Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
* Mart ayı şiddetli soğukların olduğu bir aydır. Zaman zaman güneş görünse ve havalar ısınıyor gibi olsa da soğuklar şiddetini azaltmaz. Çoklukla bugünlerde yakacak tükenir, insanlar zor durumda kalırlar, evde bulunan kazma-kürek saplarını bile yakmak zorunda kalırlar.
* Mart ayında sıcaklara aldanılmaması gerektiğini, bu ayın ilkbahardan çok kışa yakın olduğunu” belirtir.
* Kış, giderayak şiddetli geçer. Bundan dolayı mart ayında şiddetli soğuklar olur. İnsanlar dışarı çıkamaz. Kışın sonuna gelindiğinden odun, kömürde azaldığı için kazma, kürek saplarını yakacak duruma düşülür.
* Zor durumlar için alınacak önlemleri iyi hesaplamalı. Kış ayının soğuklarından korunmak için herkes zamanında gerekli önlemleri alır. Giyecek, yakacak ve barınma ihtiyaçlarını giderir. Bu ihtiyaçlar karşılanırken, her ihtimale karşı fazlasını düşünmek gerekir. Kılı kılma hesaplanan ihtiyaçlar, beklenmeyen durumlar karşısında bizi zor durumlarda bırakabilir. Mart ayının kararsızlığı, yakacağını tüketeni kazma – küreğin sapını yakmak zorunda bırakabilir. Yalnız kış ihtiyaçlarını karşılamada değil, kişi bütün ihtiyaçlarını karşılamada her zaman beklenmedik durumların payını da hesaba katmalıdır.