Amyant aslında bir kayadır, fakat bir eşi daha olmayan çok ilgi çekici bir kaya. Gerçekten yeryüzünde amyant gibi lifli yapıda başka hiçbir mineral bulunmaz. Bu kayadan çıkarılan lifler, ateşte yanmayan ipliklerin, halatların ya da kumaşların yapımında kullanılır. Amyant tıpkı talk, zümrüt, topaz ve cam gibi bir silis bileşiğidir.
Amyant ya da diğer bir ismiyel Asbest; ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda kanserojen bir mineraldir. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de bilinir.
Amyant ilginç olduğu kadar da ender bulunan bir mineraldir. Türkiye’de ancak Ege bölgesinin iç kesimlerinde birkaç önemsiz amyant yatağı vardır. Kanada yakın zamanlara kadar yeryüzündeki en zengin amyant yataklarına sahip ülkelerin başında yer alıyor ve dünyada tüketilen amyantın yarıdan çoğunu üretiyordu. Bugün S.S.C.B. de Kanada’nın üretimine ulaşmıştır.
Amyant bir kalsiyum ve magnezyum silikattır. Silis yeryüzünde çok bulunur, fakat silis bileşikleri içinde yalnız amyant oldukça yumuşak ve dayanıklı liflere ayrılabilir; bu lifler bazı cam türlerinin (cam da aslında silisin yapay bir bileşiğidir) lifleri gibi dokunmaya elverişlidir. Amyantın en ilginç özelliği de ateşe dayanıklı olmasıdır. Bu çok değerli özellik uzun zamandır biliniyordu. Hatta amyant liflerinden, ateşe atılarak temizlenen masa örtüleri ve peçeteler bile dokunmuştu. Ölü yakma geleneği olan bazı ülkelerde de yakılan ölünün küllerini saklayabilmek için amyanttan kefen yapılırdı.
İtfaiyeciler, yarış arabalarının sürücüleri, astronotlar ve kuvvetli bir ateş karşısında çalışmak zorunda olan bütün işçiler amyanttan yapılmış elbiseler giyerler. Evlerimizdeki sobaların ya da sanayi kazanlarının kapılarındaki contalar da amyanttan yapılır. Otomobiller için hazırlanan fren garnitürlerinin yapısında da gene amyant vardır. Ayrıca amyant lifleri, pek çok aygıtta kullanılan iyi bir elektrik yalıtkanıdır.