Cahilin dostluğundan alimin düşmanlığı iyidir
* Alim her şeyi bilen kimsedir. Yaptığının sonuçlarını bilir ve katlanır. Kendisi ile dost olmak mümkün olduğu gibi düşman olunduğu zaman da bir noktada anlaşmak mümkündür. Cahil kişiler iyi niyetli görünseler de onlarla anlaşmak güçtür, hatta mümkün değildir.
* Cahil kimse, bilgisizliğinden dolayı, iyilik yapıyorum derken insana kötülük yapabilir. Bundan dolayı cahilin zararının nerede, ne zaman dokunacağı kestirilemez. Kişi, bilgili düşmanın ise nasıl bir kötülük yapabileceğini az çok tahmin edebilir. Bundan dolayı yırtıcı hayvanlardan kaçar gibi cahillerden ırak durmalı, onları dost edinmemelidir.
* Cahil kişiler iyi niyetli görünseler de onlarla anlaşmak zordur. İnsana ister istemez kötülük yapabilirler. Âlim ise her şeyi bilen insandır. Yaptığının sonuçlarını bilir ve katlanır. İnsana kötülük yapsa bile fazla zararı dokunmaz.
* Akılcı davranmayan dost insana iyi yol göstermez; oysa akıllı ve zeki düşmanın yapacağı kötülüğü insan önceden sezebildiği için daima tedbirli davranır.
Alim unutmuş, kalem unutmamış
* İnsan ne kadar eğitimli, bilgi sahibi olursa olsun, her şeyi aklında tutması mümükün değildir. Bir süre sonra bildiklerini unutabilir. Değerli ve önemli bilgiler unutulmaması için yazılı olarak arşivlenmelidir. Böylece bilgiler yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa geçer. Herkes onu okur, faydalanır, birbirine anlatır.
* İnsan ne kadar bilgili olursa olsun, her şeyi aklında tutamaz, birçoklarını unutur.Unutulmaması istenen şey, yazılmalıdır. Böylece yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa geçer.Herkes onu okur, birbirine anlatır.
* Hitabeler gibi yazılı anıtları günümüze taşıyan tek belirti ve önem kazanmasını sağlayan tek kavram üzerlerindeki yazılardır. Alimde olsak, bilim adamıda olsak, beyin tekrar edilmeyen herşeyi bir zaman sonra unutur, unutmasa bile hatırlatılması için bir ibare arar. Ancak yazılı hiçbir şey unutulmaz, her görüldüğünde hatırlanır, hatırlanmasa bile bilmeyen bir insana ne anlatılmak istediğini anlatmaya yeterlidir. Herkes yazılı olanı bilir, kuşaktan kuşağa bu hep bu şekilde olmuştur.
Alimden zalim de doğar
Bilginlerin topluma büyük katkıları vardır. Düşünülür ki bilgin kişinin çocuğu da kendisi gibi olur. Oysa bilgin bir kimsenin çocuğu bazen zararlı bir insan da olabilir.
Bir zalimden bir alim doğar
Kötü kişilerin topluma zararları vardır. Düşünülür ki kötü kişinin çocuğu da kendisi gibi kötü olur. Oysa kötü bir kimsenin çocuğu bazen faydalı ve çok değerli bir insan da olabilir. İnsanları değerlendirirken bireysel olarak değerlendirmek en doğrusudur.
Amelsiz alim, yemişsiz ağaç gibidir
Hayatta uygulamaya geçmeyen, fayda sağlamayan hiçbir bilginin kıymeti ve önemi yoktur. Okuyup öğrendiklerini hayatına uygulamayan kişi de meyve vermeyen ağaç gibi kıymetsizdir.
Âlim ile düşüp kalkan âlim olur
İnsanın bir şeyi bilmemesi ayıp olmadığı gibi utanılacak bir yanı da yoktur. Ancak imkân varken bilmediklerini sorup öğrenmesi gerekir. Çünkü insan, bilmeden yanlış bir yola saparak hem kendine, hem de başkalarına zarar verebilir. Bilenlerin, âlimlerin yanında bulunanların, onlardan bir şeyler öğrenenlerin, zamanla bilgisi artacak ve kendileri başkalarına öğreteceklerdir. Bildiklerini öğretip birilerini dertten kurtaranlar de âlimlerdir.
Zenginin sermayesi kasasında, âlimin sermayesi kafasında
Varlıklı, zengin kişinin zenginliği parasıdır, her işini parayla kolayca yaptırır; bilgin kişinin zenginliği ise kafasındaki bilgisidir, düşüncesidir.
Bin alimin bilmediğini bir arif bilir
Bilgi edinmek farklıdır, hayatta uygulamak farklıdır. Bu sebeple, anlayışlı ve sezgili kişiler, bilgi hamalı olanlardan üstündür.
Alimin yanında dilini, zenginin yanında keseni tut
Alim ve bilge insanların bulunduğu ortamlarda, özellikle fazla bilgin olmadığı konularda laf etme, cahilliğin ortaya çıkar. Zengin insanların olduğu ortamlarda da paranı çıkarıp, masrafları ödemeye filan çalışma, çünkü böyle bir eylem zengin kişiye saygısızlık olur. Özetle bulunduğun her ortamda, sosyal seviyene, bilgine uygun davranışlarda bulun.
Alimden zalim, zaliminden alim doğar
Bilgili kişilerin topluma büyük katkıları vardır. Düşünülür ki bilgin kişinin çocuğu da kendisi gibi olur. Oysa bilgin bir kimsenin çocuğu bazen zararlı bir insan da olabilir. Aynı biçimde toplum tarafından sevilmeyen, kötü ve zalim bir kişinin de çok değerli bir çocuğu olabilir.