Yük altında ancak eşek kalır
* İnsanlık sıfatı olan kimse kendisine yapılan iyiliğin altında kalmaz. Bir zaman bulur, karşılığını verir.
* İnsan olan, bir kimseden gördüğü iyiliğin altında kalmaz.
Sopayı yiyen eşek atı geçer
* Bir konuda canı yanmış olan kişi, o duruma bir daha düşmemek için elinden gelen çabayı harcar ve gücü yetmez sanılan, en zor işleri bile başarır.
* Zora gelen yapamadığı bir işi bile yapabilir.
Ölmüş eşek kurttan korkmaz
* Bazı sebeplerden ötürü çok sıkıntı ve acı çeken, felâket üstüne felâket görüp zarara uğrayan, kaybedecek bir şeyi kalmayan kimse, artık hiçbir şeyden korkmaz; ne tehlikeye aldırır, ne de tehdide.
* Herşeyini yitiren ve elinde kaybeden birşeyi kalmayan kimse de müthiş bir cesaret gözlenir. Böyle bir kimse “nasıl olsa kaybedecek birşeyim yok” diye düşünür ve en azılı saldırgana karşı çıkacak cesareti bile kendinde bulur.
Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir
* Hiçbir yeteneği, bilgisi olmayan, kavrayıştan ve faziletten yoksun kimse, hangi mevkiye geçerse geçsin, ne kadar yetki ve mal sahibi olursa olsun değerli ve saygın kılınamaz. Kısa zaman içinde gerçek kişiliğini, bayağı ve kötü olduğunu tavır ve davranışlarıyla belli eden bu gibi kimselerin aslını kimi unsurlarla değiştirmek mümkün değildir.
* İnsanlık değerinden yoksun kişi, kılık kıyafetle, ünvan ve sandalye ile değer kazanmaz. Oyine bayağı ve düşüktür.
* Kişinin değeri, ancak insanlık erdemleri ile artar. Düşük karakterli bir kimse, göz kamaştırıcı bir dünyalığa kavuşsa bile, yinede aşağılık kalır. İnsanlık değerinden yoksun kişi, kılık kıyafetle, ünvan ve sandalye ile değer kazanmaz. O yine bayağı ve düşüktür.
* Kılık kıyafet insana kişilik kazandırmaz. Kişiye değer biçtiren, onun davranışları ve düşünceleridir. Tutum ve davranışları ile insana değer verilir. Kötü tutum ve davranışlarıyla herkesin nefretini kazanan birinin kılık kıyafetle kendine değer verdirmeye kalkması boşunadır. Öyleleri ancak kendilerini yeterince tanımayanları kısa bir süre için kandırabilirler. Zamanla gerçek kişilikleri ortaya çıkar ve nasıl bir yapıda oldukları anlaşılır. İnsanların kılık ve kıyafetinin güzelliğine, değerliliğine değil, davranışlarının ve düşüncelerinin güzelliğine bakarak hükmümüzü vermeliyiz.
Eşek bilebir düştüğü yere bir daha düşmez
* İçine düştüğümüz kötü durumlardan, başımıza gelen felâketlerden ders almalı, zarar gördüğümüz işe bir daha bulaşmamalı, hata yapmaktan geri durup kendimizi korumalıyız.
* En aptal kişi bile uğradığı yıkımdan ders alır. O yıkıma yol açan şeylerden artık kendini korur. (En aptal insan bile uğradığı musibetten ders alır. O musibete yol açan şeylerden artık kendini korur.)
Eşek ölür semeri kalır insan ölür eseri kalır
Eşek öldüğünde onun için kullanılan nesneler kalır; İnsanlar öldüğünde ise yaptıkları çalışmalar, eserler, iyilikler, hayırlar arkasında kalacaktır.
Eşek hoşaftan ne anlar
* Kavrayışsız, bilgisiz, kaba ve zevksiz kimseler bir şeyin gerçek değerini bilemez; küçümser, anlamsız bulup hiçler, güzellik ve inceliğin farkına varamaz.
* Anlayışsız, zevksiz insanlar için söylenen bir sözdür.
* Bazı şeylerin zevkine varabilmek için insanın bunlara ruhen hazır olması gerekir. Böyle şeyler eğitim, görgü ve bilgi ister. Bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin zevkine varamaz; değerini ölçemez.
Canı yanan eşek atı geçer
* Karşılaştığı bir konuda ziyan gören, canı yanan kimse aynı zarara uğramamak için var gücüyle çalışır.
