Huzur Sayfası
  • Anasayfa
  • Dini Bilgiler
    • Büyük İslam İlmihali
    • Dualar
    • Fıkıh
    • Hadis
    • İslam Fıkıh Ansiklopedisi
    • Kadın İlmihali
    • Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerfileri
    • Ramazan İmsakiyesi
    • Siyer
    • Şafii İlmihali ve Fıkhı
    • Şamil İslam Ansiklopedisi
  • Sağlık
  • Eğitim
    • Eğitim Haberleri
    • Okul Taban Puanları
    • Üniversiteler
    • AÖF Çıkmış Sorular
  • Şiirler
    • En Güzel Şiirler
    • Özel Günler Şiirleri
  • Şarkı Sözleri
    • İlahi Sözleri
    • Yerli Şarkı Sözleri
    • Kürtçe Şarkılar (Kürtçe Şarkı Sözleri)
  • Ansiklopedik Bilgiler
    • Genel Bilgiler
    • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
    • Deyimler
    • Atasözleri ve Anlamları
  • Tefsir Külliyatı
    • Mevdudi Tefsiri
    • Muhammed Esed Tefsiri Oku
    • Seyyid Kutub Fizilalil Kuran Tefsiri
    • İbni Kesir Tefsiri
    • Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
    • Kur’an-ı Kerim
    • Kur’an-ı Kerim Meali Diyanet
    • Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an-ı Kerim Meali
    • Suat Yıldırım Kur’an-ı Kerim Meali
    • Kur’an-ı Kerim Arapça
    • İngilizce Kur’an Meali (The Holy Quran)
  • Diğer
    • Gebelik ve Kadın Sağlığı
    • Biyografi
    • Yemek Tarifleri
    • Şifalı Bitkiler
    • Rüya Tabirleri
    • En Güzel Oyunlar
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
  • Anasayfa
  • Dini Bilgiler
    • Büyük İslam İlmihali
    • Dualar
    • Fıkıh
    • Hadis
    • İslam Fıkıh Ansiklopedisi
    • Kadın İlmihali
    • Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerfileri
    • Ramazan İmsakiyesi
    • Siyer
    • Şafii İlmihali ve Fıkhı
    • Şamil İslam Ansiklopedisi
  • Sağlık
  • Eğitim
    • Eğitim Haberleri
    • Okul Taban Puanları
    • Üniversiteler
    • AÖF Çıkmış Sorular
  • Şiirler
    • En Güzel Şiirler
    • Özel Günler Şiirleri
  • Şarkı Sözleri
    • İlahi Sözleri
    • Yerli Şarkı Sözleri
    • Kürtçe Şarkılar (Kürtçe Şarkı Sözleri)
  • Ansiklopedik Bilgiler
    • Genel Bilgiler
    • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
    • Deyimler
    • Atasözleri ve Anlamları
  • Tefsir Külliyatı
    • Mevdudi Tefsiri
    • Muhammed Esed Tefsiri Oku
    • Seyyid Kutub Fizilalil Kuran Tefsiri
    • İbni Kesir Tefsiri
    • Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
    • Kur’an-ı Kerim
    • Kur’an-ı Kerim Meali Diyanet
    • Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an-ı Kerim Meali
    • Suat Yıldırım Kur’an-ı Kerim Meali
    • Kur’an-ı Kerim Arapça
    • İngilizce Kur’an Meali (The Holy Quran)
  • Diğer
    • Gebelik ve Kadın Sağlığı
    • Biyografi
    • Yemek Tarifleri
    • Şifalı Bitkiler
    • Rüya Tabirleri
    • En Güzel Oyunlar
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
Huzur Sayfası
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
Anasayfa Deyimler

Ş harfi ile başlayan deyimler ve anlamları

Ş harfi ile başlayan deyimler ve anlamları

Şeytana pabucu ters giydirmek deyiminin anlamı nedir
* Çok kurnaz, herkesi aldatabilecek beceriye sahip kimse.
* Çok kurnaz, hileci, aldatıcı kimse. Kurnazlığıyla ünlü kimseleri dahi yenebilecek kadar yeteneğe, kapasiteye sahip olmak.
Örnek: Fakat aynı zamanda, şeytana papucu ters giydirecek kadar açıkgöz ve kurnazdı.”

