Sana vereyim bir öğüt kendi ununu kendin öğüt
* Kişi, kendi işini kendisi yapmalıdır. İşini başkasına bırakmazsa içi rahat eder, sıkıntıya düşmez. Hem işi kolay yürür, hem de istediği gibi olur.
* Bir işin sonunun güzel olmasını istiyorsak onu başkasına inanmamalı, kendimiz yapmalıyız. Hiçbir kimse, bir başkasının işini kendi işi gibi yapamaz ve sahiplenemez.
Karaya sabun deliye öğüt neylesin
* Esası, özü bozuk olan şeyi düzeltmek hemen hemen imkânsızdır. İnsanlar için de durum aynıdır. Kimi akılsız, anlayışsız, yoldan çıkmış kimseleri de doğru yola getirmek mümkün değildir.
* Eşyanın sonradan gördüğü hasar ile insanın yaşadığı hayat gereği sonradan başına gelen olumsuzlukları gidermek bir yere kadar mümkündür. Fakat özü bozuk olan şey, bütün düzeltme gayretlerine rağmen iyi duruma getirilemez. Akıllı kimse için bir nimet olan öğüdü delinin dinlememeside böyledir.
Her ziyan bir öğüttür
* Bilerek ya da bilmeyerek uğradığı her zarar kişiye ders olur. Kendisini bu duruma düşüren yanlış hareketi bulur, aynısını tekrarlamayarak doğabilecek başka zararlardan kendisini korur.
* Kişi her uğradığı zarardan bir ders alır. Kendisini bu zarara sürükleyen yanlış tutumu artık bırakır.
Baban bana öğüt verirken ben inek gözünde kırk sinek saydım
* İnsanlar ve özellikle gençler kendilerine nasihat edilmesini pek sevmezler, çoğu zaman da nasihat edeni dinlemezler ve dikkatlerini başka şeylere verirler.
* Babalarımız, büyüklerimiz, öğretmenlerimizin sözlerini dinlemek gerekir. Onların nasihatlerini kulak ardı etmemek gerekir. Onların bizim için söyledikleri şeyler bizim iyiliğimiz içindir.
Benden sana bir öğüt ununu elinle öğüt
* Kişi, başkasına inanıp, güvenip anlamadığı işlere girişmemelidir. Kendi başına yapabileceği, anladığı işleri tercih etmeli, kendi işini kendisi yapmalıdır.
* Bir işin sonunun güzel olmasını istiyorsak onu başkasına inanmamalı, kendimiz yapmalıyız. Hiçbir kimse, bir başkasının işini kendi işi gibi yapamaz ve sahiplenemez.
Öğüt, bir hazine kadar değerli olduğu halde bedava verilir
İnsan yaşadıkça türlü konularda tecrübeler edinir. Bu tecrübeler, kişiyi karşılaşacağı durumlara karşı daha temkinli ve dikkatli olmayı sağlar. Edinilen tecrübe hangi konuda ise kişi o konuda çevresindekilere faydalı olması için, öğüt ve nasihatler verir. Bu nasihatler akıl ve mantık çerçevesinde ise çok değerlidir, bu nasihatlere değer verip, kulak ardı etmemek gerekir.
Öğüt veren çok olur, ama ekmek veren olmaz
* Maddi olarak zor durumda kalan kişilere nasihat eden, akıl veren çok olur. Çünkü bu yapılabilecek en kolay davranıştır. Maddi destek olmak söz konusu olduğunda ise kimse kolay kolay yardımcı olmaz. Çünkü çoğu insan karşılıksız maddi yardımda bulunmaz.
* Her şeye rağmen çevremizdeki ihtiyaç sahibi sevdiklerimize, nasihat yerine imkanlarımız ölçüsünde maddi yardımda bulunmalı, maddi olarak güçlenmesi için kazanç yolları göstermeliyiz.