Bir gezegenin çevresinde dönen gök cisimlerine uydu denir. örneğin Ay Yer’in uydusudur. Çekim kuvveti bu uyduları gezegene doğru çekerken, merkezkaç kuvvet de yörüngede tutar. İnsanoğlunun hazırlayıp uzaya fırlattığı yapma uyduların yükseltisi ve hızı da her birinin yapacağı göreve göre hesaplanır.
Bir uydu, «Pamplemousse» gibi birkaç gramdan «Skylab» gibi binlerce kilograma kadar varan ağırlıkta ve akla gelecek her biçimde olabilir: dairesel kübik, basit ya da karmaşık. Bazılar ortalama kırk metre çapında birer ba londur. Her uydunun, görevine göre değişen ayrı ayrı özellikleri vardır ve insan zekası her gün yeni uydular tasarlamaya çalışır. «Tiros» ve «Eoles» dizi sinin uyduları yeryüzüne meteoroloj bilgileri gönderirken. «Telstar» uyduları Hertz dalgalarını Yer’e doğru yansıtır ve Yer’in eğikliğine rağmen çok uzak mesafeler arasında haberleşme bağlantısının kurulmasını sağlar. «Symphonie» yerduraklı bir uydudur, Atlas okyanusu üstünde hep aynı yeri koruyarak Yer’le birlikte dolanır. Bazıları, gizli bir yörüngeye oturtulan ve bilinmeyen hızla dolanan casus uydulardır. Bunlar, üstünde dolaştıkları bölgelerde neler olup bittiğini, neler yapıldığını kendilerini fırlatan ülkeye haber verirler.
Bir uydu birkaç saatte ömrünü tamamlayabileceği gibi, yıllarca da yoluna devam edebilir. Bugün Yer’in çevresinde binlerce uydu dolanıyor. En gelişmişleri insanlı uydulardır. Rusların «Vostok» ve «Soyuz»larında birkaç saat uzayda kaldıktan sonra insanoğlu, Amerikalıların «Skylab»larında aylarca yörüngede kalmayı başardı. Belki de yakın bir gelecekte insanların bir kısmı sürekli olarak yörünge istasyonlarında yaşayacak.