Şifayı kapmak deyiminin anlamı nedir
* Hasta olmak veya hastalığı artmak.
* İnsanların bazı zor ve meşakkatli durumlar ile karşılaşması sonucu uzun ve uğraştırıcı olaylar karşısında kalmasını anlatan bir deyimdir.
Örnek: Aksırık öksürük derken kızcağız şifayı kapmış.” (A. İlhan)
Örnek 2: Burnum akıyor, yine şifayı kapacağız desene.

Şaka kaldırmak deyiminin anlamı
* Yapılan bir şakayı kabullenebilmek, şakayı doğal görmek.
* Kendisine yapılan şakalara katlanmak, dayanmak.

Şaka kaldırmak ile ilgili cümle
–  “Bizim oralılar şakacıdırlar, şaka kaldırırlar.” (M. Ş. Esendal)
– Öyle sinirliyim ki şaka kaldıracak halim yok.

Şart koşmak deyiminin anlamı
* Bir şarta bağlamak, bir şart koşuluyla yapmak.
* Bir işin yapılmasını önceden bir şarta bağlamak, bir koşul öne sürmek.
Örnek: Para almadan, vermeyeceğini şart koş ona.
Örnek 2: Sarfiyat hususunda bir şart koşmuyorlar.” (R. H. Karay)

Şeref vermek deyiminin anlamı
* Yüksek mevkideki birisinin bir davete giderek o davetin değerini arttırması.
* Onurlandırmak, yapıp ettikleriyle övünç kaynağı olmak.
Örnek: Düğünümüze hoş geldiniz, Şeref Verdiniz.

Şeşi beş görmek deyiminin anlamı
* İyi görmemek, yanılmak.
* Yanlış görmek, görüşünde aldanmak.
Örnek:  “Asıl âşığın gözü şeşi beş görür, kulağı Mısır’daki sağır sultanın duyduğunu bile duymaz.” (R. H. Karay)
Örnek 2: Şeşi beş gördüm her hâlde.

Şeytan diyor ki deyiminin anlamı
* Yapılmaması gereken bir davranışı yapma isteği duyulduğunda ya da kötü bir düşünceyi anlatmada kullanılır.
* İçimden şu kötü işi yap, doğru yoldan ayrıl eğilimi geçip duruyor anlamında kullanılır.
* Yapılmaması gerekli bir davranışı yapmak isteği duyulduğunda söylenir.
Örnek: Şeytan diyor ki, bir daha onunla konuşma.
Örnek 2: Şeytan diyor ki git şunu bir güzel döv.
Örnek 3: Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli”. (Y. K. Beyatlı)

Şeytan dürtmek deyiminin anlamı
* Sebepsizce kötü bir davranışta bulunmak.
* Durup dururken bir kötü iş yapıvermek.
Örnek: Güzel güzel oynarken arkadaşına vurup kaçtı, şeytan dürttü her hâlde.
Örnek 2: Ama çocukluk işte, şeytan dürttü, ya herrü ya merrü diyerek birden yukarı baktım.” (H. Taner)

Şeytan görsün yüzünü deyiminin anlamı
* Sevilmeyen, görmek bile istenilmeyen kimse için söylenir.
* Onu hiç sevmiyorum, görmek ve bir arada bulunmak istemiyorum anlamında kullanılır.
Örnek: Abi Ahmet gelmiş? Şeytan görsün yüzünü, kovun gitsin.

Şafak atmak deyiminin anlamı
* Birden önemli bir durumla karşı karşı olduğunu anlamak, bu sebeple tedirgin olmak.
* Sinirlenmek, öfkelenmek, korkmak, şaşırmak.
Örnek: Onu yanımdan kovunca bende şafak attı.
Örnek 2: Kapıyı kapatınca bende şafak attı. (B.Felek)

