Kuş beyinli deyiminin anlamı
* Saf, az akıllı kimse.
* Aptal, ahmak, budala, akılsız.
Örnek: Beni sakın kuş beyinli bir kız sanmayınız. (H. E. Adıvar)
Beyin yıkamak deyiminin anlamı
* Bir kişiye kendi düşünce ve inançlarını unutturarak, istenilen düşünce ve inançlara sahip olmasını sağlamak.
* Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
* Çeşitli yöntemler uygulayarak birisini belirli bür düşünceyi benimsemeye zorlamak.
Örnek: Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar.
Beyni atmak deyiminin anlamı
Bir durum karşısında birden öfkelenmek, çok sinirlenmek.
Örnek: Gelen telefondan sonra beyni atmıştı.
Örnek 2: Beyni atınca bize demediğini bırakmadı.
Örnek 3: Dikkatli konuş, babanın beyni atmasın.
Örnek 4: Hakaret etmeye başlayınca benim de beynim attı.
Beyni bulanmak deyiminin anlamı
* Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
* Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
Örnek: Çok çalışmaktan beynim bulandı.
Örnek 2: Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan.
Örnek 3: Bu odada olanlar beynimi bulandırıyor.
Beyninde şimşekler çakmak deyiminin anlamı
* Çok üzülmek, sarsılmak.
* Zihninde birden bir düşünce doğmak.
Örnek: Kızının kaçtığını öğrenince adamın beyninde şimşekler çakmaya başladı.
Örnek 2: O konudan bahsedilince beyninde şimşekler çakmaya başlamıştı.
Beyninden vurulmuşa dönmek deyiminin anlamı
* Beklenmedik bir durum karşısında olağanüstü bir üzüntü ve şaşkınlığa uğramak.
* Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
Örnek: Bu satırları okuyunca Mustafa beyninden vurulmuşa döndü. (E. Bener)
Örnek 2: Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü.
Örnek 3: Aranan hırsızın kardeşim olduğu gerçeğini öğrenince beynimden vurulmuşa döndüm.
Beynine girmek deyiminin anlamı
Herhangi bir konuda birisini yönlendirmek, ikna etmek, kandırmak.
* Akla uygun gelmek.
* Ezberlemek, aklında tutmak.
Örnek: Ne kadar okursam okuyayım beynime girmiyor.
Beynine vurmak deyiminin anlamı
İçki etkisiyle ne yaptığını bilemez duruma gelmek.
Örnek: Sıcak beynine vurdu sanırım, baksan a şuna, ne dediğini bilmiyor.
Beynini dağıtmak deyiminin anlamı
Öldürmek.
Beynini kemirmek deyiminin anlamı
(bir düşünce) rahatsızlık vermek, huzurunu kaçırmak.
Örnek: İşte birkaç zamandır beynini kemiren şüphe: Ben deli miyim? (H. R. Gürpınar)
Örnek 2: Ölüm korkusu beynini kemiriyordu.
Beyni sulanmak deyiminin anlamı
Düzgün düşünemez olmak, bunamak.
Örnek: Beyni sulanan bu ayyaş, iğrenç mahluku onlara anlatmakta ne fayda olabilirdi. (M. Yesari)
Örnek 2: Onun söylediklerini pek dikkate alma bence, onun beyni sulanmış.
Beyni sıçramak deyiminin anlamı
* Aklı başından gitmek.
* Aklını yitirircesine kızmak, pek çok öfkelenmek.
Örnek: Akşam eve gelip de heykelin başını boyun yerinden çatlamış ve güzelim mermer başlığı tuzla buz olmuş görünce beynim sıçradı. (H. Taner)
Beyni kaynamak deyiminin anlamı
Aşırı sıcaktan sersemlemek, bunalmak.
Örnek: Kızgın güneşin altında bütün gün beynim kaynıyor. (O. Kemal)
Beyni karıncalanmak deyiminin anlamı
Zihni yorulmak, zihin yongunluğu nedeniyle düşünemez duruma gelmek.