* İnsanın canı gerçekten yanarsa, gücünün üstündeki şeyleri bile başarır. Bir durumdan canı yanmış olan kimse, o durumun bir daha gelmemesi için elinden gelen çabayı harcar ve gücü yetmez sanılan işleri bile başarır.
Bir ahırda atda bulunur eşekte
* Bir toplumda iyi, yararlı ve güzel işler yapanlar bulunduğu gibi kötü, yararsız ve çirkin işler yapan insanlar da bulunabilir.
* İnsanlar toplu olarak yaşayan varlıklardır. İnsanlarda farklı yaratılmışlardır. İnsan vardı iyi, dürüst, çalışan; insan vardır kötü, tembel ve çıkarcı. Bundan dolayı bir yerde her çeşit insan bulunur.
Atlar tepişirken arada eşekler ezilir
* Güçlüler ve büyüklerin arasında gerçekleşen çekişme ve çatışmalardan aralarında bulunan küçükler ve güçsüzler zarar görür.
* Güçlü kimseler birbirlerine girerler. Bundan, aralarında bulunan güçsüzler zarar görür.
* Ufak, haylaz çocuklar birbirleri ile oyun oynarken sağa sola zarar verirler, çevresinde oturanları ve gürültü çıkartıp komşularını rahatsız ederler. Bu hareketleride bu atasözünün söylenmesine sebep olur.
Canı yanan eşek atı geçer anlamı
* Karşılaştığı bir konuda ziyan gören, canı yanan kimse aynı zarara uğramamak için var gücüyle çalışır.
* İnsanın canı gerçekten yanarsa, gücünün üstündeki şeyleri bile başarır. Bir durumdan canı yanmış olan kimse, o durumun bir daha gelmemesi için elinden gelen çabayı harcar ve gücü yetmez sanılan işleri bile başarır.
Eşek hoşaftan ne anlar; suyunu içer, denesini kor
Kavrayışsız, bilgisiz, kaba ve zevksiz kimseler bir şeyin gerçek değerini bilemez; küçümser, anlamsız bulup umursamaz, güzellik ve inceliğin farkına varamaz, kaba, sıradan ve basit şeylerden hoşlanır.
Yük altında eşek anırmaz
* Büyük bir sorumluluk altında olan kişi, önce bunun gereğini yerine getirmeli ve bu sorumluluktan kurtulmalıdır (Kişi borçluysa, gereksiz harcamalar yapmamalı, önce borcunu ödemelidir. Ancak bundan sonra isteklerini yerine getirebilir.
* Bir işi, uğraşı olan sorumluluk sahibi kimseler boş boş konuşup veya boş işlerle uğraşıp zaman kaybetmezler.
Eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz
İşi bozulan kişiye, durumunu düzeltmek için yardım edenler olur. Ancak böyle bir durumda, en çok, işi bozulan kişi çabalar.
Eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz
İnsanlık değerlerinden yoksun kişi, görünüşünü değiştirse de özü değişmez. Bu bakımdan, böyle bir kişi, görünüşünü değiştirerek adam olamaz.
Deve büyüktür ama başını bir eşek yeder
Dış görünüm bakımından büyük olmak her zaman akıl bakımından da büyük olmak anlamına gelmez. Küçük ama akıllı insanlar, görünüş bakımından büyük olan pek çok kişiyi yönetecek, peşinden sürükleyecek güçtedir. Tarih böyle örnek liderlerle doludur.
Attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
* Attan düşen, kazayı hastalanmakla atlatır. Eşekten düşen için ölüm tehlikesi vardır.
* Soylu kimsenin yüzünden başımıza gelen felaketi onunda desteği ile çabuk atlatırız. Soysuz kimse yüzünden başımıza gelen felaketi kolay kolay atlatamayız.
Bir katar deveyi bir eşek yeder
Haksızlıklara ses çıkarmayan, hakkını aramayan, yönetimin yanlışlarını sesli olarak dile getirmeyen, koyun sürüsü gibi uysal hareket eden bir topluluğu, niteliksiz, karaktersiz, ahmak bir kişi bile yönetebilir.
Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu
Bir kimsenin toplumdaki seçkin yeri ve önemi zengin ya da yoksul hâliyle ölçülemez. Kimi insanlar son derece yoksuldurlar ama kendilerinde bir adamlık vardır. Kimileri de zengindir ama insanlıktan nasiplerini almamışlardır. Dolayısıyla yoksul olmak insanın değerini düşürmez, zengin olmak da değerini artırmaz.
