Feyz – Feyiz; verimlilik, bolluk, bereket, nîmet, bağış, ihsan, kerem, irfan, ilim ve mârifet, rûha huzur verici mübârek ve uğurlu tesir gibi anlamlara gelir. Feyiz tasavvuf’ta ise; Allah tarafından kula lutfedilen ve ilham yoluyle kalbe gelen şey, vâridat demektir. İşte feyiz kelimesi ile ilgili cümleler.
– Senin gibi değerli birinden de feyiz almak nasip oldu.
– Allah’ın ihsan ettiği kolaylık ve onun sonsuz feyzinden gelen kuvvetle… (K. Çelebi)
– Umarım bu belgeselden feyiz alırsınız.
– Oraların mezarlık hâline gelmesi, daha sonra rûhâniyetlerinden feyiz almak isteyenlerin de onlara komşu olmayı tercih etmelerindendir. (A. H. Tanpınar)
– Fikr ordusu, feyz ordusu, nûr ordusuyuz biz. (T. Fikret)
– Tabiatın feyz ü ihsânıyle neşv ü nemâ bulan nebâtat… (H. C. Yalçın)
– İşte yemyeşil feyizli ova. (R. H. Karay)
– Üstâdım, asıl biz sizin hakkınızı ödeyemeyiz, hocalık hakkınızı; senelerdir sizden feyiz aldık, bunu nasıl unuturuz. (Mâlik Aksel)
– Asrın unutma bârikalar asr-ı feyzidir. (T. Fikret)
– Halkın isti’dâdına vâbestedir âsâr-ı feyz / Ebr-i nîsandan sadef dürdâne ef’î sem kapar. (Belîğ)
– Beyazıt sergisi, bu kalabalığın senede bir ay en feyizli şekilde birleştiği yerdi. (A. H. Tanpınar)
– Hacı Bektâş-ı Velî’den feyiz alan büyük Rum erenlerinden biri olarak gösterilen Karaca Ahmed… (K. Çelebi)
– Bu toprakların feyiz ve bereketi sâyesinde kimseye muhtaç olmadık.” (Amuk) tatlı renklerin hışıldadığı bir ekin seli, her su katresinden bir başak fışkırmış bir feyiz deryâsı. (R. H. Karay)
– Çünkü ağızdan geçen her lokma, eğer helâl ise kişiye feyiz ve mânevî zindelik verir.
– Feyizli olan kişiler her zaman olumlu düşünen ve işe yarayan kişilerdir.
– Bu hayırlı teşebbüsün doğu vilayetlerimiz gençliğine bahşedeceği feyiz Cumhuriyet hükûmeti için ne mutlu eser olacaktır. (Atatürk)
– Beğendiğim, feyiz aldığım insanlar oldu iş yaşamımda.
– Kur’ân-ı Kerîm, gönül ehli mü’minler için tefekkür dünyasının derinliklerine açılan ihtişamlı bir kapıdır. Engin bir tefekkür ufkudur. Yerin-göğün lisânıdır. Rûha gıdâ olan hikmetli beyanlarıyla sonsuz bir feyiz hazinesidir. İnsana lûtfedilen bir beyan mûcizesidir.
– Hayatımda çok feyizli insanlar olduğu için çok mutluyum.
– Avam, yenecek ve giyilecek nevinden nîmetlere şükreder. Havas kalplerine gelen feyze (ve vâridâta) şükreder. Dilin zikri kalpten feyiz yoluyle dile gelen bir fazîlettir, kalpteki feyzin dile taşmasıdır. (Kuşeyrî Risâlesi)
– Rasûlullah (s.a.v), gecenin en bereketli ve feyizli vakti olan seherlerde namaz kılmayı, Kur’ân okumayı, duâ ve tefekkür etmeyi hiç terk etmemiştir. Öyle ki, hastalandığı ve ayağa kalkamayacak kadar tâkatsiz kaldığı zamanlarda bile seherlerini oturarak değerlendirmiştir.
– Feyizli bir sohbetti, hayırlı akşamlar.
– Sen feyizli biri olduğun için biz senden her alanda yararlanmak isteriz.
– Çünkü inandım ki, imtihan niyetiyle veya kendinde bir varlık görerek şeyhin huzûruna giren onu görmekten, sohbetinde bulunmaktan ve sözünü dinlemekten hâsıl olan feyiz ve bereketten mahrum kalır. (Kuşeyrî Risâlesi)
– Bu film yönetmeni Yeşilçam’dan feyiz almış gibi.
– Âşıka feyz-i Hudâ-yı müsteandır reh-nümâ. (L. Gālib)
– Mevlana felsefesinden fazlaca feyiz almış gençlerimiz.