Bey ardından çomak çalan çok olur
Güçlü kişi ile karşı karşıya olduklarında ağızlarını açmayan kimseler vardır. Bunlar, o gittikten sonra ardından söylenmedik söz bırakmazlar.
Davul falanın boynunda, çomak falanın elinde
Kimin neyi yaptığı belli olmayan karışık durumları belirtmek için söylenir. Anlatılan ortam, karmaşa içindedir.
Köpeksiz köy bulmuş da çomaksız geziyor
* Akıllı, itibarlı, saygın insanların olmadığı mekanlarda bazı dengesiz kişiler kendi kafalarınca hareket edip, dilediğini yapmaya kalkışırlar, kendilerine engel olacak birileri olmadığı için kabadayılık taslarlar.
* Yanlış davranışlarda bulunan birini, hatalarından dolayı uyaran birileri olmazsa kişi hatalı davranışlarına devam eder.
Çomak sokmak deyiminin anlamı
Bir işi aksatan, engelleyen davranışlarda bulunmak.
Örnek: Benim işlerime çomak sokmak sana ne kazandırıyor?
Örnek 2: Adamın işine çomak soktular, düzenini altüst ettiler.
Örnek 3: Senin şu müdürlük işine çomak sokmaya çalışıyorlar.
Çomak koymak deyiminin anlamı
Bir işi aksatan, engelleyen davranışlarda bulunmak.
Örnek: Benim işlerime çomak koymak sana ne kazandırıyor?
Örnek 2: Adamın işine çomak koydular, düzenini altüst ettiler.
Örnek 3: Senin şu müdürlük işine çomak koymaya çalışıyorlar.
Arabanın tekerine çomak sokmak deyiminin anlamı
Birinin yolunda giden işini aksatan, engelleyen davranışlarda bulunmak, güçlük çıkarmak.
Örnek: Arabanın tekerine çomak sokmasına rağmen, işi sonuçlandırdık.
Örnek 2: Hep beraber gitmeye karar verdik, arabanın tekerine çomak sokmaya çalışma.
Örnek 3: Adamın arabasının tekerine çomak soktular, düzenini altüst ettiler.
Örnek 4: İşi yapamıyorsun bari ablanın arabasının tekerine çomak sokma.
Arının kovanına çomak sokmak deyiminin anlamı
Tehlikeli kişiyi kışkırtmak, tehlikeli bir şeye sataşmak.