Denizaltı gemisi, tıpkı bir balina gibi suyun içinde yol alabilen bir gemidir. Nasıl balina zaman zaman nefes almak için su yüzüne çıkmak zorundaysa denizaltı gemisi de makinelerinin ve içindekilerin hava alabilmesi için arada bir su yüzüne çıkmak zorunda kalır.
Denizaltı gemisinin dalabilmesi için gerek makinelerinin, gerek içindekilerin havaya ihtiyacı vardır. Denizaltı gemileri suyun içindeyken elektrik motoruyla yol alırlar. Ama, yine de akümülatörler dizel motorlarıyla şarj edildiği için zaman zaman su yüzüne çıkmaya mecburdurlar. Yalnız atom gücüyle çalışan denizaltı gemileri uzun bir süre su altında kalabilirler. Denizaltı gemileri, suyun basıncıyla ezilmemek için 150-200 metreden daha derinlere inemezler. Çok daha derinlere inebilen özel araçlara «batiskaf» denir.
Batiskaf nedir detaylı bilgi için tıklayın!
Denizaltı tarihi çok eski zamanlara dayanır. Makina devrine geçilmeden önce insanoğlu su içinde dalma ve seyir yapabiliyordu. Denizaltının ilk olarak resmini çizen Leonorda da Vinci’dir. William Bourne 1580 senesinde denizaltı dizaynını gerçekleştirdi. Çok basit de olsa Cornelius Von Drebnel ilk olarak denizaltıyı tatbik sahasına koydu. Drabnel, 1620 yılında küçük üstü kapalı bir tekne yaparak, nehrin 4-5 metre derinliğinde, yürütmeyi başardı.
1653 yılında Fransuva de Son adında bir Fransız’ın aynı biçimde bir tekne ile yaptığı başarılı denemelerden sonra, 1720 yılında Simons adında bir İngiliz daha geliştirilmiş bir tekne kullandı. Aynı yıllarda Türk mühendisleri de İstanbul’da padişah Üçüncü Ahmed’in huzurunda bir çeşit denizaltı denemesi yapmışlar ve başarılı olmuşlardır. 1776 yılında David Busnell adında bir Amerikalı, kaplumbağa adını verdiği yumurta biçiminde biri yatay biri dikey olmak üzere iki pervaneli, pervaneleri içeriden elle döndürülen bir tek kişilik denizaltısıyla denemeler yaptı. Nihayet buharlı gemiler üzerinde yıllarca çalışmış olan Fultan Naytilus, kendi adını verdiği, gerektiğinde suya dalabilen bir buharlı denizaltı yaparak Fransız İmparatoru Birinci Napolyon’a armağan etti.
Savaş gemisi olarak ilk defa 1887’de İspanyol J. Peral batarya ile çalışan denizaltısını yaptı. Bunu 1888’de Fransız Zede takip etti. 1902’de ise Almanlar en başarılı denizaltıyı yaptılar.