Yalnızlık Allaha mahsustur
Yer yüzündeki birçok canlı gibi, insanda tek başına hayatını sürdüremez. Yaşamak için diğer insanlarla iş bölümü içinde olmak zorunluluğu vardır. Toplumsal bir varlık olan insan, düşüncede ve katı hayat şartlarını göğüslemede tek başına kalırsa çok yıpranır. Ancak hiçbir şeye gereksinim duymayan Allah’tır ki, teklik sıfatı ancak ona yaraşır.
Kork Allah’tan korkmayandan
* Allah korkusu, öte dünyaya inanan insanları pek çok kötülükten uzak tutar. Çünkü yaptığı kötülüklerin cezasız kalmayacağını bilir ve kolay kolay kötülük yapamaz. Ama insan yüreğinden Allah korkusunu söküp attı mı, şeytanla baş başa kaldı demektir. Artık onun düşünemeyeceği kötülük yoktur, her türlü fenalığı eline fırsat geçti mi kolaylıkla yapar. Bu bakımdan böylelerinden çekinmek, uzak durmak, kendini korumak gereklidir.
* İnsanları taşkınlıklardan alıkoyan ve davranışlarına bir sınır çizen en büyük yaptırım Allah korkusudur. Bu korku olmayınca, insan canavarlaşır. Allah’tan korkmayan kimse insana her türlü kötülüğü yapabilir. Böylesinden korkmak gerekir.
Garip kuşun yuvasını Allah yapar
* Allah’a inanmış kişileri, Allah sıkıntı içinde bırakmaz. Onlar bir süre sıkılsalar da Allah bir yerden bir şey bağışlayarak sıkıntılarını ya kaldırır ya da hafifletir.
* İddiasız, kendi halinde sessiz sessiz yaşayan insan, ne sevimli insandır. Kimsenin işine karışmayan, kimseyi kıskanmayan, kendi halindeki insanı Allah darda bırakmaz.
* Garip ve kimsesiz kişileri Allah darda bırakmaz. Kişi, geleceğini kendisi belirler. Yapacağı çalışma, geleceğinin biçimini şekillendirir. Ancak bazı durumlarda yalnız çalışma yeterli olmaz, elde olmayan durumlar da oldukça etkin olur. Fırsatlar, içinde yaşanan çevrenin şartları, sağlanan yardımlar, çalışmaya bağlı olmayan durumların içine girer. Kimileri bu dıştan gelen imkânlardan yoksun olurlar. Tek olurlar. Tek varlıkları çalışma güçleridir. Çalışma gücü de değişik nedenlerle kaybolmuş kişiler, garip diye adlandırılan kişilerdir. Öylelerinin yardımlarına toplumun bütün fertleri koşar. İhtiyaçları karşılanır. İnsanların acıma duygusunun sonucu oluşan bir olay, insanlara acıma duygusunu veren Allah”a bağlanır.
Garibin yardımcısı Allah’tır
Garip kişilerin yardımına gönlündeki inancın büyüklüğü oranında ancak Allah yardım eder.
Eşeğini sağlam kazığa bağla sonra Allaha ısmarla
* Akıl insan içindir. İnsan önce aklını kullanarak işlerinin iyi yürümesi için tedbir almalı, sonra da tevekkül etmeli, yani o konuda yüce Allah`a güvenmelidir.
Doğrunun yardımcısı Allahtır
* Hak ve adaletten kopmayan, işlerinde doğruluktan ayrılmayan kişiye Yüce Allah her zaman yardım eder.
* Dürüst kimse bu dünyada çok sıkıntı çekebilir; fakat hiçbir zaman onur kırıcı bir duruma düşmez. Sendeler ama yere yüzüstü yuvarlanmaz. Çünkü işlerinden doğruluktan ayrılmayan kişiye Allah her zaman yardım eder.
* İşlerini doğru yaptığına inanan, doğru yoldan ayrılmayan kişilere Allah en büyük yardımcıdır.
Düşmez kalkmaz bir Allah
* Hayatta hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Hemen her şey değişip hâlden hâle girer. Sağlıklı bir insan hastalanabilir, zengin de yoksul düşebilir. Küçük imkânlar içinde olanlar büyük imkânlara kavuştukları gibi, büyük imkânlar içinde olanlar da ellerindekini yitirebilirler. Olumlu ve olumsuz tüm değişmelerin dışında kalan sadece Yüce Allah`tır. Bu bakımdan insan kendini büyük görmemeli, elindeki imkânların sürekli varolacağını düşünüp de kibirlenmemelidir.
* Halden hale girmek, batmak ve çıkmak biz insanlar içindir. İnsan, zengin iken yoksuz düşebilir; sağlık içindeyken hastalanabilir; yüksek bir iş başındayken görevden alınabilir. Bunların terside olabilir. Gücünü, yüceliğini yitirmeyen tek varlık Allah’tır.
