Tarlaya saban sürüye çoban
* Bir tarla iyi sürülür ve işlenirse istenen ürünü verir. Sabanın girmediği tarla kısa bir süre sonra yozlaşıp çoraklaşır, ekilemez olur. Bunun gibi bir sürüden de verim bekleniyorsa, onu iyi bir çobana teslim etmelidir. Çünkü iyi bir çoban, sürünün nerede besleneceğini, bakımının nasıl yapılacağını bilir.
* Tarlayı ekime elverişli, verimli hale getirmek için onu sürecek tarım araç ve gereçlerine ihtiyaç duyulur. Bir sürünün iyi beslenmesi ve korunmasıda ancak çobanla mümkündür. Bir işi verimli olarak çalıştıracak bir yöneticiye her zaman ihtiyaç duyulur.
Keçinin canı sopa isteyince çobanın değneğine sürtünür
Toplum içinde davranışlarımızda dikkatli ve ölçülü olmalıyız. Bazı problemli kişiler olur olmaz yerde haddi aşan, insanları öfkelendiren davranışlarda bulunurlar.
Çobansız koyunu kurt kapar
* Elindeki nesneleri kaybetmek, birine kaptırmak istemiyorsanız gereken önlemleri alıp koruyunuz.
* Yöneticisi ve koruyucusu bulunmayan, başsız kalan toplum onun bunun saldırısına uğrar; sonunda dağılıp çözülür.
* Koruyucusu, yöneticisi bulunmayan kişiyi ve topluluğu düşman ezer. Topluluktan ayrılan ve mensup olduğu milletin değer yargılarını hiçe sayan kimse bunun bedelini mutlaka öder.
* Yöneticisiz kişi veya toplumlar başkaları tarafından yok edilir. Değer verilen bir şeyin, bir güzelin düşmanı da çok olur. Böyle değerleri koruyacak, yönetecek birinin bulunması gerekir. Çünkü değerliyi,, güzeli ele geçirmek için kötüler sürekli fırsat kollarlar. Onların bu bekleyişleri ancak bizim korumalarımızla, başlarına vereceğimiz yöneticilerimizle sonuçsuz kalabilir. Değer verdiklerimizin yok olmaması için onları yönetecekleri seçerken çok dikkatli olunmalıdır. Yoksa yine de amaca tam anlamıyla hizmet edilmez.
Çingeneden çoban olmaz yahudiden pehlivan
* Her kişinin ayrı bir karakteri vardır, soyu sopu farklıdır. Yetişmesi, bilgi ve becerisi doğrultusunda yapacağı işleri de birbirine uymaz. Çobanlık öyle sanıldığı gibi kolay bir iş değildir; önce sabır ve sorumluluk, sonra sözünde durma ve bir yere bağlanıp kalmak ister. Çingenede ise bu hasletler bulunmaz, bunun için de çobanlık yapamaz. Benzer şekilde, pehlivanlık da cesaret, yürek ve mertlik ister. Oysa Yahudi tam tersine korkaktır, bu yüzden pehlivanlık yapamaz.
* Çobanlık sorumluluk isteyen, dürüst kimselerin yapabileceği bir iştir. Çingene ise – yaşadığı hayat gereği – sorumluluk yüklenmekten uzaktır. Pehlivanlık cesaret isteyen bir iştir. Herkes pehlivan olamaz.
Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz
Herkes aynı işi bilse ve yapsa, diğer işleri yapacak kimse bulunmaz ve o işler yapılmazdı. Bu bakımdan, her iş için o işi yapacak yetenekte insan gerekir.
Çam sakızı çoban armağanı
* İnsanlar birbirlerini sevindirmek, mutlu etmek için karşılıklı hediyeleşirler. Bu hareket insanların gönüllerini okşar, onları birbirlerine yaklaştırır. İnsan ne kadar yoksul olsa da böyle bir eylemde bulunmak ister. Ne var ki o, varlıklı insanlar gibi değeri yüksek armağanlar veremez. Onun armağanı küçük bir şeydir. Ama taşıdığı değer büyüktür. Davranışı da soylucadır.
