Tıp dünyasında kan dolaşımının keşfinden sonra en önemli adım mikroskobun icadı oldu. 1590 yılında Hollandalı gözlükçü Zacharias Janssen, tıpkı dürbünü icat eden Lippershey gibi mercekler üzerinde çalışırken ard arda gelen bazı merceklerin sudaki bazı cisimleri büyüttüğünü gördü. Birdenbire çok heyecanlandı, önemli bir buluşla karşılaştığını anlayarak çalışmalarına devam etti. Sonunda ilk basit mikroskopu meydana getirdi.
Galileo, Newton ve diğer bilim adamları bu mikroskopu daha kullanılır duruma getirdiler. 1665 yılında İngiliz Hooke mikroskopa ışık düzeni de koyarak daha iyi incelemeler yapılmasını sağladı. Bu yüzyılın başında Zsigmondy 2000 defa büyütebilen ultra mikroskopu icat etti.
Mikroskop, cisimleri, özellikle gözle görülemeyecek kadar küçük cisimleri büyüterek görülür hale getirdiğinden, gerek tıpta gerek kimya, fizik gibi diğer bilim alanlarında büyük gelişmelere yol açtı. Bu araç sayesinde mikroplar keşfedilerek, onlarla mücadele etmek mümkün oldu.
TELESKOP GİBİ
Tıpkı teleskop gibi mikroskop da bakılan cisme gelen ışınları kırarak, eğerek daha büyük bir cisimden geliyormuş gibi gösterir. Çok eski çağlarda bu işi Büyüteçler görmüştü. Büyüteç bir bakıma basit ve çok İlkel bir mikroskop sayılabilir. Ama asıl mikroskoplarda iki mercek sistemi bulunur. Bu iki mercek sistemi küçük birer borunun İçine yerleştirilmiştir. Borular da birbirinin içine geçecek şekilde yapılmıştır. Göze yakın olan mercek sistemine “Oküler”, cisme yakın olan mercek sistemine “Objektif” denir. Objektifin büyüterek yansıttığı cisim, okülerde daha da büyür.
ELEKTRON MİKROSKOP
1924 yılında Fransız bilim adamı Broglie bir cismi 300.000 defa büyütebilen elektron mikroskopu icat etmiştir. Bu mikroskopla o güne kadar görülemeyen virüsler de ortaya çıkarılmıştır. Broglie bu icadı ile Nobel Fizik ödülünü almıştır.
Elektron mikroskopta ışık yerine elektron akımından yararlanılır. Bu elektron akımı da yüksek voltajla sağlanır.