Ölmüş eşek, kurttan korkmaz
Bazı sebeplerden ötürü çok sıkıntı ve acı çeken, felaket üstüne felaket görüp zarara uğrayan, kaybedecek bir şeyi kalmayan kimse, artık hiçbir şeyden korkmaz; ne tehlikeye aldırır, ne de tehdide. Yeni saldırılar, tehlikeler onun için pek önemli değildir.
Eşek bile bir düştüğü yere, bir daha düşmez
İçine düştüğümüz kötü durumlardan, başımıza gelen felaketlerden ders almalı, zarar gördüğümüz işe bir daha bulaşmamalı, hata yapmaktan geri durup kendimizi korumalıyız. En aptal insan bile, geçirdiği kötü bir olaydan ders alır. Bir daha o duruma düşmemek için çaba harcar.
Yaşlanmış eşekte, yıllanmış akıl olur
Yaşı ilerlemiş, görmüş, geçirmiş kişilerin hayat tecrübelerinden yararlanmak, onların fikirlerini almak gerekir.
Eşek eşeği ödünç kaşır
Çıkarcı kimse, birine yardım ederken, yardım ettiği kişinin de ileride kendisine yardım edeceğini düşünür.
İnsan eşek olunca semer vuran çok olur
Budala, anlayışsız insanlar çevreleri tarafından sömürülür. Böyle insanlardan çıkar sağlayan, alay eden çok olur.
Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke’ye, eşek derviş mi olur taş çekmekle tekkeye
Görünüş değiştirmekle veya birine benzemekle insanın seviyesi değişmez. Toplum gözünde değerlenmek veya bir makama, seviyeye ulaşmak için, o durumun gerektirdiği nitelikleri taşımak (ya da yerine getirmek) gerekir.
Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
Zayıf, güçsüz ve koruyucusu olmayan kişiyi korkutmak, hırpalamak, azarlamak, etki altına almak ve dövmek kolaydır. Çünkü buna kimse karşı çıkmaz ve engellemez. Ancak bu da mertlik ve efendilik değildir. (Güçsüz ve korumasız kimselere her zaman sahip çıkmalıyız.)
Baş ol da, eşek başı ol
Bir işyerinde veya kurumda başta bulunanların, yetkisi, saygınlığı, imkanları çok olur. En önemsiz işlerde bile üst yetkili olmak, buyruk altında bulunmaktan iyidir.
Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur
Bir insanın sahip olduğu veya kullandığı nesnelerin bakımı, temizliği, düzeni o kişi hakkında fikir sahibi olmanızı sağlar.
Allah fukarayı sevindirmek isterse önce eşeğini yitirtir, sonra buldurur
Maddi sıkıntı ve zorluklar içinde olan kişi, sevincin ne olduğunu pek bilmez. Ama bazen daha sıkıntılı hallere düşüp sonra yeniden eski durumuna kavuşsa o zaman sevincin nasıl şey olduğunu anlar.
Yorgun eşeğin ıslık canına minnet
Çalıştırılan kişiler, zamanla yorgun ve bitkin hale düşerler. Bunu dikkate alıp uygun zamanlarda dinlenmelerine izin vermek gerekir. Dinlenme imkânı, yorgun kişiyi mutlu eder ve daha verimli olması için motive eder.
Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a ısmarla
Akıl insan içindir. İnsan önce aklını kullanarak işlerinin iyi yürümesi, eşyanın zarar görmemesi için tedbir almalı, sonra da tevekkül etmeli, yani o konuda yüce Allah’a güvenmelidir. Tüm bunlardan sonra işini veya eşyanı başkasına emanet edebilir.
Acemi nalbant, gâvur eşeğinde dener kendini
Bir meslek ile ilgili yeterli eğitim almamış, beceri kazanmamış acemi kişiler her zaman vardır. Bu kişiler mesleklerinde ustalaşmak için gelen müşterilerinden ve onların eşyalarından faydalanıp bir şeyler öğrenmeye çalışırlar. Bu durumda özellikle safça davranan, kendine fazla tepki vermeyecek kişileri seçerler. Bu nedenle hiçbir işimizi işinin ehli olmayan, bilmediğimiz kişilere yaptırmamaya dikkat etmeliyiz.
Emanet eşeğin yuları gevşek olur
* Çoğu kişi emaneti, kendi malı gibi önemsemez. Kendisine emanet olarak bırakılan şeyi, gerektiği gibi özenle, dikkatle korumaz. Hatır için göz kulak olur. Böyle olunca da emanet mal zarar görür.
