Ezan okuyan kişiye Müezzin denilir. Müezzin, namaz vakitlerinde ezanı adabına uygun bir şekilde okumakla görevli kimse demektir. Bunun sevabı çok büyüktür. Bir hadis-i şerifte, kıyamet günü boyu en uzun olan kimselerin müezzinler olacağı beyan edilmiştir. Peygamber Efendimizin (sav) müezzini, Hz Bilal idi.
Müezzin, camilerde ezan okuyan, sala getiren, namazlarda selam ve tesbih dualarını okuyan kişidir. Müezzin ezanı bir yerden, kıbleye dönerek okur. Bu esnada abdestli olması lâzımdır. Delinin, çok küçük çocuğun, kadının ve oturan kimsenin ezan okuması doğru değildir.
Müezzinlik duaları ve anlamları sayfası için Tıklayın!
Müezzin olabilmek için ezanın nasıl okunacağını, namazın nasıl kılınacağını iyi bilmek lazımdır.
Müezzinlerde şu vasıflar bulunmalıdır
Müezzinin, müslüman ve akıllı olması şarttır. Büluğ şart değildir. Mümeyyiz çocuklar da ezan okuyabilirler. Sarhoşun, büyük günah işleyenin, kadının, oturanın, cünübün ezan okuması mekruhtur.
Müezzinin haramdan sakınması, güvenilir takva sahibi ve ihlaslı olması, namaz vakitlerini bilmesi, abdestli olması, cemaati kaçırabilecek kişileri ikaz etmesi, ezanı yüksek bir yerde ve kıbleye yönelerek usûlüne uygun bir şekilde okuması, güzel ve yüksek sesli olması müstehaptır.
Müezzin “Hayye ale’s-salah” derken sağa; “Hayye ale’l-felah” derken sola döner. Minarede okuyorsa kıbleye yönelerek ezana başlar ve sağ tarafa doğru şerefeyi dolaşır. Kıbleyi arkasına almamaya dikkat eder.
Müezzin, ezan okurken basit söz, konuşma ve hareketlerden sakınmalı, vakar ve ciddiyet sahibi olmalıdır.