Sabah namazının vakti, ikinci fecrin doğmasından güneşin doğuşuna kadarki süredir. İkinci fecir ise sabaha karşı doğu ufuklarından yayılmaya başlayan beyaz bir nur ve aydınlıktır.
Öğle namazının vakti, güneşin batıya meyletmesinden itibaren -fey-i zevalden başka- her şeyin gölgesi kendisinin iki katına ulaşıncaya kadarki zamandır. Bu zamana “asr-ı sânî” denir. Bu İmâm-ı Azam’a göredir. Cuma namazının vakti de böyledir. İmâmeyn’e göre ise her şeyin gölgesi -fey-i zevalden başka- kendisinin bir katına ulaşmcaya kadarki zamandır. Bundan sonra öğle vakti sona ermiş, ikindi vakti girmiş olur.
ikindi namazının vakti, öğle namazı vaktinin çıkmasından itibaren güneşin batma vaktine kadarki zamandır.
Akşam namazının vakti, güneşin batmasından itibaren şafağın kaybolma vaktine kadarki zamandır.
Şafak, İmâm-ı Âzam’a göre akşamleyin ufuktaki kızıllıktan sonra ortaya çıkan beyazlıktır. İmâmeyn’e göre ise şafak, ufukta ortaya çıkan kızıllıktır.
Yatsı namazının vakti de şafağın kaybolmasıyla başlar, ikinci fecrin doğuşuna kadar devam eder.