Şeriatın kestiği parmak acımaz
* Kanunlar herkese eşit olarak uygulanmalıdır. Böyle olursa, kanunda yazılan cezaya kimse itiraz edemez, boyun eğer.
* İnsanların hepsini bağlayan, onların davranışlarını sınırlayan kanunlar vardır. Bir konuda yasa ne buyuruyorsa ona boyun eğilir.
* Yasaların buyruklarına boyun eğilir. Yasalar toplumların dirliğini, düzenliğini korumak için yine toplum tarafından belirlenen kurallar bütünüdür. Toplum sorunları, kişilerin karşılıklı haklan bu yasalarla korunur. Yasasız bir toplum düşünülemez. Kişilerin huzur içinde yaşamaları bu yasaların uygulanmasına bağlıdır. Toplumun koyduğu kurallara karşı çıkan, karşılığında verilecek cezayı baştan kabullenmiş sayılır. Bu nedenle suçunun gerektirdiği. cezayı alan sesini çıkarmaz. Yeter ki yasalar haklıya hakkını verip, gerçek suçluyu cezalandırabilsin. Yasalara saygı ancak böyle sağlanabilir.
Balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
* Güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kısmeti olanın eline geçer.
* Bir insanın nasibi ne ise farklı yollardan onu elde eder, kısmette olmayan bir şey için ne kadar uğraşılsa da ona ulaşılamaz.
Kes parmağını çık pazara em buyuran çok olur
* Kişinin bir ihtiyaç içinde bulunduğunu gören herkes ona değişik yol gösterir.
* Bir kimsenin gereksinim içinde olduğunu gören herkes ona çeşitli yollar önerir. Ancak o kadarla kalırlar.
Bal tutan parmağını yalar
* İmkânları geniş bir işin başında bulunan kimse bunlardan az da olsa yararlanır.
* Başkalarına yararı dokunan yerlerde çalışan, onlara iyi ve güzel şeyleri sunmakla görevli bulunan kimse, ürettiğinden ya da dağıttığından kendisi de faydalanır. Genellikle bu tutum da hoş görülmeye çalışılır. Çünkü o görevi yapan bunu hak ediyor kanaati yaygın hâle gelmiştir. Aslında çok yanlış bir atasözüdür. Her insan hakkına razı olup, farklı yorumlamalarla kendine her şeyden pay çıkarmaya çalışmamalıdır.
Beş parmağın hangisini kessen acımaz
İnsan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse aynı üzüntüyü duyar.
Beş parmağın beşi bir olmaz
* Belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi farklılıklar da olabilir.
* Bir eldeki parmakların kimisi uzun, kimisi de kısadır. Bunun gibi bir anne-babadan olmuş, aynı çatı altında yetişmiş kardeşlerin de fiziksel ve ruhsal yapıları birbirinden farklıdır. Huyları, becerileri, karakterleri birbirine benzemez. Bu durum toplumdaki diğer insanlar için de söz konusudur, onlar da birbirlerinden çeşitli nitelikleriyle ayrılırlar.