Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
İnsan doğduğu yerde değil doyduğu yerde yaşar
* İnsan doğduğu andan itibaren sosyal bir hayatın içine girer. Dolayısıyla herkes gibi o da yaşamak için çabalamaya başlar. Ne var ki, yaşadığı hayat şartlarının zorluğu, insanı doğduğu yerin dışına iter. İnsan da istemeden geçimini temin ettiği yerde kalır, orayı yurt edinir.
* İnsan mutlaka bir yerde doğar. Burası onun anayurdu, baba ocağıdır. Fakat insanoğlu, doğduğu yeri ne kadar severse sevsin, hayatını nerede sürdürebilecek nerede kazanabilecekse, oraya kadar gider ve orada hayatını sürdürür. İnsan doğduğu yeri değil, geçimini sağladığı yeri yurt edinir. Bu durum milletler için de aynıdır. Birçok kavimler, tarih içinde yer değiştirmişlerdir.
* İnsanın yurdu geçimini sağladığı yerdir. Kişi geçimini sağlamak için çalışmak zorundadır. Bulunduğu yerde çalışma ortamı yoksa, başka yerlere gidip, oralarda iş bulmaya çalışır. İş bulduğu yer, karnını doyurduğu yer olur. İnsanın yurdu da karnını doyurduğu yer olduğuna göre, doğup büyüdüğü yer yurdu olmaktan çıkar. Herkesin kendi yurdunda iş kurması, kendi yurdu için çalışması, böylece eşinden dostundan ayrılmadan yaşaması arzu edilir. Ancak zamanımızda bunun gerçekleşmediği, değişen şartlar gereği, başka ülkelere bile çalışmaya gittiği görülmektedir. îster istemez öyle kişiler için yurt, geçimlerini sağladıkları yer olacaktır.