* Emanet mal kullanmak sakıncalıdır. Hiç umulmadık yerde ve zamanda emanet mala zarar gelir, zor durumda kalırsın.
* Kullanılmak üzere geçici olarak verilen emanet şeyler genellikle kalitesiz, eski, adi olur. Bu nedenle hiç beklenmedik bir anda bozulurlar, niteliklerini yitirirler.
Eşeğin ölümü, köpeğe düğündür
Bir kişinin uğradığı zarar, bir başkası için çıkar kaynağıdır.
Bostana dadanan eşeğin kuyruğu, kulağı olmaz
Hırsızlığı huy edinmiş kişi, her çalıp çırpmaya yakayı ele verince, ceza göre göre insanlıktan çıkar. Vücudunda bir çok darbe ve hasar oluşur.
Eşeği düğüne çağırmışlar, ya odun eksik ya su demiş
Hayatı başkasına hizmet etmekle geçen bir kişi, kendisinin ağırlanacağı bir davet alsa şöyle düşünür: “Bu davet, beni ağırlamak için değil, kendilerine hizmet ettirmek içindir.” Böyle düşünmekte de haklıdır.
Eşeğin yorulduğu yere han yapılmaz
Bir iş yapılırken mola verilecek yer ve zaman, tembel kişinin keyfine göre değil, işin durumuna göre ayarlanır.
Eşeği süren osuruğuna katlanır
Görgüsüz ve kaba bir kişi ile uğraşan, ondan gelecek kötülük ve çirkinliklere karşı hazırlıklı olmalıdır.
Hıyar akçesiyle alınan eşeğin ölümü sudan olur
Çok düşük fiyata alınan mal, kalitesiz, çürük ve işe yaramaz olur.
Karpuz kabuğuyla büyüyen eşeğin ölümü sudan olur
Özen gösterilmeden, alelade yapılan bir iş, basit ve önemsiz bir sebepten bozulur, yok olur.
Eşeği yardan uçuran bir tutam ottur
Tamah, açgözlülük insanı küçük çıkarlar peşinde koşturur; onu tehlikelere iter, felâketlerle karşı karşıya bırakır ve zarar görmesine yol açar.
Eşeğine gücü yetmeyen, semerini döver
Kendisinden güçlü olan bir kişiye diş geçiremeyen, ona bir şey yapamayan biri; o güçlü kişinin yakınlarına veya malına zarar verir.
El elin eşeğini türkü çağırarak arar
İnsan, sorununu en iyi şekilde ancak kendi bilir ve çözebilir. Hiç kimse, başkasının içine düştüğü derdi tam anlamıyla kavrayamaz. Çünkü üzücü olaylar sadece ilgili kimseleri kederlendirir, onlara acı verir. Bu bakımdan birinin derdine çare bulacak kimseler olayla ne kadar ilgilenseler de keyiflerini bozmazlar, derinden acı duyarak işe girişmezler, acele etmezler ve çözüm bulmak için gerekli çabayı göstermezler hatta neşelerini kaybetmezler.
Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır
Tarımla uğraşan çiftçiler her yıl nasiplerince; bazen çok , bazen az kazanç elde ederler. Sürekli bir kazançları yoktur. Kısacası çiftçiler genel olarak ne çok zengin olurlar, ne de fakirlik çekerler orta halli yaşayıp giderler.
Tevekkelin gemisi batmaz, eşeğini kurt yemez
Tedbirini aldıktan sonra fazla titizlikten uzak duran, her şeyi artık Yüce Allah`a bırakıp boyun eğen kimsenin malına, işine zarar gelmez.
Eşeğinin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
Başkalarını ilgilendirmeyen önemsiz bir iş bile herkesin gözü önünde yapılmamalıdır. İşlerimizi çoğu zaman yalnız yapmamız daha uygundur. Herkesin düşüncesini bildirebileceği bir ortamda, bir işi yapmaya kalkışmamalısın. Her kafadan bir ses çıkar. Hangi düşünceye uyacağın konusunda kararsız kalırsın. Ne yapacağını bilemez, düşündüğünü yapma olanağı bulamazsın.
Üç kuruşluk eşeğin, beş paralık sıpası olur
Beceriksiz ve ciddiyetsiz bir kişinin ortaya koyduğu verim değersiz ve sıradandır. Aynı şekilde değersiz bir malzemeden elde edilen ürünler de değersiz ve kalitesiz olur.