Şafak sökmek deyiminin anlamı
* Güneşin doğuşu ile beraber gökyüzünün kızıl bir ışıkla aydınlanması.
* Sabaha karşı, gece karanlığı aydınlığa dönüşmeye, ortalık aydınlanmaya başlamak.
Örnek: O gün şafak sökerken uyanmış, yola çıkmak üzere hazırlanmıştı.
Örnek 2: Şafak sökmeye başlayınca yola çıkmaya karar verdiler.
Örnek 3: Şafak sökerken evden çıkıyor, akşam karanlığında dönüyordu.” (R. Enis)

Şeytan kulağına kurşun deyiminin anlamı
* Nazar değmesin anlamında kullanılan bir söz.
* Halk ağzından; aksama olasılığı bulunan ama buna karşın düzenli bir biçimde yürüyen bir iş, bir durum için “nazar değmesin” anlamında söylenir.
* İyi bir durumdan, işten gidişten söz ederken “Aman nazar değmesin, Allah kötülerin şerrinden korusun, şeytandan uzak bulundursun.” anlamında kullanılır.
Örnek: Şeytan kulağına kurşun, hiçbirimiz hasta olmadık.

Şeytana uymak deyiminin anlamı
* Kötü bir istek ve arzuya kapılıp bir kabahat işlemek.
* Dinin emirleri dışına çıkmak, haram olan işlere bulaşmak, doğru yoldan ayrılmak.
* Doğru yoldan ayrılarak hoş olmayan, kötü bir iş yapmak.
Örnek: Şeytana uyup da tekrar kumara başlayacak diye korkuyorum.

Şaka götürmemek deyiminin anlamı
* Üzerinde şaka yapılmayacak kadar ciddi bir konuyu hafifsemeye gelmemek.
* Bir iş ya da durum dikkatsizliğe, önemsenmemeye gelmemek.
* Şakadan hoşlanmamak.
Örnek: Bu iş şaka götürmez beyler, dikkat edin!Örnek 2: Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez.” (H. R. Gürpınar)

Şaka maka derken deyiminin anlamı
* Ciddiye almıyor, ağırlığını duymuyor, gerektiği gibi önemsemiyorduk ama sonunda gerçekten önem vermemiz gerektiği ortaya çıktı anlamında kullanılır.
Örnek: Geçen gün, şaka maka derken az daha kavga ediyorduk bu yüzden.” (N. Hikmet)

Şakası yok deyiminin anlamı
* Bir kimsenin söylediklerinde ciddi olduğunu ifade etmek için kullanılır.
* Bir kimse için, hatır gönül dinlemeden gerekeni, doğru bildiğini yapar, ciddi bakar olaya.
* Bir durum için çok tehlikeli, şakaya gelmez, önemsemek gerekir.
Örnek: Onun şakası yoktur, babasını bile kayırmaz, bildiğini yapar.
Örnek 2: Bu işin şakası yoktur, bilesin.
Örnek 3: Şakası yok bu adamın, hemen buradan gidelim.

Şakaya getirmek deyiminin anlamı
* Ciddi bir şeyi şaka yapıyormuş gibi göstermek.
* Üzerinde durulacak ciddi bir şeyi doğrudan doğruya değil şaka görünümü vererek, şaka yoluyla söylemek.
Örnek: İşi şakaya getirip unutturmaya kalkma emi!
Örnek 2: Şakaya getirip söyledim, latife ediyordum.” (R. H. Karay)

Şamar oğlanına dönmek deyiminin anlamı
* Hiçbir suçu olmadığı hâlde, yerli yersiz suçlanmak, azarlanmak.
* Herkesin hıncını aldığı, dövdüğü, çattığı, söylendiği kimse.
Örnek: Yeter artık, şamar oğlanı olmaktan kurtar kendini!

Şamar oğlanı, monarşilerde şehzadelerin yerine dayak atılan erkek çocuğu. Hem Doğu hem de Batı monarşilerinde görülen bir uygulamadır. Şehzadeye yakın yaşta ve genellikle düşük sosyal sınıflardan gelen bir erkek çocuğu, onun hataları nedeniyle dövülür; bunu gören şehzadenin aynı hataları tekrar etmeyeceği umulurdu. Şamar oğlanları bazen, hizmet ettikleri şehzadeler ile kalıcı dostluklar kurarlardı. Örneğin İngiltere kralı I. Charles (1600-1649) kendi şamar oğlanını hayat boyu yakınında bulundurmuş, 1643’te Dysart bölgesinin Earl’ü olarak atamıştır.

