Adalet Partisi (AP), siyasal parti Emekli Orgeneral Ragıp Gümüşpala başkanlığında. 11 Şubat 1961’de kuruldu. Kurucular listesinde; Tahsin Demiray, Ethem Menemencioğlu, Necmi Öktem, Cevdet Perin, Emin Acar, Şinasi Osma Muhtar Yazır, Kâmuran Evliyaoğlu yer alıyordu. Programının I. maddesine göre amacı: “Türkiye’yi hür dünyanın demokratik, ileri, müreffeh bir ülkesi durumuna getirmek. Batılı anlamda demokratik düzeni, insan şeref ve haysiyetine yaraşır, vatandaşın düşünce, hareket ve vicdan hürriyetine saygılı, beşeri refah ve saadeti en etkili şekilde gerçekleştiren, erdemli, en ileri ve mükemmel bir toplum düzeni” biçiminde belirtilmekteydi.
AP, 27 Mayıs 1960 Devrimi’nden sonra 15 Ekim 1961’de yapılan ilk genel seçimlere girdi, oyların % 34’ünü alarak 450 kişilik Millet Meclisi’nde 158 milletvekiliği ve 71 senatörlük kazandı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile 27 Mayıs sonrası dönemin ilk koalisyonunu kurdu. Ancak siyasal af konusunda anlaşmazlık çıkmasından sonra koalisyondan ayrıldı. Gümüşpala’nın ölümü üzerine 29 Kasım 1964’te Genel Başkanlığa Süleyman Demirel seçildi.
AP Şubat 1963’te CHP dışındaki partilerle birlikte dördüncü koalisyona katıldı. 1965’te yapılan genel seçimlerde ise Süleyman Demirel yönetimindeki AP genel oyların % 52.9’unu alarak, 240 milletvekiliği kazandı. Senato’da ise 97 üyesi vardı. Böylece 27 Mayıs’tan sonraki ilk koalisyonsuz hükümeti 28 Ekim 1965’te kuran AP, 9 Kasım 1969’a kadar tek başına iktidarda kaldı. Bu arada 1968’de yapılan Senato ve kısmi milletvekilliği seçimleriyle Senato’da üye sayısı 101’e yükseldi. Millet Meclisi’nde ise 5 milletvekilliği daha alarak daha önceki katılmalarla birlikte üye sayısını 261’e çıkardı. Yerel seçimlerde (1968) ise 40 il belediye başkanlığı ile 1.238 ilçe, bucak, köy belediyesinden 703’ünü kazandı. 1965-1969 arası AP’nın en güçlü dönemi olmasına karşın, 1968’de parti üst yönetimi içinde eski Demokrat Partililere siyasal haklarını geri verme konusunda başgösteren anlaşmazlıkla birlikle AP’nin ekonomi alanındaki uygulamaları sonucu; küçük burjuvaziyi temsil eden kesimin, teşvik uygulamalarıyla korunan ticaret burjuvazisi karşısında ezilmesiyle tabanda çatışan çıkar kesimleri oluştu. Bu arada; köylü ve tarım burjuvazisi de göz ardı edildi. AP hükümetinin genel politikasıyla çatışan çıkarların 1965’ten beri temsilcisi olan Bilgıç’çiler grubu ya da 41 ‘ler bu nedenle seslerini yükseltmeye başladılar, AP 1969 Genel Seçimlerine bu iç sorunlarıyla girdi. Bu anlaşmazlık seçim kampanyası boyunca ortaya çıkmadıysa da AP’nin aldığı oyları etkileyerek oy oranının % 47’ye düşmesine neden oldu. Bu oy oranıyla 256 milletvekilli kazanan AP’ de seçimlerden sonra yeni hükümetin kuruluşu sırasında parti iç sorunları su üstüne çıktı. Kabineye Süleyman Demirel’e karşı olan gruptan kimse alınmadı. 