Akan suya inanma, el oğluna güvenme
* Kimi akar sular yavaş aktığı için tehlikesiz görünebilir, ancak yine de güvenmemelidir. Bir an o suya kapılıp sürüklenebilir, derinlere ve burgaçlara çekilip boğulabiliriz. El oğlu da tıpkı bu akar sular gibidir, kimi yanlarına bakarak onlara güven duyamayız. Çıkarı için bizi tuzağa düşürebilir, başımıza olmadık işler açabilir, zor durumda bırakıp zarara uğratabilir. Bunun için temkinli olmalıyız.
* Akışı ne kadar yavaş olursa olsun, akarsuya girmek tehlikelidir. Suyun durgun aktığı yerlerde burgaçlar olabileceğinden, buralara yakalanıp boğulma ihtimali vardır. Bunun gibi bazı beğenilir durumlarına bakıp el oğluna güvenilmemelidir. İnsanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında denilmiştir. Bir insanın iyiliğine hemen hükmetmemeli, onun bizim için zarara yol açabilecek tutumları bulunabileceği hatırdan çıkarılmamalıdır.
Varlığa güvenilmez
İnsan, varlıklı durumuna güvenerek hesapsız harcamalarda bulunmamalı, tutumlu olmalıdır. Buna dikkat etmeyen, işlerin iyi gitmediği veya çalışamadığı zamanlarda sıkıntıya düşer.
Güvenme varlığa düşersin darlığa
* Varlık gelip geçicidir. Kimde ne zaman, ne kadar duracağı belli olmaz. Bu bakımdan insan varlığına, zenginliğine güven duyarak öyle olur olmaz işlere kalkışmamalı; har vurup harman savurmamalı, tutumlu davranmalıdır. Gelecekte işlerinin kötüye gitmeyeceğini, yoksul düşmeyeceğini, darda kalmayacağını kim söyleyebilir?
* İnsan, varlıklı durumuna güvenerek har vurup harman savurmamalı, tutumlu olmalıdır. Buna dikkat etmeyen kişi, işlerin iyi gitmediği ve çalışamadığı zamanlarda darlığa düşer.
* Paramızı ölçülü kullanmasını bilmeliyiz. Kimi varlıklı kişiler, ellerindeki varlıklara tükenmeyecekmiş gözüyle bakar, gerekli gereksiz yerlerde harcamaya, har vurup harman savurmaya kalkar. Oysa hazıra dağların dayanmadığını bilip, ya elindeki varlığı arttırmaya, ya da düşünceli harcamaya çalışması; belli bir miktarını da çalışamaz duruma geldiğinde veya ummadığı bir durumla karşılaştığında harcamak üzere bir kenarda biriktirmesi gerekir. Böyle davranmayanlar, zor duruma düştüklerinde ellerinde hiçbir varlık bulamayacakları gibi, çevrelerinde de hiçbir dost bulamaz, yalnız kalırlar.
Babaya dayanma karıya güvenme
Kişi, maddi konularda babasına değil kendine güvenmelidir. Kadın ise kolay etkilenen bir varlık olduğu için verilen sırları bir başkasına aktarabilir.
Güvenme dostuna saman doldurur postuna
* Dost sandığı birtakım kimseler, çıkarları söz konusu olduğunda sana kolaylıkla kötülük edebilirler. Üstelik bunu, senin onlara duyduğun güvenden yararlanarak yaparlar. Bu bakımdan herkesi dost sanma ve onlara inanma.
* Dost bildiğin herkese inanma. Dost sandığın öyle kimseler olur ki, kendilerine karşı olan güvenden yararlanarak sana daha kolaylıkla büyük kötülükler yaparlar.
* Kişiler çok güvendiği dostlarını her şekilde denemelidir. İyi dost ticarette ve yolda belli olur, bu unutulmamalı, dosta güvenmeden önce belli kriterlerde test edilmelidir. Yoksa dost olarak güvenilen kimse arkamızdan kuyu kazar, bizi avlar.
Nefesine güvenen borazancı başı olur
İnsan, başarabileceğine inanıyorsa büyük işlere girişmelidir.
Açma sırrını dostuna, dostunun dostu vardır o da söyler dostuna
* Sır özeldir ve gizli tutulmalıdır. Onun gerçekten duyulup yayılması istenmiyorsa, dosta bile açılmamalıdır. Açılırsa o da ağzından kaçırabilir ya da yakınına anlatabilir, bunu başkaları duyabilir, saklamaya çalıştığın şey sır olmaktan çıkar, yayılır.
* Bir sır, dosta bile açılmamalıdır. Açılırsa oda kendi dostuna anlatır. Bundan üçüncü kişi duyar. Böylece sır yayılır, sır olmaktan çıkar. Bizim dost bildiğimiz de başka bir dostu, onunda başka bir dostu olması normaldir. Bundan dolayı, sır olarak kalmasını istediğimiz bir şeyi en yakınlarımıza bile söylememeliyiz.
* Bir sır, dosta bile açılmamalıdır. Açılırsa o da kendi dostuna anlatır. Bundan üçüncü kişiduyar. Böylece sır yayılır, sır olmaktan çıkar.
Götüne güvenen borazancıbaşı
İnsan, başarabileceğine inanıyorsa büyük işlere girişmelidir.
Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer
* Bir olaydan gerekli dersi alan, sonra uyanık davranır.
* Bir olaydan gerekli dersi alan, zarar gören kimse, ona benzer bir işle karşılaştığında uyanık davranır; tedbirli olur.
İnsanoğlu çiğ süt emmiş
Şurası muhakkak ki, insanın ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Çoklukla güven de vermez. Hiç umulmadık bir anda nankörlük edip çıkarı için iyilik gördüğü kimseye bile kötülük yapabilir.