Boş duranı Allah’da sevmez kul da
Çalışmayıp boş duran insanın kendisine ve çevresindekilerine faydası olmaz. Rızkı için çalışmayanı Allah da kul da sevmez.
Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir
* Kiminin gücü az, kiminin yeteneği sınırlıdır. Allah, bu insanlara da durumlarına göre imkânlar verir; kolaylıklar gösterir; onların da bir hayat düzeni kurmalarına, geçim yolu bulup barınmalarına yardım eder.
* Allah, yetenekleri kısıtlı olanlara durumlarına uygun bir yaşama düzeni, bir barınma olanağıverir.
* İnsan, yeteneklerim sınırlı, imkanlarım az diye ümitsizliğe düşmemelidir. Allah, yetenekleri kısıtlı olanlara durumlarına uygun bir rızık, bir yaşama düzeni, bir barınma imkanı verir.
Altı olur, yedi olur, hep Allah`ın dediği olur
* İnsanoğlu ne tür hesaplar ve plânlar yaparsa yapsın, ne tür ihtimalleri göz önüne alırsa alsın, sonuçta Allah ne dilemişse o olur. Bunun için “takdir, tedbiri bozar” demişlerdir.
* İnsan birçok çareye başvurur, birçok ihtimali gözönünde bulundurur. Üstelik her türlü ince hesabıda yapar. Ancak bilmelidir ki, biz işin başında ne hesaplar yaparsak yapalım, sonunda Allah’ın dediği olur.
Almadan vermek Allah’a mahsus
* Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, ama ihtiyaç sahiplerinin muhtaç olduğu tek varlık, şanı yüce olan Allah`tır. Karşılık beklemeden yardım yapmak sadece ve sadece Allah`a mahsustur. Bu sebeple insanlar yardımlaşırken bir karşılığı gözetirler. Bir şey verirken almaya gereklilik duyarlar. Öyleyse siz başkasına yardımcı olunuz ki, başkası da size yardımcı olsun.
* Tükenmez hazinesi bulunan, karşılığa ihtiyaç duymadan verebilen tek varlık, Allahtır. İnsan ise sınırlı imkanlara ve dünyalığa sahiptir. Sürekli karşılık almadan vermeye kalksa, kendi elindede birşey kalmaz. Bundan dolayı birşeyin karşılığını alarak vermek insan için bir zorunluluktur. İnsan birşey kazanmamışsa, başkasından birşey almamışsa neyi verebilir?
Allah’tan umut kesilmez
* Allah, kendisine inananları güç durumda bırakmaz. En umutsuz anlarında bile bir sebep yaratıp onları sevindirir, işlerini yoluna kor, durumlarını düzeltir. Bu bakımdan Müslümanlar en kötü ve umutsuz durumlarında bile karamsarlığa düşüp yalnızlık korkusuna kapılmazlar. Yüce Allah`ın onlara lütufta bulunacağına, onları koruyacağına gönülden inanırlar.
* En umutsuz durumlarda bile insan kötümserliğe kapılmamalı, Allah’ın bir lütufta bulunabileceği, kulunu zordan kurtarabileceği düşünülmelidir.
Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz
* Bütün insanlar, yaptıkları her şeyden yaratıcıları olan Allah’a karşı sorumludurlar. Allah, kullarının ne yaptıklarını, ne düşündüklerini ve kalplerinden geçenleri bilir. İnsan, eğer bir suç işlemişse, bu suçundan dolayı önce Allah’tan korkmalı ve utanmalıdır. Çünkü, hiçbir şeyin kendisine gizli olmadığı Allah, onun suç işlediğini biliyordur. Bunu gizlemek, o suçu ortadan kaldırmaz. Öyle ise onu kuldan niçin saklamalıdır?
* İnsanları dürüst davranmaya sevk eden ahlaktır. Ahlakın temel dayanaklarıdan biri Allah korkusudur. İnsan, Allah’ın herşeyi bildiğini ve bundan dolayı sorguya çekileceğini bilmeli ve sadece kendinin tanık yada fail olduğu bir hususu açıklamaktan kaçınmamalıdır.
Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş
* Dünyada rızkı ve nasibi bol kimselere, Allah farklı farklı yollardan kazanç kapısı açar, kullarının kazanç elde etmesini sağlar, bu gibi kişiler ne iş yapsalar başarılı olurlar. Nasibi olmayan insan ise çok basit işleri bile başaramaz, giriştiği her işte zarara uğrar.
* Allah şans ve talih verdiği kullarının başarılı olmasını sağlar, bu gibi kişiler neye ellerini atsalar becerirler, en zorları bile kolaylıkla yaparlar. Talihsiz ve şansız insan ise en basit işleri bile yapamaz, her işten zarar veziyanla ayrılır.
