Zeval getirmek deyiminin anlamı
Maddi veya manevi zarara uğratmak.
Örnek: Olaylara karışırsa bize de zeval getirir.
Örnek 2: Saygınlığına zeval getirecek biri değil.
Zeval vermek deyiminin anlamı
Zarar ziyan vermek.
Örnek: Bu işte sana zeval verecek bir durum yok.
Zeval bulmak deyiminin anlamı
* Yok olmak ya da kullanılamaz hâle gelmek.
* Son bulmak, bozulup yok olmak, çökmek.
Zevali olmak deyiminin anlamı
Zararı dokunmak, zarara sokmak.
Örnek: Ufacık çocuğun bize zevali olmaz.
Örnek 2: Bana zevali olacaksa, beni bu işe hiç karıştırma.
Zevale yüz tutmak deyiminin anlamı
Bozulmaya, alçalmaya, yok olmaya başlamak.
Örnek: Kış geliyor, bahçedeki çiçekler artık zevale yüz tuttu.
Zevale ermek deyiminin anlamı
Son bulmak, bozulup yok olmak, çökmek.
Örnek: Bu iş yeri de sonunda zeval erdi.
Örnek 2: Bunca emek kısa sürede zeval ermişti.
Zeval vermemek deyiminin anlamı
Zarar ziyan vermemek, korumak.
Örnek: Allah kimseye zeval vermesin.
Zeval vakti deyiminin anlamı
Gün ortası, öğle vakti.
Örnek: Gece geç vakit yatıp, zeval vaktine kadar uyumanı hoş karşılamıyorum.