Şamar oğlanı’nın hikayesi
16. ve 17. yüzyıllarda feodal düzenin hakimiyeti sonucu, üst sınıf ve alt tabaka arasındaki uçurum iyice açılmıştı. Öyle ki soylu kesim, kendisini halktan çok üstün görüyor ve onlarla herhangi bir yakın temas kurmaktan kaçınıyordu.

Dolayısıyla saray mensubu ve asilzade çocuklarının halkın arasına karışıp, onlarla aynı dersliklerde eğitim almaları düşünülemezdi.

Doğal olarak en iyi hoca ve alimler, saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu.

Şamata koparmak deyiminin anlamı
* Gürültü çıkarmak.
* Gürültü, patırtı yapmak.
Örnek: Amma da şamata ettin be çorbacı, dedi.” (H. Taner)
Örnek 2: “Haykırarak, şamata kopararak, yarı havada, yarı yerde koşup kendilerini çeşmenin yalaklarına atarlardı.” (R. H. Karay)

Şimşekleri üstüne çekmek deyiminin anlamı
* Yaptığı bir davranışlar ya da söylediği bir şeyle çevredekilerin kendisine öfke ve nefret duymasına neden olmak.
* Söz ve davranışlarıyla çevresindekileri kızdırmak; rahatsız etmek; sert eleştirilerine, saldırılarına hedef ve neden olmak.
* Bir kimsenin davranışlarıyla birçok kimseyi kızdırarak onların sert eleştirilerine, saldırılarına uğramak.
Örnek: Boşu boşuna şimşekleri üzerine çektin.

Şirazesinden çıkmak deyiminin anlamı
* Bozulmak, dengesini ve düzenini yitirmek, çığırından çıkmak.

  ► Eskiden yazma kitaplar, sayfa sayfa yazılır. Kitap bittikten sonra ise, sayfalar birbirine dikilirdi. Kâğıtları bir arada tutan bu dikişe de şiraze” denirdi. Kitaplar zamanla okunup eskidikçe bu dikiş açılır ve sayfalar dağılırdı.

Şirazesi kaymak deyiminin anlamı
* Düzeni bozulmak.
Şiraze: Eski kitapların sırtlarında yer alan ve yaprakların bir arada ve düzen içerisinde kalmasını sağlayan ibrişim kuşak.

Şeytanın art bacağı deyiminin anlamı
* Çok akıllı ve yaramaz. “Şeytanın hemen arkasından gelir.” anlamında kullanılır.
* Çok afacan, akıllı ve yaramaz çocuk.

Şeytanın bacağını kırmak deyiminin anlamı
* Kötü bir istek ve arzuya uymamak, nefsine hâkim olmak.
* Herhangi bir sebeple yapılmayan bir işe başlamak ya da gidilmeyen bir yere gitmek.
* Tersliği, aksiliği ve uğursuzluğu yenmek.
Örnek: Haydi, şu şeytanın bacağını kır da bize gel.

Şeytanın yattığı yeri bilmek deyiminin anlamı
* En olmadık şeylerden bile haberdar olmak, çok kurnaz olmak.
* Çok kurnaz ve açıkgöz olmak; bilinmesi, hatırlanması güç şeyleri bilmek; pek çok şeyden haberdar olmak.
* Bilmediği hiçbir şey bulunmamak, her şeyi bilmek, çok zeki, açıkgöz ve kurnaz olmak.
Örnek: O ne tilkidir bilemezsin, şeytanın yattığı yeri bile bilir.

Şıp diye geçmek deyiminin anlamı
* Hemencecik, çabucak.
* Ansızın, birdenbire geçmek.

Şifre kırmak deyiminin anlamı
* Bilgisayardaki şifre ile korunan bir dosyayı ya da programı ya da şifreli bir internet sitesini, şifresini etkisiz hâle getirerek kullanmak.
Örnek: Sen merak etme bu şifreyi kırıp tüm bilgileri alacam.

Şimdiden tezi yok deyiminin anlamı
* Vakit geçirmeden, hemen şimdi.
* Hemen, hiç durmadan, hiç vakit kaybetmeden.
Örnek: Şimdiden tezi yok, ne yapılacaksa yapılmalıdır.

