları ise; Teknoloji, Bilim, Psikoloji, Mühendislik, Kadın, Sağlık, Din ve Çocuk sağlığı.
Zahide Yetiş ve eşi Cem Arısoy
ANNEMİ MUTLU ETMEK İSTEDİM
– Nikahı Paris’te yaptınız ama kına gecesiyle filan geleneksel altyapıda evlendiniz. Kına geceniz ekranda oldu. O fikir nereden geldi? O bir şov muydu?
Şov yapmak isteseydim Paris’te değil canlı yayında evlenirdim. Annem kemoterapi gördüğü için planlandığı halde Paris’e gelemedi. Biz de Türkiye’de onlar için bir şey yapalım dedik. Bu arada program başlamıştı. Programımın son yarım saatinde kına gecesini yaptık. Gece boyunca da devam etti. Kim ne derse desin annemin mutluluk gözyaşları benim için en büyük hediyedir.
– Çocuk istiyor musunuz? Bir kız çocuk size çok yakışır mesela.
Eşim de çok istiyor. Rabbim nasip etsin inşallah ikimize de. Kız ya da oğlan demek çok doğru birşey değil, sağlıklı, sıhhatli, hayırlı olsun yeter. Ama bir kız çocuğu fikri bana da hoş geliyor.
YAŞLILARLA DAHA İYİ ANLAŞIYORUM
– Ekranda çok sıcaksınız evin kızı gibi bir durumunuz var.
Ekranda sanki onlar bana misafirliğe gelmişler ya da ben onlara gitmişim gibi hissediyorum. Karşımda babaannem varmış gibi hissediyorum. Beni babaannem ve onun annesi yetiştirdi. Benim en iyi anlaştığım grup 50 artı yaş grubudur. Yanlarında kendimi çok güvende ve mutlu hissederim. Çünkü ben o yaş grubunun içinde büyüdüm.
– Parçalanmış aile çocuğusunuz. Anne baba ayrılmış, sizi babaanneniz büyütmüş. Anne babanızın eksikliğini hissettiniz mi hiç?
Ben hayır bile desem mutlaka içimde, kalbimde bir eksiklik vardır. Ama şöyle bir gerçek var ki, çocukluğumun en zor dönemi, tombik, uzun, tembel oluşumdan kaynaklı bir yokluk dönemiydi. İlkokulda en şişman, en çirkin ve en arkada oturan ve de doğal olarak en tembel öğrenci bendim. Onun acısını çok çekmişimdir. Sonra boy attım. Büluğ çağında ergenlikle beraber fiziki şartlarım biraz daha değişti. Daha avantajlı hale geldim ama o yıllarımı unutmadım. O yıllara ait bir şey daha, meraklı komşulardı. Sorarlardı “Annen nerde, baban nerde, niye ayrıldılar, sana geliyorlar mı, görüyor musun, gidiyor musun?..” O zaman da gardımı almayı beni üzebilecek kişilere karşı savunma geliştirmeyi öğrendim. Küçükten öğrendim kafaya takmamayı, hayatın ciddiye alınmayacak kadar ciddi olduğunu…
– Kendinizi hangi kelimelerle tarif edersiniz?
İyi niyetli, iyi yürekli, üzerine gidilmediği müddetçe asla tırnaklarını çıkarmayan, ne bileyim öyle kafa dengi şeker bir kız.
ŞOV YAPANLARI SEVMEM
– Sizi en çok sinirlendiren insan tipi hangisi?
Niyeti iyi olmayan, içinde fitne fesat şeytan barındıran, şov yapan kişiler.
– Sizin hırslarınız yok mu?
Olsa bile törpülemeyi başarmışımdır. Hayatın ciddiye alınmayacak kadar ciddi olduğunu anlayınca böyle şeylerle uğraşmaya değmeyecek kadar anlamsız olduğunu görüyorsunuz. Bir de inançlı olmak ve her şeyi Allah’a bırakmak beni mutlu ediyor. Tevekkül, dua etmek ve şükür benim hayatımın vazgeçilmezidir. Dua eder her şeyi isterim. Verse de vermese de O’nu çok severim. Bağlılığım sonsuzdur. Şükür ederim böylece bana verdiklerinin de farkındalığını yükseltirim kendi hayatımda. Şu anda hayatımda rabbimin bana bahşettiği o kadar çok lütuf var ki. İyi bir eş, huzurlu bir hayat, iyi bir iş, tanımadan size seven, sizi şımartan insanlar. Bu arada ben zaten şımarığımdır. Ayrıca şımartılmama gerek yok ama şımarıklığım da bu kadardır işte… o da sevildiğimi hissetiğim zaman mutlu olmaktır hayattaki. Ondan daha ötesi de yok zaten.
Sabah neşeyle uyanıyorum, spor yapıyorum
Ben sabah insanıyım. Yıllar boyunca sabah programı yaptığım için 5.47’de uyanırım; saat 7 olunca kalkarım.
– Bir gününüz nasıl geçiyor? Güne nasıl başlıyorsunuz?
Yılların getirdiği alışkanlıkla hala erken uyanıyorum. 5.47 gibi uyanmaya alışmışım 5 sene. Çok erken yaptığım programlar olduğu için. Bir yokluyor o saatte. 7-7.5 gibi uyanıyorum kendimi iyi hissediyorsam denge hareketlerimi yaparak güne başlıyorum. Denge hareketleri vücudun dinamizmini canlandırıyor. Diğer önemli vazgeçilmezim su. Güne ılık su içerek başlıyorum. Suyun tadını biraz değiştirmek istiyorsam bahçeden topladığım nanelerden katıyorum.
– Uyanınca neşeli mi olursunuz suratsız mı?
Ben sabah insanıyım. İyi uyanan bir insanım. Sabahları neşeliyim, konuşkanım. O yüzden haberleri biraz geç okuyorum. Ne yazık ki haberleri okuyunca sinirlerim bozuluyor. Ama hayatın gerçekleri. Hava güzel olursa sahilde yürüyüş yaparım. Bisiklete binmeyi çok seviyorum. Bisiklete binmek benim için düşünme ve dinlenme zamanıdır.
– Şu anda kiloyu problem ediyor musunuz?
Oldum olası balık etiyim ama artık kilolu değilim. Ekranda daha kilolu çıkıyorum. Şuradan anlıyorum beni gördükleri zaman ilk söylenen şeylerden biri “A zahide hanım siz ne kadar zayıfsınız, ne kadar uzunsunuz” ve “Ekrandaki gibi sıcaksınız…” olur. O hoş birşey tabii.