Dua hem bir sığınak hem bir danışma ve izin alma hem de aşktır! İbadetler ise aşk dualarıdır… Ramazanın sıcaklığında tutulan oruç, gecelerinde kılınan yirmi rekâtlı teravih; bir aşk duasıdır. Her insanın hayatında çıkmazlar, çaresizlikler, sıkıntılar yaşanmıştır. Böyle bir durumda ister Müslüman, ister kâfir, isterse dinsiz olsun fark etmez; her insanın sığınağı dua olmuştur. Zira dua insanoğlunun fıtratının inkâr edilemez bir gerçeğidir. Tek fark bu gerçeğin kullanımı açısından kişiden kişiye farklılıklar, değişiklikler taşımasıdır.
Kimilerine göre dua, sadece zorluk anlarında başvurduğu bir sığınak iken; kimilerine göre de danışmak, izin almaktır. Zorluk anlarında kişi en yakınına, en güvendiğine koşar, yardım ister. Ancak yine de içinde bir huzursuzluk, umutsuzluk veya güvensizlik hisseder. Çekine çekine, sıkıla sıkıla talebini dile getirir. Yine danışmak, izin almak için başvurulan kapıya da aynı çekincelerle gider. Bu kişinin, kendini bir sıkıntıdan başka bir sıkıntıya sokmasıdır aslında.
Oysa bunlardan farklı bir grup insan vardır ki sevdiğine, yakınına kalbi yakinle koşar. Sonsuz bir güven, inanmışlık ve ümitle. Güvensizlik yok, umutsuzluk yok, yılgınlık yok, çekingenlik yok…
Hem bu kişiler için talepler, istekler; konuşmak, dertleşmek, hasret gidermek için birer bahanedir. Bu yüzdendir ki bu inançla yapılan dualar istisnasız kabul edilir. Tüm samimiyetiyle “Ben Allah”a dua ettim. O, ne de olsa bana para yollayacak” diyerek ihtiyaç sahibi olan ablasına elindeki tüm harçlığını veren çocuğun duasıdır bu. “Allah”ın evini görmek istiyorum” diyen babasına karşılık, “Ben de Allah”ı görmek istiyorum” diyen çocuğun ısrarları sonucu babasıyla Allah”ın evine gitmesi ve her ikisinin de talebinin gerçekleşmesidir dua…
Evet, dua hem bir sığınak hem bir danışma ve izin alma hem de aşktır! İbadetler ise aşk dualarıdır…
Ramazanın sıcaklığında tutulan oruç, gecelerinde kılınan yirmi rekâtlı teravih; bir aşk duasıdır…
Günlük kılınan beş vakit namaz, verilen zekâtlar, sadakalar bir aşk duasıdır…
Cennet arzusu ve Allah”ın rızası taleplerdir. Aşk dualarında talepler bahanedir demiştik. Evet, arzulanan Allah”a yaklaşmak, Allah”a yakın olmaktır. O”nu hissetmek ve muhabbet etmektir. Huzur bulmak, rahatlamaktır. Aksi halde zaten her şey O”nun dilemesiyle ve izniyle gerçekleşir. Müslümanların bu konuda şüphesi yoktur. O”nun “ol” deyivermesine kalmıştır her şey…
“Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur”an”dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidizdir. Ne yerde, ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (gizli) kalmaz.” (Yunus / 61)
O bize bu denli yakın iken ve bizi kendisine yakınlaştıracak yolu göstermiş iken bizim bu gafil halimiz ve gaflet uykusundaki derinliğimiz neden acaba?
İslam coğrafyası bin bir türlü sıkıntılarla boğuşurken onlardan bihaber tavrımız neden?
Oysa sadece aşkla yapılmış bir iki dua bizi bir araya getirip Allah”a yakınlaştıracak ve İslam düşmanlarına karşı zaferi nasip edecektir. Bu yüzdendir ki; Kur”an-ı Kerim”de bununla ilgili dua içeren onlarca ayet vardır. Ve bu ayetlerin gerçekleşmesi, samimiyetimiz ve inancımızla alakalıdır. Ne kadar samimiysek, ne kadar inanıyorsak o denli gerçekleşir bu dualar.
“Ey Rabbimiz! Eğer unuttuk ise veya hata ettik ise bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Ve bize bizden evvelkilere yüklemiş olduğun gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bizim için kendisine takat bulunmayan bir şey de yükleme. Ve bizden af buyur ve bizim için mağfiret buyur ve bizlere merhamet kıl. Sen bizim mevlamızsın. Artık kâfirler topluluğuna karşı bizlere yardım et.” (Bakara / 286)
“Ey Rabbimiz! Bizi o zalimler topluluğu için deneme konusu kılma.” (Yunus / 85)
“Ve onlar ki; “Ey Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve zürriyetlerimizden gözler aydınlığı ihsan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl” derler.” (Furkan / 74)
“Ey Rabbim! O fesatçılar topluluğuna karşı bana yardım eyle.” (Ankebut / 30)
“De ki: Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var. Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.” (Furkan / 77)
Bunlar gibi daha nice ayetin kalbe sirayet etmesi, cennet anahtarının teminatıdır.
Bu zor ve sıkıntılı günlerde dualarımızla bir araya gelmek umuduyla Allah (CC)”a emanet olunuz…
Adalet Vural / Nisanur Dergisi