Şom ağızlı deyiminin anlamı
* Kötümser, sürekli kötü ihtimalleri dile getiren kimse.
* Her olayı kötüye yoran, sürekli olarak kötü, uğursuz şeylerden söz eden, kötü şeyler olacağını söyleyen ve sözlerinin uğursuzluk getireceğinden korkulan kimse.
Örnek: Milleti korkutup durma, kapa şu şom ağzını da rahatlayalım.

Şöyle böyle deyiminin anlamı
* Ne iyi ne kötü, orta derecede.
* Hemen hemen, aşağı yukarı, yaklaşık olarak.
Örnek: Şöyle böyle üç yıl oldu onunla görüşemedik.

Şundan bundan deyiminin anlamı
* Belli belirsiz, önemsiz şeylerden.
Örnek: Eh işte, şundan bundan konuşup durduk.

Şunu bunu bilmemek deyiminin anlamı
* İtiraz kabul etmemek.
* İtiraz dinlememek, mazeret kabul etmemek, bahane istememek.
Örnek: Şunu bunu bilmem, yarın akşam sizi bekliyoruz.

Şunun şurası deyiminin anlamı
* Küçümseme, azımsama, yakın bir yer belirtmek istendiğinde kullanılır.
Örnek: Bir incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerle şunun şurasında ne var ki ağzımızın tadını kaçırıyorsunuz? (O. C. Kaygılı)
Örnek 2: Şunun şurası on adımlık yer, gelmeyecek misin?

Şapa oturmak deyiminin anlamı
* İçinden çıkılması güç bir duruma düşmek, çıkmaza girmek.
* umutları boşa çıkmak, çaresiz kalmak.
* Ummadığı bir sorunla karşılaşmak
Örnek: Şimdi şapa oturduk işte, yardım alacak kimse de yok ortalıkta.

Şapa oturmak deyimi nereden gelir
Kızıldeniz’in bir adı da Şap Denizi’dir. Tuza benzeyen şap taşı bu denizden çıkarılır. Mercana benzeyen beyazımtırak ve dallı budaklı bir taştır. Suyun altında gelişerek büyür, gemiler için tehlikeli şap kayaları meydana gelir.

Seyir ve denizaltı haritalarında normal seyre elverişli ve derin olarak gösterilen denizin hiç umulmadık bir yerinde gelişip büyüyen şap kayaları, geminin oturmasına sebep olur.

Bu hâl, eskiden gemilerle Hicaza giden hacı namzetlerinin sık sık başına gelen felâketlerdendi. “Hacı gemisi yine şapa oturmuş mu?” diye merak ederlerdi.Beklenmedik bir olayın, şaşırtıcı bir haberin karşısında hayretten dona kalan, ümitleri suya düşen, hülyaları boşa çıkan bir adam için: “Duydun mu? Filanca şapa oturmuş” derler.

Şapka düştü kel göründü deyiminin anlamı
* Bir durum karşısında bir kimsenin hile ve kusurlarının ortaya çıkması.
* Kusuru, kabahati örten şey ortadan kalkınca bütün çirkinlikler, hileler, ayıplar ortaya çıktı.
* Bir ayıbı örten şey ortadan kalktığı zaman gerçeğin ortaya çıktığını anlatan bir söz.


DEYİM NEDİR?

Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.

Diğer bir deyişle Deyim; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.

DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ

1. Deyimler kalıplaşmış sözlerdir, kelimelerin yerleri değiştirilemez ve aynı anlama bile gelse yerine başka bir sözcük getirilemez. Farklı bir sözcük getirilir veya sözcüklerin yeri değiştirilirse, ifade etmeye çalışılan düşünce anlamlı ve cümle akşına uygun olsa bile kullanılan söz grubu deyim sayılmaz.

“Başını taştan taşa vurmak” deyimi “kafasını taştan taşa vurmak” biçiminde söylenemez.

“Tut kelin perçeminden” deyimi” kelin perçeminden tut” biçiminde kullanılamaz.

