Mum dibine ışık vermez
* Konumu ve yapısı gereği etrafına ışık saçan mum, kendi dibini aydınlatamaz. Güçlü kişiler de uzaktakileri kollayıp kayırdıkları ve çokça yardım yaptıkları gibi kendi yakınlarına o kadar fayda sağlayamazlar. Çünkü onlar her şeyden önce çıkarlarını düşünen insanlar olmaktan uzaktırlar.
* Bir kimse, başkalarına bol bol yaptığı yardımı kendi yakınlarına yapmaz. / Kadri yüce, üstün ahlak ve nitelikleri olan kimsenin kıymetini yakın çevresi pek takdir etmez. Bir insan olarak bazı konularda onlar gibi davrandığı için “bizim gibi biri, oda yiyip içiyor, oturup kalkıyor” diye düşünürler. Dağın görkemini görmek için ona uzaktan bakmak gerekir.
* Başkalarının mutluluğu için çalışanlar, kendi mutluluklarını feda ederler. Toplumlar mutluluklarını, kendilerini mum gibi toplum için eritenlere borçludurlar. Sağlıklı bir toplum öylelerinin sayıca üstün olmasıyla ayakta durur. Onlar yalnızca bir mum gibi toplumu aydınlatmayı, onun sıkıntılarını gidermeyi düşünürler. Kendileri için öncelikle bir şey istemezler. Hatta bu uğurda sağlıklarını, yaşamlarını feda etmekten çekinmezler.
Baba mirası yanan mum gibidir
Çoklukla insanlar bir emek vererek kazanmadıkları malın değerini pek bilmezler, meğer ki bu baba malı ola. Babadan kalan mal, mülk ya da para hazır olduğu, değeri de pek bilinmediği için kolay ve çabuk harcanır; tez biter. Bu bakımdan babadan kalan mirasa güvenip çalışmamak, bir kazanç yolu tutmamak son derece sakıncalıdır. Kişilik sahibi olan kimse ise baba malına güvenmez, alın teri dökerek kazanmaya çalışır, kazandığının değerini de bilir, ona sahip çıkar, dolayısıyla onu dikkatle harcar.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
* Yalancı bir kimsenin söylediği söz yalan ise durum çok geçmeden anlaşılır ve söyleyenin yalanı ortaya çıkar. Çünkü namı yalancı olarak bilindiğinden yaptığı her iş, söylediği her söz araştırılır. (Sanki onun mumu bile yalancıdır ve hava kararmaya başladıktan az sonra tükenip söner.)
* Yalanı uzun süre doğru diye yutturmak mümkün değildir. Bir kimsenin söylediği söz yalan ise durum çok geçmeden anlaşılır ve söyleyenin yalancı olduğu ortaya çıkar. Ayrıca hayatını yalancılık üstüne kurmuş kişiler, yalanlarına destek olacak tedbirler alır ve bunun için bir çok masraf yapmaktan çekinmezler.
* Yalancıların yalanları çok geçmeden ortaya çıkar. Yalancı, söylediği sözlerle gerçekleri saklayarak başkalarını aldatmaya çalışandır. Yalanın da karşıtı, gerçektir. Gerçeği uzun bir süre saklamaya kimsenin gücü yetmez. Çünkü insan gerçekler içinde yaşamak istediği için, saklanan gerçekleri er geç ortaya çıkarmak için çalışır, çabalar. Sonunda gerçeği bulur ve gerçeği, yalanlarıyla saklamaya kalkanları ortaya koyar. Tıpkı atasözümüzde olduğu gibi. Yalancının mumu, yalan olan bir mumdur. Gerçek mumun görevini yapmaz. Yani karanlıkları aydınlatmaz. Yalancının yalan mumu da kendisine ihtiyaç duyulacağı yatsı zamanı kendisinden beklenen görevi yapmayınca, gerçek olmadığı anlaşılır.
Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
* Allah bol harcayana bol, az harcayana az verir.
* Allah, insanları ayırt etmez. O, çok harcayana çok, az harcayana az verir. Bu, şu anlama gelir: Çok harcayan kişi, çok çalışıp çok kazanır. Az harcayan kişi, az çalışıp az kazanır. Azla yetinmeyen kişi ise, çok çalışıp çok kazanabilir. Bazı kişiler çok çalışsalar da çok kazanamazlar, bu nasiplerinden dolayıdır. Sıkıntılı durumlarda Allah sabırlı kulunu sevdiği için sabırlı olmaya daha çok dikkat etmeliyiz.
Mum yanmayınca pervane dönmez (yanmaz)
Güzel bir şey uğruna yanıp tutuşanların ortaya çıkması için, o güzelin görünmesi gerekir.
Kadının şamdanı altın olsa mumunu dikecek erkektir
* Kadın ne kadar bol, değerli çeyizle gelirse gelsin evin bütün eksiklerini erkek sağlar, giderlerini erkek karşılar, evi o geçindirir.
* Evlenen bir bayan ne kadar çok çeyiz ,eşya getirirse getirsin, evin ihtiyaçlarını erkek sağlar; giderlerini erkek karşılar; evi o geçindirir.
Gündüzün mum yakan geceleyin bulamaz
* Her şey gerektiği yerde ve zamanda harcanmalıdır.
* Bir şeyi gereksiz yere harcayan, gerektiği zaman onu bulamaz. Çünkü onu tüketmiştir.
Dibi kırmızı mumla mı çağırdım
Üzerinde önemle durarak çağırmadım.
Allah çam isteyene çam, mum isteyene mum verir
* Allah bol harcayana bol, az harcayana az verir.
* Allah, insanları ayırt etmez. O, çok harcayana çok, az harcayana az verir. Bu, şu anlama gelir: Çok harcayan kişi, çok çalışıp çok kazanır. Az harcayan kişi, az çalışıp az kazanır. Azla yetinmeyen kişi ise, çok çalışıp çok kazanabilir.
Caminin mumunu yiyen kedinin gözü kör olur
Kendisi üzerinde hakkı olan, büyüten, yetiştiren, besleyen kimsenin, ya da bir kamu kurumunun malına ihanet eden, el uzatan kişi iflah olmaz, er ya da geç cezasını bulur.
Bir mum alda derdine yan
İnsan hayatta öncelikle kendi sorunlarını çözmeye çalışır. Bu durumda kullanılmış “başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün” anlamında atasözüdür.