Merak sarmak; bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak demektir. İşte merak sarmak deyimi ile ilgili cümleler.
– Bu aralar bizim valide, bilgisayara merak sarmaya başladı.
– Bu adamı, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum. (R. N. Güntekin)
– Son sınıfta, İngilizceye merak sardı.
– Ben çömlek yapmaya merak saldım.
– Herkes bir araya toplanınca birden merak sardı.
– Araba sürmeye merak sardığından, on sekiz yaşına girince ehliyet aldı.
– Ayşe Hanım, bu aralar gitar çalmaya merak sardı.
– Bizim hanım bugünlerde, pasta börek işine merak sardı.
– Kızının hiç gelmeyeceğini bildiği için gelince içini merak saldı
– Pasta yapmaya çok merak sardım.
- Miralay beyimiz, emekli olduktan sonra komisyonculuğa kalkan veya cins tavuk yetiştirmeye merak salan soydan değildir. (H. Taner)
– Deyimin anlamını öğrenmeye merak sardım ve öğrendim.
– Bu aralar balık tutmaya merak sardı, her gün elinde oltalarla sahile gidiyor.
– Bu küçük yaşında arabalara merak sardı, büyüyünce ne olacak bilemiyorum.
– Biz sörfe merak sardık, yeni bir hobimiz oldu.
– Çocuk matematiğe merak sarmış, yine test çözüyor.
– Bu ara yüzmeye merak sardım, hep denizdeyim.