Yiğit yiğide at bağışlar
* Yiğit, mert olmasının yanında gözü tok ve cömerttir de. Kendisi gibi gözü pek olana her türlü fedakârlığı yapmaktan kaçınmaz. En kıymetli varlığını bile kolayca bağışlar.
* Yiğit, arkadaşı için her sıkıntıya katlanır. Onun işine yarar diye en değerli varlığını bile bağışlar.
* Aynı yolun yolcuları benzer iş dünyasının insanları birbirleri için her tür özveriyi gösterirler, sıkışık zamanlarında maddi ve manevi imkanlarını birbirlerinin yararına sunarak, yardımlaşmaktan kaçınmazlar.
Yiğit yarasına yiğit katlanır
* Mert olanların derdinden ancak mert olanlar anlar. Öte yandan, bir yiğitten gelen saldırıya da herkes katlanamaz, buna ancak yiğit olanlar dayanabilir.
* Bir güce, eşit bir güçle karşı konulabilir. Yiğitten gelen ağır saldırıyı ancak yiğit olan kaldırabilir.
Yiğitten gelebilecek bir kötülüğü ancak, onun kadar yiğit olan biri ortadan kaldırabilir. Yiğidin çektiği sıkıntının sebebini ancak yiğit kimse anlar. Yiğidin ağır hücumunu ancak yiğit kaldırır ve katlanır.
Yiğit meydanda belli olur
* Atıp tutma, “ben şöyle yaparım, böyle ederim” demek, kişinin yiğit olduğunu göstermez. Asıl yiğit iş başında, kavgaya ve mücadeleye tutuştuğunda belli olur.
* Sözle meydan okumak, atıp tutmak kolaydır. Asıl marifet, iş başında, “buyrun, hünerinizi gösterin” dendiğinde kendini göstermektir.
* Sözle atıp tutmak kolaydır. Asıl marifet, iş başında kendini göstermektir. Orada burada konuşmakla, arkasından söz etmekle cesur ve dürüst insan olunmaz. Mertlik herkesin görebileceği, duyabileceği yerde yapılan işlerle, eylemlerle yapılabilir.
Yiğit arkasından vurulmaz
* Mert olan alçakça yollara baş vurmaz. Düşmanıyla yüz yüze dövüşür, onu arkasından vurmaya çalışmaz.
* Yiğit bir kimsenin yokluğundan faydanılarak arkasından konuşulmaz, dedikodusu yapılmaz, kötülenmez ve iftira atılmaz.
* Bir kişinin zayıf anını kollamak ve bunu fırsat bilerek onu saf dışı etmek gerçek insanın yapacağı bir iş değildir. Bir kimseyi yokluğunda ve savunmasını yapamayacağı bir durumda kötülemeye, yıkmaya çalışmak yiğit kimsenin işi değildir. / Mert olan, yüzyüze dövüşür; arkadan vurmaz.
Yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun
Eşi çok fazla kazanmasa bile sorumluluklarını yerine getirsin evi ile ilgilensin yeter anlamında az kullanılan bir atasözüdür.
Pire itte bit yiğitte bulunur
Eski zamanlarda o günün şartlarında kullanılmış, aşağılayıcı bir atasözü olmakla birlikte, bugünün şartlarına bir anlam ifade etmemektedir. Bit ve pire asalak canlılar olup sağlıklı ve temiz insanlarda bulunması çok nadir bir durumdur. Günümüzde “pire itte, yürek yiğittte bulunur” olarak kullanılmaktadır.
Kötü tarlanın verdiğini yiğit kardeş vermez
İnsanlar kardeş veya yakın akraba da olsalar kendi aileleri, çocukları için çalışıp emek harcarlar ve kazanç elde ederler. Maddi anlamda yakınlarına çok destek vermezler. Bu nedenle kimseden fazla bir şey ummak doğru değildir ve en güzeli kişinin kendi kazandığı az da olsa en değerlidir.
Güzel gözünden yiğit sözünden belli olur
İnsanlar konuştuklarına her zaman dikkat etmeliler. Çünkü onu dinleyen insanlar konuşmasına göre ona değer verip, ilgi gösterirler. Gözler de insanların yüz güzelliğinin en önemli parçalarından biridir.
Cömert derler maldan ederler yiğit derler candan ederler
* Bazı insanlar vardır ki övülmekten çok hoşlanırlar. Kimi çıkarcılar da böyle insanları iyi tanırlar. Onları “ne kadar cömertsin” diyerek pohpohlayıp överler; bu okşayıcı sözlere kanan kimse de malını, parasını bol bol harcar; ona buna yedirir, sonunda tüketir. Benzer bir şekilde, ne amaç güttüğü bilinmez kimseler de kişiyi “ne kadar güçlüsün, sana karşı gelemez” diye pohpohlayıp överler. Bu tip övgülerden hoşlanan kimse de, böyle biri olduğunu kanıtlamak için harekete geçer; olmayacak bir dövüşe atılır, bu sırada birisi çıkıp canından eder onu.
