El beğenmezse yer beğensin
* Çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.
* Ülkemizin geleceğini belirleyecek olan çocuklarımızı ve gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmeye çalışmalıyız. Çünkü insan, yaşadığı sürece herkesin övgüsünü kazanan işler yapmalıdır. İnsan ister ölsün ister yaşasın iyilikleriyle anılmalıdır. Bulunduğu çevrenin sevgisini, takdirini kazanmalıdır.
Yavru kuş, yuvada gördüğünü yapar
* Aile içinde edinilen görgü, eğitimin temelidir.
* Çocuklar aile içindeki bireylerin yaptığı davranışları taklit eder. Eğitimin ilk adımı, temeli ailede başlar. Bir çocuğun davranışlarından, konuşmalarından o ailenin yapısı hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Ölürse yer beğensin, ölmezse el beğensin
* Çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.
* Ülkemizin geleceğini belirleyecek olan çocuklarımızı ve gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmeye çalışmalıyız. Çünkü insan, yaşadığı sürece herkesin övgüsünü kazanan işler yapmalıdır. İnsan ister ölsün ister yaşasın iyilikleriyle anılmalıdır. Bulunduğu çevrenin sevgisini, takdirini kazanmalıdır.
Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler?
* İyi eğitim alanlar aldıkları eğitimin gereğini yaparlar, iyi eğitim görmeyenler bir şey yapamazlar.
* Görgülü, iyi eğitim almış kişiler toplum içinde nasıl davranacaklarını iyi bilirler. Bir eğitim almamış, iyi yetişmemiş, cahil kişilerse nasıl davranacaklarını bir türlü bilemezler.
Bilgisiz insan davula benzer
Bilgisi olmayan ve çevresine kulak vermeyen insan davuldan farksız olacağıdır. Çok konuşup işi boş insan olacağı yerine öğrenerek yerli yerinde doğru şekilde konuşur.
Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder
Bilmediğimiz, beceremediğimiz, üstesinden gelemediğimiz işleri, bilen birine yaptırmalıyız. Her işin bir ustası veya uzmanı vardır. Bir iş, ehline değil de, eksik bilgiye sahip olan kişiye teslim edilirse, o işten iyi sonuç alınamaz. Hatta işin tamamen bozulduğu, kötü bir sonuç verdiği bile olur. Tecrübesi olmayan, acemi, kusurlu, eksik bir doktorun uyguladığı tedavi insanı ölüme götürebilir. Bunun gibi din adamı olduğunu ileri süren biri de dine aykırı düşünceleri kafamıza sokup, bizi dinden soğutabilir.
Okumayı sevmeyene dokuz hoca az
İsteksiz bir insana zorla bir iş yaptırılmamalıdır. İş yapan gönülden çabalamazsa, emek sarf etmezse verimli olmaz. Okulu, okumayı, dersleri sevmeyen, umursamayan bir öğrenci için, ne kadar emek harcansa da öğrenci istemedikten sonra tüm emekler boşa gider.
Kalem kılıçtan üstündür
İdari makamlarda bulunan kişiler, emirlerini yazarlar, bu emirlerin sonuçları çok ağır sonuçlar olabilir, uygulanması zor alabilir, ancak kılıçla bile halledilmeyecek bu işler emirlerin uygulanmasıyla gerçekleşir.
Ağaç yaşken eğilir
Çocuklar mutlaka küçük yaşta eğitilmelidirler. Bu yaşlarda işlenmeye, her türlü bilgiyle donatılmaya elverişlidirler. Zaman geçip de büyüdükçe eğitilmeleri zorlaşır. Yaşlı insan kolay kolay eğitilmez, çünkü öğrendiğini kısa sürede unutur. Onlar tıpkı kuru bir ağaç gibidirler. Eğilmezler, buna zorlanırlarsa kırılırlar. Bu sebeple onlara yeni bir davranış kazandırmak imkânsız gibidir.
Bilgisiz insan davula benzer sesi çok çıkar ama içi boştur
Bilgili insan, konuşacağı yeri ve zamanı iyi bilir, konuşmasını uzatmadan gerekli bilgiyi söyler. Cahil kimse, bilgisiz ve görgüsüz olduğundan konuşacağı yeri ve zamanı bilmez. Gerekli gereksiz her konuşmaya dâhil olmaya çalışır, boş konuşarak kendince fikir beyan etmeye çalışır, dinleyenlerin zamanını alır, susmak da bilmez. Ayrıca böyle kişiler dedikodu yapmaktan da geri kalmazlar