Akarsular denize doğru akıp giderlerken yataklarını aşındırırlar. Dik bir vadiden aşağı iniyorlarsa derin bir vâdi kazarlar. Aksine, düz bir ovada yavaş yavaş akıyorlarsa nal biçimi kıvrımlar meydana getirirler. Bu kıvrımlara menderes denir. Diğer bir ifade ile, Akarsuyun az eğilimli olduğu yerlerde yatağı içerisinde meydana getirdiği büklümlere “menderes” denir. Menderesler, genellikle “S” harfine benzerler.
Akarsular, çığırlarının aşağı kısmına geldikleri zaman düzlük yerlerden geçiyorlarsa yılankavi bir yol tâkip etmeye başlarlar. Akışları yavaşlar, beraberlerinde getirdikleri alüvyonları sürükleyemeyip bırakır hâle gelirler. Akarsuyun yatağı kıvrımlı olunca devamlı toprak kaybı başlar. Bu da mendereslerin kıvrımlarını artırır. Nehir kıvrımın iç tarafına alüvyonları bırakırken karşı dış kenarını da daha çok aşındırır. Bazı yerlerde bu at nalı biçimindeki kıvrımlar gitgide kapanarak tam bir çember hâlini alır, nehirden ayrılarak kendi başına küçük bir göl olur, ya da kısacık bir nehir kolu hâlinde kalır.
İki türlü menderes vardır:
a) Serbest menderesler: Akarsularda geniş tabanlarda, ovalarda ve deltalarda oluşan, kolayca yer değiştiren mendereslere bu ad verilir.
b) Gömük menderesler: Akarsu vadisinin de menderes hareketleri meydana getirdiği mendereslere bu ad verilir.