* Bazı kimseler pohpohlamayı severler. Bundan hoşlanan kimsede cömertliğini göstermek için bol para harcar. Önüne gelene armağanlar verir, ziyafet çeker, böylece malını tüketir. Yine eloğlu kişiyi yiğit diye pohpohlar. Bundan hoşlanan kimsede yiğitliğini göstermek için tehlikeye gözü kapalı atılır. Bu sırada birisi canına kıyar. Bir aferin almak için kova su içmek akıl karı değildir.
Bir yiğit kırk yılda meydana gelir
Toplumsal duyarlılığı olan, sözüne güvenilir, çevresindekileri düşünen, mert, insanlara hep iyilik yapmaya çalışan kişiler, kolay yetişmez, uzun zamanda yetişir.
At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
* Dünyadaki her canlı gibi at da ölümlüdür. Günü gelince o da bu dünyadan ayrılır. Ama onun koştuğu, gezdiği meydan onunla gitmez; kendisinden sonrakilere kalır ve onu hatırlatır. İnsan için de durum atınkinden farklı değildir. O da ölümlüdür. Doğacak, yaşayacak ve ölecektir. Ne var ki, bu dünyadan ayrılırken bıraktığı izler sürüp gidecektir. İnsanlar bu dünyada bu izleriyle anılacaklardır. Önemli olan dünya hayatında iyi bir iz (nam) bırakmak ve rahmetle anılmaktır. Bu bakımdan kişi daha yaşarken adını yaşatacak iyi işler yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki, yaşarken iyi işler yapan, iyi eserler bırakan kişiler öldükten sonra da unutulmazlar; onları tanıtan eserleriyle de gelecek kuşaklara taşınırlar.
* Yaşayan bir gün ölür. Ancak yaşayışına bağlı birtakım izler sürüp gider. At ölmekle birlikte onun koştuğu meydanın kalması, insan ölmekle birlikte adının anılması gibi: Onun için kişi yaşarken iyi işler yapmalı, iyi bir ad bırakmaya çalışmalıdır.
* Her canlı birgün ölür. Ancak yaşayışına bağlı bir takım izler sürüp gider. At ölmekle birlikte onun koştuğu meydanın kalması, insan ölmekle birlikte adının anılması gibi. Atın ölümü koştuğu meydanları unutturmadığı gibi, insanın ölümüde yaptığı yararlı işleri unutturmaz. Kimi insanlar dünya durdukça silinmeyecek izler bırakırlar. Onun için kişi yaşarken iyi işler yapmalı, iyi bir ad bırakmaya çalışmalıdır.
At karnından, yiğit burnundan bellidir
* Eski insanların inanışına göre; bakımlı, güçlü ve iyi koşan atın karnı, yiğit erkeğin burnu büyük olur.
* Görünen şeyler çoğu zaman klavuz istemez. Gözle açıkça görünür olan şeyler için farklı konular düşünmemeli, farklı olaylara yormamalıyız.
Ürkütme kurbağayı, yiğit edersin
Kimseye zararı dokunmadan, kendi halinde yaşayıp giden masum birine karşı haksızlık edersen, bu kişilerden beklenmedik tepkiler görebilirsin. Bazı insanlar sabırları tükenince kendilerinden beklenmedik sert hareketler, öfke patlamaları yaşamaktadır, bu olaylar örnektir.
Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer
İnsan, yaşamı boyunca ancak bir kez çok önemli bir iş yapma fırsatını bulur. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmesi gerekir.
Yiğit at kendine kamçı vurdurmaz
Sorumluluk sahibi mert kişiler, eleştiriye maruz kalmamak için kendilerine verilen görevleri ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmeye gayret ederler. İşlerini en iyi ve güzel şekilde yaparlar.
Koç yiğit bunalıp ölmez
İnsanın sıkıntılı ve acılı günleri sürüp gitmez. Aşılamayacak gibi görünen engeller aşılabilir, bitmeyecek sanılan acılar bitebilir. Karanlıkların sonu aydınlık, sıkıntıların sonu ferahlıktır. Yeter ki kişi gerçekçi çözüm yolları bulabilsin.
Koz gölgesi: kız gölgesi, söğüt gölgesi: yiğit gölgesi, dut gölgesi: it gölgesi
Ağaçların gölgeleri bile doğal özelliklerini yansıtır, koz, yani ceviz ağacının altında insan, herkesin peşinde koştuğu bir kızın yanındaymışçasına mutluluk duyar; söğüdün gölgesi, boylu poslu bir yiğidin güvenini kazanır; dut ise altına meyvelerini döktüğü için gölgesi çıkarcıların üşüştüğü bir yerdir.