1970’te yapılan 5. Büyük Kongre, parti içi muhalefetle tam bir hesaplaşma içinde geçti. Süleyman Demirel yeniden genel başkan seçildi (1970). Bu kongrede 26 milletvekili Haysiyet Divanı’na verildi, daha sonra partiden çıkarıldı ve 15 milletvekilinin de istifasıyla 41’lerin tümü AP’den ayrıldı (1970). Böylece AP”nin hem taşra örgütünde, hem de meclis grubunda çözülme başladı. 9 Kasım 1969″da kurulan AP hükümeti ise iktidarını sürdürdü. Ancak 1968’den başlayarak ülkedeki ekonomi dengesizliğinin toplumun çeşitli kesimlerine yansıması; gençliğin aydın desteğinde sağ-sol diye adlandırılan gruplara ayrılarak çatışmalara neden olması; parlamentoda yoğun muhalefetin yanında, siyasal güçlere dayanan çıkar yolsuzluklarının gündeme gelmesi üzerine 12 Mart 1971’de Türk Silahlı Kuvvetleri adına Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ile birlikte, Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi Başkanlığı’na bir Muhtıra verildi. Muhtıra üzerine AP hükümeti hemen istifa etti (19 Mart 1971). 12 Mart’tan sonra kurulan Nihat Erim (19.3.1971-17.4.1972). Ferit Melen (19.5.1972-6.4.1973), Naim Talû (13.4.1973-26.1.1974) hükümetleri Millet Meclisi’nde sürekli AP desteğine gereksinim duydular ve AP’den bazı üyelere kabinelerinde yer verdiler. 1972’de yapılan 6.Büyük Kongre’de AP, parti içi birliği sağladı. 1973 Genel Seçimleri’ndeki kitlelerin beklentilerinin değişmesi üzerine AP’nin aldığı oy oranı % 29.8’e düştü ve Meclis’te ancak 149 üyelik kazandı. CHP’nin koalisyon önerisini kabul etmeyip Ana Muhalefet Partisi olarak kaldı. Bu arada CHP-MSP koalisyonunun bozulması, Ekim 1974’te AP’ye bir kez daha koalisyon olanağı kazandırdı. Fakat Demokratik Parti’nin karşı çıkmasıyla bu gerçekleşmedi. CHP’nin hükümet kurmak için bir ortak bulamaması, hükümet bunalımını yarattı. Bu nedenle Sadi Irmak başkanlığında bir partiler üstü hükümet kurma denemesi yapıldı (17.11.1974-19.3.1975). Ancak bu hükümet Millet Meclisi’nden güvenoyu alamadı (1975). Hükümet kurulmasındaki belirsizliğin uzun sürmesi, bu arada CHP’nin erken seçim için kamuoyu oluşturma çabaları karşısında. Şubat 1975’te AP; MSP, MHP. CGP (Cumhuriyetçi Güven Partisi) ve DP (Demokratik Par-ti)’den istifa eden 9 bağımsız üyenin desteğiyle Birinci Milliyetçi Cephe adıyla AP ağırlıklı koalisyonu gerçekleştirdi (19.3.1975). Koalisyondaki huzusuzluklar, ülkenin toplumsal ve ekonomik yapısındaki değişim, dış borçlanmanın hızla artması, döviz rezervinin azalması, dışsatım ve dışalımın düşmesi, işçi dövizlerinde gerileme, yatırımların durması, enflasyonun % 40’lara varması, işbaşına geldiği 1975’ten beri Milliyetçi Cephe’nin iktidarını sağlamlaştırma uğruna hukuk kurallarının çiğnenmesi, gün geçtikçe siyasal cinayetlerin artması. Milliyetçi Cephe ortağı MHP’nin hükümetteki ağırlığını kötüye kullanması, iktidar ortaklarının birbirine düşmesi ve iktidar partilerinin temsil ettikleri toplumsal güçler arasındaki çelişkiler sonucunda 1977 sonbaharında yapılması gereken genel seçimlerin 5 Haziran 1977’de yapılması kararlaştırıldı. 