Eşeğini dama çıkaran yine kendi indirir
Bazı kişiler çirkin ve kötü iş yapar. Ancak, yaptığı bu işi kendisi düzeltmek zorunda kalır.
Eşek eşeği ödünç kaşır
Çıkarcı kimse, birine yardım ederken, yardım ettiği kişinin de ileride kendisine yardım edeceğini düşünür.
Eşeği bağla, işini sağla
Akıl insan içindir. İnsan önce aklını kullanarak işlerinin iyi yürümesi, eşyanın zarar görmemesi için tedbir almalı, sonra da tevekkül etmeli, yani o konuda yüce Allah’a güvenmelidir.
Eşeğin gönlüne kalsa bir bağ maydanozu götürmez
Bir işin yapılması sürekli kaytaran, tembel kişinin keyfine bırakılırsa o iş kalır. Onun için işveren bu gibi kişileri çalışırken sürekli denetlemelidir.
Eşeği sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin
Sana yaptırılan bir işi, sahibinin isteğine göre yap. Kötü bir sonuç ortaya çıkarsa da sen sorumlu olmazsın.
Eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması
Çocuklarını mutlu etmek, eğitmek için çabalayan anne babanın davranışları tuhaf ve garip olabilir. Çoğu kez çocuk için kurallardan vazgeçilir.
İşleyen eşeğin boynu boncuklu olur
İşini hakkıyla ve başarıyla yapan, çalışmaları ile işvereni mutlu eden kişi sevilir, ayrıcalık görür ve bazen ödüllendirilir.
Yorgun eşeğin çüş canına minnet
Çalıştırılan kişiler, zamanla yorgun ve bitkin hale düşerler. Bunu dikkate alıp uygun zamanlarda dinlenmelerine izin vermek gerekir. Dinlenme imkânı, yorgun kişiyi mutlu eder ve daha verimli olması için motive eder.
Eşeğin kulağını kesmekle küheylan olmaz
İnsanlık değerlerinden yoksun kişi, görünüşünü değiştirse de özü değişmez. Bu bakımdan, böyle bir kişi, görünüşünü değiştirerek adam olamaz. Tıpkı bunun gibi bazı insanlar da vardır ki kendilerine ne denli ceza verilirse verilsin asla gidişatlarını değiştirmezler.
Sahipsiz eşeği kim olsa döver
Bir kişinin koruyanı, kollayanı yoksa haksızlıklara karşı koyması çok zordur. Herkes ona kötülük yapabilir, onu dövebilir..
Ölmüş devenin derisi eşeğe yüktür
Deve ölürse, derisini yüzüp eşeğin sırtına yüklerler. Toplum yararına önemli görevler üstlenmiş değerli insanlar vardır. Bu insanların ölmesi, kötü duruma düşmesi, zorluk yaşaması her an için mümkündür. Böyle bir durumda ortaya çıkan problemlerin sıkıntısını daha alt seviyedeki kişiler, halk çeker.
Alçacık eşeğe herkes biner
Zayıf, güçsüz ve koruyucusu olmayan kişiyi hırpalamak kolaydır. (Güçsüz ve korumasız kimselere her zaman sahip çıkmalıyız.)
Eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış
Kaba ve ahmak kişinin hoşa gitsin diye yaptığı şaka, kaba ve incitici olur. Hoşa gideyim derken komik duruma düşerler.
Eşeğe kaç gün yol gidersin demişler; onu bizlengiç bilir demiş
İş yapmayı sevmeyen, tembel kişinin üretebileceği iş, kendisini çalıştıranın tutumuna bağlıdır.
Eşeğe semeri yük değil
* Kişiye kendisinin ve yakınlarının işini görmek ağır gelmez.
* Kişi, kendini savunacak araç-gerecini, güvenlik sistemlerini taşımaktan ve kullanmaktan geri durmaz, bunlar ona yük değildir.
Attan indi eşeğe bindi
Elindeki nimetlerin kıymetini bilemeyen insanlar, zaman gelir daha aşağı derecelerdeki imkânlara razı olurlar. Aslında bu istenmeyen bir durumdur. Atın rahatlığına ve süratine alışan bir kişinin, eşek ile yolculuğu ne kadar güç ise, elindeki nimeti boşu boşuna yitiren insanların durumu da aynıdır. Bu bakımdan sahip olduğumuz imkânların kıymetini bilmek ve kaybetmemek için çaba sarf etmek gerekir.
Alçak eşeğe herkes biner
Zayıf, güçsüz ve koruyucusu olmayan kişiyi hırpalamak kolaydır. (Güçsüz ve korumasız kimselere her zaman sahip çıkmalıyız.)