Allah sağ eli sol ele muhtaç etmesin
* Birine muhtaç olup ondan bir şey istemek, istediğinin yerine gelmediğini görmek insana çok ağır gelir. Bu yüzden bir de hakarete uğramak, hele en yakınından böyle bir tavır görmek insanı kahreder. Bu sebeple “Allah`a, bizi en yakınımıza dahi muhtaç etmesin” diye dua etmeyi bir görev bilir insan.
* Muhtaç olup başkasından bir şey istemek insana çok ağır gelir. Bu durumda en yakın akrababile gereken ilgiyi göstermez. Onun için Allah’tan dileğimiz, bizi en yakınımıza dahi muhtaç etmemesidir.
Allah sabırlı kulunu sever
* Acı, yoksulluk, haksızlık ve hastalık gibi üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan, olacak veya gelecek bir şeyi telâşa kapılmadan bekleme erdemidir sabır. Bu, insanın sahip olabileceği en değerli huylardandır. Böyle kimseler dayanıklı olur, güçlüklere göğüs gerer, kötülükleri kolay savar, sıkıntıları çabuk atlatır. Cenab-ı Hak da böyle kullarını sever. Öyleyse bu sevgiye lâyık olmak için sabırlı olmaya gayret etmeli insan.
* Acele etmek insanın zaafını gösterir. Zaaf ise eksik ve kusurlu birşeydir. Sabır ise olgunluk ve mükemmellik göstergesidir. Allah güzel olanı sevdiği için, sabır gösteren ve acele etmekten kaçınan kulunu da doğal olarak sever.
Allah kulunu kısmeti ile yaratır
* Her insan dünyaya rızkı ile gelir. Allah, onu mutlaka bir geçim yoluna ulaştırır; bu yol zor ya da kolay olabilir. Yeter ki insanlar birbirinin rızkına el uzatmasınlar.
* Dünyaya gelen her canlı için potansiyel olarak rızık yaratılmıştır. Varlık sahnesine çıkan her canlı, kendisi için takdir edilen rızkı yer.
* Bu dünyada herkesin dar ya da geniş bir geçim yolu vardır.
Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar
* İşleri kötü giden kişi Allah`tan umut kesmemelidir. Rahmeti bol olan Yüce Allah, kimseyi rızksız koymaz. Allah`ın bir sebeple bizi içine düştüğümüz kötü durumdan çıkarıp, daha iyi ve güzel bir duruma kavuşturacağına inancımız tam olmalıdır.
* İşi bozulan kişi umutsuzluğa düşmemelidir. Allah’ın onu eskisinden daha iyi bir işe kavuşturacağına inanmalıdır.
* Ele geçen önemli bir fırsatı kaçırmış olabilirsiniz. Fakat böyle bir durum karşısında ümitsizliğe kapılmamalı, üzerimize düşeni yapmaya devam etmeliyiz. Bu kararlılık ve ümitle, kaçırdığımız fırsattan daha önemlisini karşımızda buluruz.
Allah fukarayı sevindirmek isterse önce eşeğini yitirtir, sonra buldurur
* Maddi sıkıntı ve zorluklar içinde olan kişi, sevincin ne olduğunu pek bilmez. Ama bazen daha sıkıntılı hallere düşüp sonra yeniden eski geçime kavuşsa o zaman sevincin nasıl şey olduğunu anlar.
* Dar bir geçim içinde olan kişi, sevincin ne olduğunu bilmez. Ama bir süre bu dar geçimdende yoksun kalıp sonra yeniden eski geçime kavuşsa o zaman sevincin nasıl şey olduğunu anlar.
* Şu dünyada dar bir geçim içinde olan kişiler, sevincin ne olduğunu bilmez. Allah onlara bu dar geçimlerden sonra yeniden bolluk ve refah bir yaşam verir, o zaman sevincin ne olduğunu kolaylıkla anlarlar.
Allah’a bir can borcu var
Allah’a vereceği canından başka hiç kimseye bir borcu yok.
Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz
İstenilen şey fazlasıyla elde edildi.
Bir kararda bir Allah
Gücü, büyüklüğü eksilmeyip aynı kalan yalnızca Tanrı’dır.
Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.
Davacın kadı olursa yardımcın Allah olsun
Seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir.
Allah’a emanet
* Allah esirgesin” anlamında birini överken söylenen bir söz: Allah’a emanet, iyi çocuktur.
* Tutar yanı olmayan kimse veya nesne için şaka yollu söylenen bir söz.
Allah bana, ben de sana
şimdi sana borcumu ödeyecek param yok, kazanırsam öderim.