* Varlıksız kimsenin armağanı küçük birşey olur. Hediyede çokluk ve değerden önce içtenlik aranmalıdır.
* Verilen armağanları maddi değerleriyle ölçmemeliyiz.
* Toplumsal bağı güçlendirmede verilen armağanların büyük bir rolü vardır. İyi ve kötü günlerinde birbirlerini unutmadıklarının bir belirtisidir. Armağan alan kişi verilen armağanın maddî değerine bakmamalıdır. Kendisinin hatırlandığını kabul edip sevinmelidir. Çünkü herkes maddî gücüne göre armağan verir. Maddi gücünden daha düşük değerde armağan verenler ayıplanabilir, ancak yoksul bir kişinin bize vereceği küçük bir armağan küçümsenmemelidir. Herkesi olduğu gibi kabul edebilme olgunluğuna ulaşınca daha çok mutlu oluruz.
Borçsuz çoban yoksul beyden iyidir
* Beyleri bey yapan cömertlikleri, ellerindeki varlıkları yoksullara dağıtmalarıdır. Varlıksız, sıkıntı içinde yüzen bir beyin sadece adı kalmıştır. Varlığı olmayan, yoksulları gözetme ve doyurma görevini yapamayan bir bey için bu durum acı vericidir. Böyle bir konumda bey olmaktansa borçsuz, tasasız, kıt kanaat geçinen bir çoban olmak daha iyidir. Çünkü, o yoksulluğa alışkındır.
* Kişi yoksulluk ve sıkıntı içinde olduktan sonra kuru bir bey adı neye yarar? Böyle bir bey olmaktansa borçsuz, tasasız bir çoban olmak daha iyi değil midir?
* Yoksulluk ve sıkıntı içinde olup da bey adı taşımaktansa borçsuz ve sıkıntısız bir çoban olmak daha iyidir.
Çoban aldı bağa gitti, kurt aldı dağa gitti
* Malını, varlığını başkaları kullandı, kendisine bir şey kalmadı.
* Bazı iyi niyetli ve saf kişiler, mallarının veya imkanlarının değerini bilemezler. Bu gibi kişileri açıkgözler her şekilde sömürürler. Mallarını, mülklerini tüketinceye kadar yanlarında olurlar. Sonunda eldekilerden kendisine bir şey kalmaz.
Ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
* Çobanların akşam erken yatması, sabahleyin erken kalkması gerekir.
* Genel düzene yardımcı olan araçlar varsa yönetici rahat eder yoksa çok uyanık olması gerekir.
* Ay aydınlığında sürüye hırsız gelmez. Onun için çoban uyuyabilir. Ay karanlığında çobanın uyanık olması gerekir. Kamu yönetiminde de böyledir. Genel düzene yardımcı olan araçlar varsa baş yönetici rahat eder; yoksa çok uyanık olması gerekir.
Çobanın gönlü olursa tekeden yağ çıkarır
* Kişi istediğinde olmayacak gibi görünen işlere çözüm yolu bulur.
* Kendisinden iş bitirmesi beklenen kişi, isterse olmayacak gibi görünen işlere bir çözüm yolu bulur. Hevesli, gayretli ve azimli olunca, işin zorluğu kalmaz, bütün güçlükler bertaraf edilebilir.
Çobana verme kızı, ya koyun güttürür ya kuzu
* Nazik bir işi, o işin inceliğini anlamayan bir kimseye yaptırma.
* Kararını vermeden önce iyi düşün. Kızını vereceğin kimse ne işle ilgileniyorsa, kızın da o işle ilgilenmek zorunda kalacaktır.
* İncelikli, hassasiyet gerektiren bir işi, o işten anlamayan birine teslim etme. Kabalığı, beceriksizliği, dikkatsizliği yüzünden işi berbat edebilir.
Çobanın yağı çok olursa çarığına sürer
* Varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.
* Yokluk içinde büyümüş cahil ve bilgisiz kişi, herhangi bir şekilde maddi varlık elde ettiğinde malının kıymetini bilemez ve değerlendiremez. Sahip olduklarını boşa harcayıp heba eder.