Eşeğe cilve yap demişler, tekme atmış
Kaba ve ahmak kişinin hoşa gitsin diye yaptığı şaka, kaba ve incitici olur. Hoşa gideyim derken komik duruma düşerler.
Lafın tamını eşeğe derler
Anlayışlı ve zeki kişi, konuşmanın başında ne söylenmek istediğini anlar, lafı uzattırmaz. Böyle kişilere uzun uzun açıklama yapmak da gereksizdir. Sözün tümü söylenmeden ne demek istendiğini anlamayan kişi ya anlayışsız ya da ahmaktır.
Deve ölürse eşeğe yüktür
Deve ölürse, derisini yüzüp eşeğin sırtına yüklerler. Toplum yararına önemli görevler üstlenmiş değerli insanlar vardır. Bu insanların ölmesi, kötü duruma düşmesi, zorluk yaşaması her an için mümkündür. Böyle bir durumda ortaya çıkan problemlerin sıkıntısını daha alt seviyedeki kişiler, halk çeker.
Devenin derisi eşeğe yük olur
* Deve ölürse, derisini yüzüp eşeğin sırtına yüklerler. Toplum yararına önemli görevler üstlenmiş değerli insanlar vardır. Bu insanların ölmesi, kötü duruma düşmesi, zorluk yaşaması her an için mümkündür. Böyle bir durumda ortaya çıkan problemlerin sıkıntısını daha alt seviyedeki kişiler, halk çeker.
* Varlıklı kişi ne kadar yoksul düşerse düşsün, yoksula göre varlıklı sayılır.
* Saygın kişilerin en basit kalıntılarına sıradan insanlar değer verirler.
Eşeğe marifetini göster demişler, yıkılıp ağnamış
Kaba ve ahmak kişinin en çok özenerek yaptığı iş bile eşekçedir.
Eşeğe rakı içirmişler; çulunu bahşiş vermiş
İçki içen kişiye anlamsız bir özgüven gelir, kendini kabadayı sanır, hem de ahmaklaşır. Kendini beğendirmek için, nesi varsa çevresindekilere verir.
Attan inip eşeğe binmek olmaz
Elindeki nimetlerin kıymetini bilemeyen insanlar, zaman gelir daha aşağı derecelerdeki imkânlara razı olurlar. Aslında bu istenmeyen bir durumdur. Atın rahatlığına ve süratine alışan bir kişinin, eşek ile yolculuğu ne kadar güç ise, elindeki nimeti boşu boşuna yitiren insanların durumu da aynıdır. Bu bakımdan sahip olduğumuz imkânların kıymetini bilmek ve kaybetmemek için çaba sarf etmek gerekir.
Devenin yünü eşeğe yük olur
Toplum yararına önemli görevler üstlenmiş değerli insanlar vardır. Bu insanların ölmesi, kötü duruma düşmesi, zorluk yaşaması her an için mümkündür. Böyle bir durumda ortaya çıkan problemlerin sıkıntısını daha alt seviyedeki kişiler, halk çeker.
Devenin silkintisi eşeğe yük olur
Toplum yararına önemli görevler üstlenmiş değerli insanlar vardır. Bu insanların ölmesi, kötü duruma düşmesi, zorluk yaşaması her an için mümkündür. Böyle bir durumda ortaya çıkan problemlerin sıkıntısını daha alt seviyedeki kişiler, halk çeker.
Sözün tamını eşeğe derler
Anlayışlı ve zeki kişi, konuşmanın başında ne söylenmek istediğini anlar, lafı uzattırmaz. Böyle kişilere uzun uzun açıklama yapmak da gereksizdir. Sözün tümü söylenmeden ne demek istendiğini anlamayan kişi ya anlayışsız ya da ahmaktır.
Deve ölürse eşeğe yük olur
Deve ölürse, derisini yüzüp eşeğin sırtına yüklerler. Toplum yararına önemli görevler üstlenmiş değerli insanlar vardır. Bu insanların ölmesi, kötü duruma düşmesi, zorluk yaşaması her an için mümkündür. Böyle bir durumda ortaya çıkan problemlerin sıkıntısını daha alt seviyedeki kişiler, halk çeker.
Zengin deveye binmiş, kadem ola demişler; fukara eşeğe binmiş, nereden buldun demişler
Zengin çok şeye sahip olduğundan yaptıkları yadırganmaz fakat yoksulun elde ettiği küçük zenginlikler bile göze batar.