At arıklıkta, yiğit gariplikte
At zayıf iken, insan garip iken zorlu sınavlardan geçerler. Bu durumda kişiliklerini yitirmemiş ve görevlerini başarı ile yapmış iseler üstün niteliklerini belirtmiş olurlar.
El, adamı cömert der maldan eder, yiğit der candan eder
Bazı insanlar vardır ki övülmekten çok hoşlanırlar. Kimi çıkarcılar da böyle insanları iyi tanırlar. Onları “ne kadar cömertsin” diyerek pohpohlayıp överler; bu okşayıcı sözlere kanan kimse de malını, parasını bol bol harcar; ona buna yedirir, sonunda tüketir. Benzer bir şekilde, ne amaç güttüğü bilinmez kimseler de kişiyi “ne kadar güçlüsün, sana karşı gelemez” diye pohpohlayıp överler. Bu tip övgülerden hoşlanan kimse de, böyle biri olduğunu kanıtlamak için harekete geçer; olmayacak bir dövüşe atılır, bu sırada birisi çıkıp canından eder onu.
Vuran mı yiğit, vur diyen mi? – Vur diyen
Bir konuda söz sahibi veya yetkili kişinin haksız emirlerini yerine getiren, uygulayan emir kulu olduğu için suçsuzdur. Suçu işleyen, asıl sorumlu kişi emri verendir.
Yiğit ekmeğiyle yiğit beslenir
Her kişi kendi karakterine uygun kişilerle birlikte hareket eder, onlarla zaman geçirir. Yiğit kişiler, kendileri gibi yiğitlerle birliktedirler ve bunlar diğer yiğitleri savunurlar.
Yiğit yarasına yiğit katlanır
Mert olanların derdinden ancak mert olanlar anlar. Öte yandan, bir yiğitten gelen saldırıya da herkes katlanamaz, buna ancak yiğit olanlar dayanabilir.
Yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun
Eşi çok fazla kazanmasa bile sorumluluklarını yerine getirsin evi ile ilgilensin yeter anlamında az kullanılan bir atasözüdür.
Yiğit başından, devlet ırak değildir
Genç bir insanın zengin olması her zaman mümkündür. Bu olasılık her zaman vardır.
Yiğit, lakabıyla anılır
Güzel ya da çirkin, her yiğit bir lakapla anılır. Yiğit kişi, çirkin de olsa lakabından dolayı alınmaz. Çirkin bir lakabın adını, ününü lekelemeyeceğini düşünür. Çünkü önemli olan kendisinin iyi adıdır; ünüdür.
Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla
Toplumda hatırı sayılır, sözü dinlenir bir kimse olmak isteyenler cömert ve yardımsever olmalıdır. Yiğitler de bileklerinin gücüyle kendilerini kabul ettirirler.
Ağası yiğit olanın, etbaı sarhoş gezer
Maddi zenginliği olan veya yüksek bir makamda yönetici olan birinin gücünü, desteğini arkasında hisseden kişi, herkese kafa tutar; kabadayılık taslar.
Ceviz gölgesi yavuz gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi
Ağaçların gölgeleri bile doğal özelliklerini yansıtır, koz, yani ceviz ağacının altında insan mutluluk duyar; söğüdün gölgesi, boylu poslu bir yiğidin güvenini kazanır.
Atta karın, yiğitte burun
Bakımlı, sağlıklı ve iyi koşan bir atın karnı, yiğit erkeğin burnu büyük olur derler.
Et kanlı gerek, yiğit canlı
Kebap, biftek, pirzola az pişirilip yenmeli, biraz kanlı olmalı; Genç kişi de çevik, canlı ve hareketli olmalıdır.
Vurmak da yiğitlik, kaçmak da
Bir kavgada veya savaşta galip gelmek için tüm gücü kullanmak, gücün sınırlarını zorlayarak mücadele etmek gerekir. Ancak mağlubiyetin işaretleri görülünce, saldırıyı bırakıp savunmaya geçmek, hatta oradan uzaklaşmak da akıllıca ve zarar görmemek açısından faydalı bir durumdur.
Başın önüne eğilmeden işini hallet ki yiğitlik sende kalsın
Bazı teşebbüs edilen işler vardır ki kötü sonuçlar doğuracağı, kısa bir zaman sonra açıkça görülür. Bu durumda işin yapılması yarıda kalacak olursa, birileri de daha cesur davranıp, o işi bitirecek olurlarsa işin kahramanı onlar olacaktır. Böyle bir duruma düşerek işin üstesinden gelememenin ve beceriksizliğin ezikliğini taşımaktansa, o işi her ne pahasına olursa olsun iyi bir sonuca bağlamak çok daha kârlı olacaktır.