Fil Vakası ya da Fil Olayı (Vakayı Fil), denilen olay miladi 571 yılında Peygamberimizin doğumundan 50-55 gün önce meydana gelmiş, önemli bir hadisedir.
Koyu bir hıristiyan olan Ebrehe isimli Yemen valisi, inandığı dini bütün Arabistan’a yaymak için San’a şehrinde büyük ve süslü bir kilise yaptırmış, herkesin bu binaya hürmet göstermesini istemişti. Fakat Mekkeli iki adam birgün Ebrehe’nin kilisesini kirletip kaçtı. Hain ve zalim vali bunun intikamını almak için muazzam bir ordu toplayarak Mekke üzerine yürüdü. Orada Araplarca kutsal kabul edilen Kabe’yi yıkarak, yerle bir edecekti, hemen hazırlıklarını tamamlayıp, yola çıktı. Ordusunun başında “Mahmud” ismini verdiği bir fil vardı.
Mekke önüne geldiler. O zaman Mekke’nin reisi, Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalip idi. Ebrehe’nin yanına giderek, askerler tarafından zorla alınan develerini istedi. “Kabeyi onun sahibi olan Allah korur” diyordu.
Gerçekten Ebrehe’nin fili bir türlü Kâbeye kadar ilerleyememiş, onu yıkmaya kimsenin gücü yetmemişti. Kur’an-ı Kerim’de Fil Suresi’nde bu olay şöyle anlatılmaktadır:
Fil suresi arapça yazılışı
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ أَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِي تَضْلِيلٍ وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا أَبَابِيلَ تَرْمِيهِم بِحِجَارَةٍ مِّن سِجِّيلٍ فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَّأْكُولٍ
Fil Suresi arapça okunuşu
Elem tere keyfe fe’ale rabbüke biashâbilfîl. Elem yec’al keydehüm fî tadlîl. Ve ersele aleyhim tayren ebâbîl. Termîhim bihicâretin min siccîl. Fece’alehüm ke’asfin me’kûl.
Fil suresi anlamı
“Rabbinin fil sahiplerine (Ebrehe askerlerine) ne yaptığını görmedin mi? Onların hilelerini boşa çıkarmadı mı? Onlara karşı (Ebâbil denilen) kuşlar göndermedi mi? Ki, onlara sert taşlar atmışlardı. Sonunda onları yenilmiş ekin gibi yaptı.”
Hakikaten yüce Allah Kâbesi’ni korumuş ve gökyüzünde birdenbire beliren Ebabil kuşları Ebrehe ordusunu mahvetmişti. Artık kaçmaktan başka bir çare kalmadığını gören Ebrehe binbir zorlukla Yemen’e dönmüş ve kısa bir süre sonra ölmüştür.
Araplar bu yıla “Fil Senesi” demişlerdir. Hatta bu hadise Mekkeliler arasında takvim başı olarak da kabul edilmiştir.