Ruhunu teslim etmek deyiminin anlamı
Ölmek, vefat etmek.
Örnek: İhtiyar ninem sabaha karşı ruhunu teslim etmişti.
Örnek 2: Hiçbir şey söylemeden ruhunu teslim etmiş. (Y. K. Karaosmanoğlu)
Ruhu bile duymamak deyiminin anlamı
* Hiç fark etmemek, haberi olmamak.
* Anlamamak; hiçbir bilgisi, haberi bulunmamak; olan biteni sezememek.
Örnek: Göreceksin ruhu bile duymayacak, onu bir güzel ıslayacağız.
Örnek 2: Birinin yukarıdan topladığını öteki sokağa taşır, konak soyulduğu hâlde, kimsenin ruhu bile duymaz. (H. E. Adıvar)
Ruh gibi dolaşmak deyiminin anlamı
Hiçbir şeyin farkında olmadan yaşamak.
Ruhu okşamakdeyiminin anlamı
Duygulara hoş gelecek biçimde konuşmak veya davranmak; hoşa gitmek.
Ruh gibi deyiminin anlamı
Durgun, çevresiyle ilgilenmeyen, kendi hâlinde olan; çok zayıf.
Ruh kazandırmak (vermek) deyiminin anlamı
Herhangi bir yeri veya şeyi canlı, hareketli, neşeli bir duruma getirmek.
Ruhu şad olsun deyiminin anlamı
Ölüler, sevinsin, mutlu olsun anlamında kullanılan bir söz.
Ruhunu teslim etmek deyiminin anlamı
Ölmek.
Örnek: Hiçbir şey söylemeden ruhunu teslim etmiş. (Y. K. Karaosmanoğlu)
Ruhu karartmak deyiminin anlamı
Sıkıntıya sokmak, bunaltmak.
Örnek: Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor. (E. İ. Benice)
Ruhunda güneş açmak deyiminin anlamı
* Rahatlamak, huzura ermek.
* Sevinmek, neşelenmek, coşmak.
Örnek: Saz dinleyenlerden bazılarının gözlerinde yaş olur, ruhlarında güneş açardı. (A. Ş. Hisar)
Ruhunu şad etmek deyiminin anlamı
Ölmüş bir kimseyi anmak.
Örnek: Hepsi örslerinin üzerine birer mum yakmışlar, pederlerinin ruhunu şad ediyorlar. (Ö. Seyfettin)
Ruhunu okumak deyiminin anlamı
(birinin) kişiliğini çok iyi tanımak, ne düşündüğünü, nasıl davranacağını çok iyi bilmek.