Allah bilir ama kul da sezer
bir işin nasıl bir sonuç vereceğini ancak Tanrı bilir ama insan da kafasını kullanarak aşağı yukarı bir tahminde bulunabilir.
Allah çam isteyene çam, mum isteyene mum verir
Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.
Davacısı kadı olanın yardımcısı Allah olsun
Seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir.
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
alın yazısı ne ise o olur.
Ev alanla evlenene Allah yardım eder
Evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah’ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir.
Allah’ın ondurmadığını peygamber sopa ile kovar
Allah bir kişiyi mutsuz yaratmışsa hiç kimse onun kaderini değiştiremez.
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
geçim konusunda kimse kimseye yük olmamalıdır.
Allah kulundan geçmez
Tanrı dar zamanlarında kulunun imdadına yetişir.
Allah sağ gözü (eli) sol göze (ele) muhtaç etmesin
Tanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin.
Allah sevdiğine dert verir
Tanrı, derdin kendisinden geldiğine inanarak yakınmayanları ödüllendireceği için sevdiğine dert verir.
Kör kuşun yuvasını Allah yapar
Garip ve kimsesiz kişiye Tanrı yardım eder.
Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
Tanrı dilerse hiç tanınmayan, yoksul bir aile çocuğunu da üne, zenginliğe kavuşturur.
Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
Tanrı bir kimseyi zengin etmek isterse ona hiç umulmadık yerden mal ve para gelir.
Ata binersen Allah’ı, attan inersen atı unutma
Ata bindiğin zaman hayvanı hırpalama, attan indiğin zaman da onun yemini, suyunu, tımarını unutma.
Atasını tanımayan Allah’ını tanımaz
Babaya itaat etmeyen kimse, ana ve babaya itaat etmeyi buyuran Tanrı’yı da tanımıyor demektir.
Berber berbere benzer ama başın Allah’a emanet
Kendisini uzman olarak gösteren her kişiye güvenilmemelidir, malınızı canınızı tehlikeye sokabilir.
Evlenenle ev alana Allah yardım eder
Evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah’ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir.
Kör Allah’a nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar
Kişi efendisine karşı bir nankörlük ederse o da onu korumaz.
Allah doğrunun yardımcısıdır
* Yüce Allah, insanlara neyin eğri, neyin doğru olduğunu kitapları ve peygamberleri vasıtasıyla göstermiştir. Onun yap dediğini yapan, yapma dediğini yapmayan doğru yoldadır. Onun istediklerini yerine getiren, haram kıldığı şeylerden kaçınan, onu bunu aldatmayan, yalan söylemeyen, doğruluktan sapmayan kişiye Allah yardım eder; o kişi her işte başarı sağlar, kötülük görmez, zarara da uğramaz. O hâlde doğruluktan şaşmamalıdır.
* Doğruluktan ayrılmayanlara Allah yardım eder. Doğruluktan şaşmamalıdır.
* Hayatını doğruluk ve dürüstlük üzerine kuran insan Allah’ın güvencesi altındadır. Çünkü Allah doğruluğu emreder ve doğru olanlarıda yanlız bırakmaz. Doğru insanlarında başına musibetler gelir, iftiralara uğrayabilir; fakat Allah, dürüst oldukları için onları mutlaka aklar.
Allah dağına göre kar verir
* Yüce Allah, her kuluna kaldırabileceği ölçüde yük, sıkıntı verir. Bu kimine az, kimine çoktur. Herkesin dayanabileceği kadardır.
* Allah herkese dayanabileceği ölçüde yük, sıkıntı verir.
* Karın yüksek yerlere daha çok yağması gibi, yetki ve sorumluluk sahibi, varlıklı kimselerinde derdi çok olur. Hiçbir varlık ve makam, öyle dışarıdan görüldüğü gibi tümden taşasız değildir. İnsanlık erdemlerini koruyan, özellikle velilik seviyesine gelen kimselerin dünya hayatındaki imtihanları daha çetin olur.
Allah bir kapıyı kapatırsa ötekini açar
* İşi büsbütün bozulan, bir çıkmaza düşen insan karamsarlığa kapılıp Yüce Allah`tan umut kesmemelidir. Çünkü Allah rahmetini esirgemez, O`nun rahmeti boldur. Allah hiç umulmadık bir anda bir sebep yaratır ve çare gösterir, bize iyi imkânlar sunar. Yeter ki O`na inanıp güvenelim, O`ndan umut kesmeyelim.
* Dünya hayatında insan imtihan edilmektedir ve kulunu imtihan eden Allah’tır. Bir işte yada girişimde başarısız olunca hemen ümitsizliğe kapılmamalı, bir başka işe koyulmalıdır. Rızık kapısı çoktur, biri açılmaz ise diğeri açılır. İnsan rızkını aramalıdır.