Melekler, Hak Teâlâ’nın şerefli, latif (cisimle alakası olmayan, göze görünmeyen), nuranî, erkeklik ve dişilikten uzak, yeme ve içmeye ihtiyacı olmayacak şekilde yaratmış olduğu değerli varlıklardır. Bunlar mümin, masum, Hak Teâlâ’nın emirlerine layıkıyla boyun eğerler ve teşbih, tehlil ve bazı varlıklara yönelik işlerle meşguldürler. Meleklerin bir kısmı yeryüzünde, bir kısmı göklerde, bir kısmı da Allah’ın arşının etrafındadırlar. İşte bu mübareklerin varlığını bilip iman etmek, bizim için dinî bir zarurettir. Birçok ayeti kerime ve hadis-i şerif bunların yüksek varlıklarını bize haber vermektedir.
Not: Teşbih: Allah’ı O’na yakışmayan ve insanlara has olan özelliklerden tızak tutmak manasına gelen “sübhânallah” ve benzeri sözlerdir.
Tehlil: “Lâ ilâhe illallah” sözüdür. Melekler bu zikirlerle Allah’ı sürekli anmaktadırlar.
Melekler, iman esasları içinde Allah’a imandan sonra ikincisi sırada yer alır. Melekler, Allah tarafından insandan önce yaratılmış, erkeklik ve dişilikleri olmayan, Allah’a itaatten ayrılmayan latif ve nûrânî varlıklardır. Müminler meleklerin varlığına iman etmekle yükümlüdürler. Onların varlığı aslında mümkün olan şeydir. Gerçekte varlıkları ise, bütün Peygamberler ve onlara verilen Kitablar tarafından bildirilmiştir. Artık melekleri inkar, bütün peygamberleri ve kitabları inkat etmek sayılacağından onları inkar asla caiz olmaz. Bundan dolayıdır ki, öteden beri meleklerin varlığına bütün milletler iman edegelmiştir. Onun için meleklere iman etmek, bizim dinimizde de şarttır.