1977 Genel Seçimleri’nde AP genel oyların % 36.9’unu alarak 189 milletvekilliği kazandı Senato’da ise 21 üyelik aldı. 213 milletvekilliği alan CHP’nin kurduğu azınlık hükümetinin AP ve öteki partiler tarafından engellenmesi üzerine 1 Ağustos 1977’de AP, MSP ve MHP’nin biraraya gelerek ikinci Milliyetçi Cephe Hükümeti’ni kurdular. II Aralık 1977’de yapılan yerel seçimlerde AP %38 oy alarak 15 ilin belediye başkanlığını kazandı. 1978’de AP’den 11 milletvekilinin istifasıyla AP ağırlıklı Milliyetçi Cephe, Meclis’te sayısal üstünlüğünü yitirdi. Bu arada CHP’nin hazırladığı bir gensoru önergesi Meclis”te görüşüldü ve 31 Aralık 1978’de AP ağırlıklı İkinci Milliyetçi Cephe gensoruyla İktidardan uzaklaştırıldı. Böylece İkinci Milliyetçi Cephe hükümeti “gensoru” ile iktidardan uzaklaştırılan ilk hükümet oldu. Bir protokolle MSP ve MHP’nin dışarıdan desteklemeleri sonucu. Aralık 1979 sonunda AP tek başına hükümet kurdu. Ocak 1980’de Ordu, anarşi ve öteki tehlikelere karşı bütün anayasal kuruluşların birleşmesi isteğiyle Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e Uyarı Mektubu verdi. Cumhurbaşkanı bu mektup konusunda AP lideri ve Başbakan Demirel’i kabul ederek bilgi istedi. Demirel mektubun muhatabının hükümet olmadığını bildirerek CHP ile işbirliği için diyalog başlattı. Bu arada AP hükümeti Amerika Birleşik Devletleri ile bir ikili antlaşma imzaladı. Bu nedenle AP ve lideri CHP’liler tarafından sert biçimde eleştirildi. Bu arada ekonomi alanında ünlü 24 Ocak Kararları’nın yürürlüğe girmesine karşın enflasyonun artması, anarşi olaylarının hızla tırmanması, Meclis içi gerilimin artması, görev süresi dolarak Mart ayında ayrılan Fahri Korutürk’ün yerine yapılan Cumhurbaşkanı Seçimleri’nde 114 tur yapılmasına karşın sonuç alınamaması, ülke sorunları üzerinde gerek Meclis’te, gerek partiler arasında olumlu diyalog kurulamaması gibi olaylar nedeniyle 2 Temmuz 1980’de AP, hükümeti için Meclisten güvenoyu istedi ve yapılan oylamada 214 red oyuna karşı 227 oyla güvenoyu aldı.
Cumhurbaşkanının seçilememesi üzerine Cumhurbaşkanlığına vekâlet eden İhsan Sabri Çağlayangil liderleri buluşturdu. Bu arada MSP’nin erken seçim önerisi komisyona verildiyse de reddedildi. Bu arada Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen için verilen gensorunun 231 oyla kabul edilmesiyle Türk siyasal yaşamında ilk kez bir bakanın gensoru ile düşürülmesi. Eylül ayında MSP’nin Konya’da gerici bir miting yapması sonucu Başsavcılığın soruşturma açması sonucu hızlandırdı. Tüm bu olanlara hükümet ve Meclis olarak seyirci kalınınca 12 Eylül 1980’de Silahlı Kuvvetler yönetime el koyarak AP Hükümeti’nin görevine son verdi ve AP’nin çalışmalarını yasakladı. AP lideri Süleyman Demirel, Çanakkale’de Hamzakoy’a gönderildi. Ekim 1981’de AP öteki partilerle birlikte kapatıldı, taşınır taşınmaz malları hâzineye gelir olarak kaydedildi.