Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
Can canın yoldaşıdır
* İnsan yaratılışı gereği tek başına yaşayamaz. Bir arkadaşa, bir dosta mutlaka ihtiyaç duyar. Bu, gerek iş yapması, gerek sorunlarını çözmesi, gerekse konuşup dertleşmesi için zorunludur.
* İnsan yaratılışı gereği tek başına yaşayamaz. Konuşup görüşmek, dertleşmek ve iş yapmak için arkadaş arar.
* İnsan tek başına yaşayamaz, başkalarının da varlığına ihtiyaç duyar.
Duyan düşünen bir canlı olarak insan, hep yanında birini ister. Duyduklarını düşündüklerini bir başkasına söylemek, başkalarının da duyduklarını, düşündüklerini paylaşmak ister. Bu, insanın en büyük ihtiyacıdır. Onu bir toplum içinde yaşamaya yönelten de bu ihtiyaçtır. Yaşadığının farkına ancak böyle varabilir. Bundan ötürü insana en büyük ceza olarak hapis cezası verilmektedir. Çünkü hapis cezasıyla insan, insanlardan ayrı yaşamaya mahkum edilmektedir.
**************
İnsan, toplumsal bir varlıktır. Yalnız yapamaz. Yalnız yaşamak zorunda kaldığı zaman yalnızlık duygusunun pençesine düşer, melânkoliye kapılır. Bu yüzden atalarımız, «Yalnızlık, Tanrıya mahsustur» veya «İnsansız cennetin bile tadı olmaz» derler.
Gerçekten, insan insanı eğler; gamını, kederim giderir, acı ve sevinçlerine ortak olur. Sevgiyle, dostlukla paylaşılan bir hayat, güzeldir, anlamlıdır, yaşamaya değerdir.