Kırk dereden su getirmek
* Bir sürü bahane uydurmak.
* Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.
Örnek: Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana.
Kırk dereden su getirmek deyiminin hikayesi
Derebeylerinden biri, vaktiyle, şunun bunun toprağının üstüne bir değirmen yaptırmış. Fakat Allah”ın işine bakın ki, birkaç gün sonra değirmen, zorluca bir fırtınada yıkılmış.
Derebeyi değirmeni yeniden yaptırmış ama, bu kez de şiddetli bir deprem olmuş, sular kurumuş, yön değiştirmiş.
Bunun üzerine Derebeyi, tâ ötelerden su getirmek zorunda kalmış. Fakat bir süre sonra sular taşarak, değirmeni almış, götürmüş.
Derebeyi, haram para ile yaptırdığı ve işine yaramayıp, harabeye dönen değirmenin kapısına, şu kitabeyi astırmış ve bir daha da, değirmenin semtine uğramamış:
“Kırk dereden getirdim Ab, (su)
Yine dönmez bu asiyab! (değirmen) “
DEYİM NEDİR?
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Diğer bir deyişle Deyim; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.