Eş Anlamlı ne demek ve Türkçede bulunan E harfi ile başlayan eş anlamlı sözcükler nelerdir? İşte Eş Anlamlı kelimeler ne demek ve E harfiyle başlayan eş anlamlı kelimeler ve anlamları.
Eş anlamlı, anlamdaş, müteradif veya sinonim; yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere denir. Diğer bir ifade ile Eş Anlamlı kelimeler; yazılış ve okunuş bakımından farklı fakat anlamca aynı olan kelimelerdir. Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Eş anlamı (Anlamdaş) kelimelerin birisi genelde yabancı kökenlidir.
E ile başlayan eş anlamlı kelimeler
Etraf: çevre
Erek: gaye.
Ergin: yetişmiş, olgunlaşmış, reşit.
Erişkin: olgun, kâmil,
Erkân: ileri gelenler, üstler, büyükler, kurallar.
Erken: çabuk.
Erkin: özerk, serbest, özgür, müstakil,
Erkli: muktedir, nüfuzlu, iktidarlı, güçlü.
Ermiş: eren.
Ertelemek: geciktirmek, tehir.
Erzak: azık, yiyecek,
Esaret: tutsaklık, kölelik, boyunduruk.
Esas: temel, asıl, asal.
Esasından: temelinden, başından, kökünden.
Esef: üzüntü.
Esen: sıhhatli, sağlam, güçlü,
Esenlik: sağlık, sıhhat, selâmet.
Eser: yapıt, iz, emare, belirti,
Ebat: boyutlar.
Ebedi: sonsuz, sonrasız,
Ebediyen: ilelebet,
Ebediyet: sonsuzluk,
Ebeveyn: ana baba.
Ecdat: atalar, dedeler,
Ecnebi: yabancı, el,
Eda: tavır, davranış,
Edebiyat: yazın,
Edep: terbiye, incelik,
Efendi: terbiyeli,
Ekonomi: iktisat, tutum,
Eksen: dingil,
Eksik: noksan, az, kusurlu,
Eksper: uzman, bilirkişi,
El: yabancı, ecnebi,
Elbette: şüphesiz, kuşkusuz,
Elbise: giysi,
Elem: ağrı, acı, üzüntü,
Eleman: öğe, unsur,
Elemek: ayıklamak,
Eleştiri: tenkit.
Eli açık: cömert,
Elim: acıklı.
Emekçi: işçi.
Emir: buyruk,
Emniyet: güvenlik, inanma,
Emretmek: buyurmak,
Ender: nadir, seyrek, pek az, binde bir.
Endişe: tasa, kaygı,
Endüstri: sanayi,
Enerji: erk, güç.
Enerjik: hareketli,
Eneze: cılız, zayıf,
Enfes: fevkalâde,
Engebeli: arızalı,
Enteresan: ilginç,
Entrika: dalavere, hile, oyun.
Epey: çok, hayli,
Epik: destansı.
Er: erkek, asker
Erbap: usta, ehil, yetkili.
Erdem: fazilet
Esin: ilham,
Esir: tutsak, köle.
Esirgemek: korumak, bağışlamak,
Eskimek: yıpranmak,
Esrar: sırlar, gizler,
Esrarlı: gizemli,
Esvap: elbise, giysi,
Eş: eşit, benzer, denk, müsavi, zevce, karı, koca, refika, hanım.
Eşanlamlı: anlamdaş,
Eşelemek: karıştırmak, kurcalamak,
Eşitlik: müsavat, muadelet, müsavilik.
Eşkal: şekil, biçim,
Eşkiya: şâki.
Eşme: kaynak, göze.
Eşsiz: benzersiz, emsalsiz,
Etki: tesir.
Etkin: aktif, hareketli,
Etraflı: ayrıntılı.
Ev: konut.
Evcil: ehli.
Evham: kuruntu.
Evlât: oğul, kız, soy.
Evkaf: vakıflar.
Evliya: ermiş, eren, yatır.
Evrak: belge.
Evre: aşama, safha.
Evren: kainat.
Evsaf: vasıflar.
Evvela: önce.
Evvelki: önceki.
Eylem: fiil, hareket, aksiyon,
Ezel: öncesizlik,
Ezgi: nağme, melodi,
Ezinç: azap.
Eziyet: sıkıntı.
Ezmek: yassıltmak, parçalamak, hırpalamak.