2. Deyimler en az iki sözcükten oluşan söz gruplarıdır. Bir sözcük tek başına deyim oluşturamaz.

– Ağzını aramak
– Bozuntuya vermemek
– Fikir yürütmek
– Ekmeğini taştan çıkarmak
– Elinden geleni ardına koymamak

3. Deyimler farklı farklı söz grupları biçiminde meydana gelmişlerdir. Deyimleri oluşum şekillerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabiliriz.

İsim Tamlaması Biçiminde Olanlar
Ateş pahası, ekmek kapısı, balık istifi, eşek şakası, anasının gözü vb.

Sıfat Tamlaması Biçiminde Olanlar
Kara cahil, deli fişek, yarım ağız, püsküllü bela vb.

Kurallı Bileşik Sıfat Biçiminde Olanlar
Çenesi düşük, içten pazarlıklı, eli açık, maymun iştahlı, gözü kara vb.

Mastar Grubu Biçiminde Olanlar
Acemilik çekmek, ciğeri beş para etmemek,  suratı bir karış asılmak, iki ayağını bir pabuca sokmak, etekleri zil çalmak, göz dikmek, aldırış etmemek vb.

Cümle Biçiminde Olanlar
Adet yerini bulsun. Dostlar alışverişte görsün. Delik büyük yama küçük. Fol yok yumurta yok. Ayıkla pirincin taşını vb.

(Eksiltili cümle, ikileme vb biçiminde olan deyimler de vardır.)

4. Ne kadar fazla sözcükten oluşursa oluşsun deyimler tek bir kavramı ya da durumu karşılar. Deyimleri atasözlerinden ayıran en önemli özellik de budur. Atasözlerinin arka planında öğüt verme, ders çıkarma gibi unsurlar varken deyimler yalnızca bir durumu bir kavramı belirten anlatım kalıplarıdır.

Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek: Hayalcilik
Üstüne tuz biber ekmek: Kusuru artıracak harekette bulunmak
Suya götürüp susuz getirmek: Herhangi bir işte diğerini alt etmek
Atı alan Üsküdar’ı geçti: Fırsatı kaçırmak
Havanda su dövmek: Boşuna uğraşmak
Deveye sormuşlar: Neden boynun eğri? “Nerem doğru ki” demiş: İşin her tarafının bozuk olması durumu

5. Deyimlerin büyük çoğunluğu mecaz anlamlıdır, yani deyim içindeki sözcüklerin karşıladıkları anlamlar ile deyimin karşıladığı anlam farklıdır.

Küplere binmek: Sinirlenmek (Küpün üzerine oturmak anlamında değildir.)
Derdini dökmek: Çekilen sıkıntıların bir bir anlatılması.
Ayağının tozuyla: Gelir gelmez
Burun kıvırmak: Beğenmemek
Sinekten yağ çıkarmak: Olamayacak yerden çıkar sağlamaya çalışmak
Ağzı açık ayran delisi: Aptal aptal bakan avanak

6. Sayıları az da olsa gerçek anlamlı deyimler de vardır. Deyim içindeki sözcüklerin karşıladıkları anlamlar ile deyimin karşıladığı anlam aynıdır.
Çoğu gitti azı kaldı: Yapılmakta olan işin en önemli, en zor bölümü bitti.
İyi gün dostu olmak: Sadece iyi günlerde görünmek.
Kimi kimsesi olmamak: Yakını, eşi, dostu bulunmamak.
Yükte hafif pahada ağır: Taşınması kolay olan aynı zamanda kıymetli olan şey

  • Kullanım Şartları
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
© 2019 Huzur Sayfası

Tüm Hakları Saklıdır © 2012 - 2019 / İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz

Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
  • Anasayfa
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Gebelik ve Kadın Sağlığı
  • Dini Bilgiler
  • Şiirler
  • Rüya Tabirleri
  • Yemek Tarifleri
  • Şifalı Bitkiler
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
  • Tefsir Külliyatı
  • Ansiklopedik Bilgiler
  • Atasözleri ve Anlamları
  • Biyografi
  • Deyimler
  • En Güzel Oyunlar
  • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
  • Şarkı Sözleri

Tüm Hakları Saklıdır © 2012 - 2019 / İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz